Gel,boşalt cümle çığlıklarını namazın gözbebeğine"
Koşuşturmaların arasından sıyırdı seni NAMAZ
Bir kenara çekti.
Dışarının gürültülerini kesti.
Parmağını dudağına götürüp "sus!" dedi sorgulayıcı bir bakışla
Kendi içine bıraktığın seslerin elinden tuttu.
Yeniden kendin(l)e konuşur eyledi seni
Gel,gel de şimdi boşalt cümle çığlıklarını NAMAZIN gözbebeklerine
Namaz kötülüklerden alıkor
Bir insan namazını kâmil anlamda edâ ederse, hayatındaki nurlu zaman dilimleri alabildiğine genişler; zulmetli, karanlıklı anları da daralır. Onun iç dünyasında nefsanîliğe ve şeytanlığa dair menfezler büzülür, melekliğe ve ruhaniliğe açılan kapılar da ardına kadar açılır. Ancak bütün bunlar namazın şuurluca idrak edilip eda edilmesine bağlıdır.
Emredildiği ve Allah'ın hoşnutluğu için eda edilen bir namaz, diğer bir tabirle ihlâs yörüngeli, rıza hedefli kılınan bir namaz, bir de devam gözetilirse bugün olmazsa yarın mutlaka insanı kötülük ve günahlardan alıkor.
Onu bu kötülüklerden alıkoyan bir ibadet, öncelikle şirk ve şirke götüren şeylerden, dalalet ve dalalete sürükleyen saiklerden uzaklaştırır. Çünkü namaz baştan sona, gerek fiili gerekse kavli zikirle örgülenmiş bir ibadettir.