Giriş - Sayfa 43
aleyhinde türlü isnatlar yapılmıştır. Elbette hak bildiği mesleğini, Kur’ân’ın şerefine ve Hazret-i Peygamberin nübüvvetinin teâlisine ait hizmetini aleyhteki iftiralardan müberra kılmak için hakikati söyleyecek, müdafaada bulunacak; faraza bazılar tarafından şahsî bir noksanlık telâkki edilse bile, umumun istifade ve saadeti için şahsî zararına da razı olacaktır. Onun için, Risale-i Nur hakkında beyan edilen ve neşredilen senalara bu gibi noktalardan bakmak lâzımdır; yoksa hizmete zarar olur. Dar düşünce ile hareket etmek zamanında değiliz. İmansızlar, kendi muzır mesleklerini, menfi ideolojilerini, sahte kahramanları hattâ İslâm düşmanlarını—onlar asla lâyık olmadığı halde—çeşitli medh ü senâ ile insanlığın nazarına göstermeye, alkış toplamaya çalışıyorlar. Uzağa gitmeye lüzum yok; dünyayı saran dehşetli dinsizlik cereyanını idare edenler büyük kahramanlar olarak ilân edilirken, neden Müslümanlar hak dinlerini medh ü senâ etmesinler, onun kemalâtını,ulviyetini neşretmesinler; Kur’ân’a âyine olan ve bu zamanın dinsizlik cereyanlarına meydan okuyup, dine en büyük hizmeti ifa eden bir eser külliyatı ve onun muhterem,mütevazi ve hadsiz zulümlere maruz kalmış müellifi, medhedilmesin? Halbuki yazılan yazılar, mücerred mevzular olarak değil, ekseriyetle müdafaa kabilinden, aleyhteki iftiralara cevap olarak neşredilmiş hakikatlerdir.


Üstadın hayatı, küllî hizmeti noktasından topluca iki büyük safha arz etmektedir.
Birincisi: Doğuşundan itibaren tahsil hayatı, Van’daki ikameti, İstanbul’a gelişi, siyasî hayatı, seyahatleri, Harb-i Umumîye iştiraki, Rusya’daki esareti, İstanbul’da Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye âzâlığında bulunuşu, Kuvâ-yı Milliyede İstanbul’daki hizmeti, Ankara’ya gelerek ilk Meclis-i Meb’usandaki faaliyetleri ve kısa bir müddet sonra Van’a çekilip inzivayı ihtiyar etmesi gibi, herbiri ayrı
Ankara: (bk. bilgiler) | Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye: (bk. bilgiler) |
Harb-i Umumî: Birinci Dünya Savaşı | Kuvâ-yı Milliye: (bk. bilgiler – Millî Mücadele) |
Meclis-i Meb’usan: Türkiye Büyük Millet Meclisi | Rusya: (bk. bilgiler) |
Van: (bk. bilgiler) | arz etme: kendini gösterme, ortaya çıkma |
beyan etme: açıklama | cereyan: hareket, akım |
ekseriyetle: çoğunlukla | esaret: esirlik, tutsaklık |
faraza: varsayalım ki | hadsiz: sayısız |
hakikat: gerçek, doğru | ideoloji: siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukukî, bilimsel, inanç, felsefî, moral, estetik düşünceler bütünü |
ifa etme: yerine getirme | ihtiyar etme: tercih etme, seçme |
ikamet: yerleşme | inziva: yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama |
isnat: dayandırma, yalan iftiralar yükleme | istifade: faydalanma, yararlanma |
iştirak: katılma | kabilinden: gibisinden |
kemâlât: mükemmel ve üstün özellikler | külliyat: çok sayıda unsurdan meydana gelen eser; Risale-i Nur Külliyatı |
küllî: kapsamlı, geniş, evrensel | maruz kalma: uğrama, yüzyüze gelme |
medh ü senâ: övme ve methetme | medhetme: övme |
menfi: negatif, olumsuz | mevzu: konu |
muhterem: hürmete lâyık, saygıdeğer | muzır: zararlı şeyler |
müberra: arınmış, temiz | mücerred: soyut |
müdafaa: savunma | müellif: telif eden, yazan |
mütevazi: alçakgönüllü | nazar: dikkat, bakış |
neşretmek: yaymak | noksanlık: eksiklik |
nübüvvet: peygamberlik, elçilik | saadet: mutluluk |
safha: merhale, aşama | sena: övme, methetme |
seyehat: yolculuk | tahsil: ilim öğrenme, öğrenim |
telâkki etme: anlama, kabul etme | teâli: yücelme, yükselme |
ulviyet: yücelik | umum: bütün |
Üstad: bir ilim ve san’at alanında bilgi ve söz sahibi olan âlim; Bediüzzaman Said Nursî | âzâlık: üyelik |
İstanbul: (bk. bilgiler) |
|