Anadolu: (bk. bilgiler) | ahlâk-ı âliye: yüksek, üstün ahlâk |
ahvâl: haller, durumlar | cephe: yön |
edip: edebiyatçı | hakikat: gerçek, doğru |
haslet: huy, özellik, karakter | havale: gönderme, bırakma |
hizmet-i Kur’âniye: Kur’ân’daki hakikatleri insanlara ulaştırma hizmeti | hizmet-i imâniye: iman hakikatlerini muhtaçlara ulaştırma hizmeti |
hizmet-i külliye: büyük ve kapsamlı hizmet | hizmetkâr: hizmetçi |
hususî: özel | ifa etme: yerine getirme |
iffet-i mücesseme: her şeyiyle ve her haliyle günahlardan ve haramlardan son derece sakınmanın gözle görülebilir örneği | insaniyet: insanlık |
itiraf etme: kabullenme, dile getirme | izah: açıklama |
iştirak: katılım | kesb etmek: kazanmak |
külliyet: kapsamlı oluş, bireylerden bir sınıf oluşma | küllî: kapsamlı, geniş, evrensel |
mensup: bağlı | meslek: takip edilen çizgi, yöntem |
meslek ve meşrep: hareket tarzı, takip edilen yöntem ve metod | meşreb: hareket tarzı, metod |
muazzam: büyük | mufassal: ayrıntılı |
muharrir: yazar, araştırmacı | muhtelif: çeşitli |
muvâcehesinde: karşısında | mübalağa: abartı |
mücehhez: cihazlanmış, donanmış | müessir: tesirli, etkili |
mütalâa etme: inceleme; bir konu üzerinde araştırma yaparak değerlendirmelerde bulunma | müteaddit: birden fazla, çeşitli |
safha: aşama, merhale | seciye: huy, karakter |
sâfiyet: temizlik, arınmış olma | tarihçe-i hayat: hayat hikayesi, biyografi |
telif etme: kitap yazma, kaleme alma | teşkil etme: meydana getirme |
umum: bir şeyin tamamı, geneli | vasıf: sıfat özellik |
vilâyet: il | Üstad: bir ilim ve san’at alanında bilgi ve söz sahibi olan âlim; Bediüzzaman Said Nursî |
âlem-i İslâmî: İslâm dünyası | âsâr: eserler, kitaplar |
üslûp: ifade tarzı | şahsiyet: kişilik |
şamil: içine alan, kapsayıcı | şecaat: yiğitlik, kahramanlık |
şecaat-i harika: harika ve benzersiz yiğitlik ve kahramanlık | şehâmet-i imâniye: imandan gelen cesaret, yiğitlik
|