Kur’ân-ı Hakîm: hikmetli Kur’ân; her âyet ve sûresinde sayısız hikmetler bulunan Kur’ân | ahvâl-i ruhiye: ruhsal haller; psikolojik haller ve durumlar |
cadde-i Kur’ân: Kur’ân caddesi, yolu; Kur’an’da insanların takip etmeleri için sunulan kurallar bütünü | cihan-değer: dünyalara değer |
dünyevî: dünya ve dünya hayatıyla alâkalı | fedakârane: fedakârca |
feveran: köpürme, coşma | hakikat: gerçek, doğru |
hamiyet-i İslâmiye: İslâmın kutsal değerlerini tehlikelerden koruma ve savunma gayreti | hikmet: ilim, yüksek bilgi |
hissiyat: duygular, hisler | irşad: doğru yolu gösterme |
istifade: faydalanma, yararlanma | ittibâ etme: uyma, takip etme |
izhar etme: açığa çıkarma, gösterme | içtimaî: toplumsal, sosyal |
iştigal etme: meşgul olma, uğraşma | mazi: geçmiş |
menfaat: çıkar, kişisel yarar | meslek: takip edilen yol, yöntem |
meşreb: hareket tarzı, metod | muhabbet-i Nebevî: Peygamber sevgisi |
mâruz kalma: yüzyüze gelme, bir şeyin karşısında ve tesiri altında bulunma | mütenasip: birbirine uygun |
mütenebbih: uyanmış | nazar: bakış, görüş |
nizam: düzen | nümune-i imtisal: örnek alınacak model |
selâmetli: güvenli | serapa: baştan sona |
serefraz: seçkin, başı dik | sünnet-i Peygamberî: Peygamberimizin söz, emir ve hareketlerine dayanan yüce prensipler |
tahkim: sağlamlaştırma | taife: grup, topluluk |
takviye: güçlendirme | tarihçe-i hayat: hayat hikayesi, biyografi |
tefekkür: Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde varlıklar üzerinde düşünme | tefekkür-ü imaniye: imanî meseleler ve iman esasları çerçevesinde bütün hadiseleri tefekkürle değerlendirme |
tefsir etme: yorumlama, açıklama | telif: yazma, kaleme alma |
telif etme: kitap yazma, kaleme alma | umum: genel, herkes |
umumî: genel, herkese ait | âsâr: eserler, kitaplar |
şek: şüphe | şeref-i intisab: bağlanma, katılma şerefi
|