Konuya cevap cer

Lemeât


مِنْ بَيْنِ هِلاَلِ صَوْمٍ وَهِلاَلِ الْعِيدِ

1 


Çekirdekler Çiçekleri


Risale-i Nur şakirtlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır.


Müellifi:

Bediüzzaman Said Nursî


Tenbih


BU  Lemeât namındaki eserin, sair divanlar gibi, bir tarzda, bir iki mevzu  ile gitmediğinin sebebi, eski eserlerinden Hakikat Çekirdekleri  namındaki kısacık vecizeleri bir derece izah etmek için hem nesir  tarzında yazılmış, hem de sair divanlar gibi hayalâta, mizansız  hissiyata girilmemiş olmasıdır. Baştan aşağıya mantık ile hakaik-i  Kur’âniye ve imaniye olarak, yanında bulunan biraderzadesi gibi bazı  talebelerine bir ders-i ilmîdir, belki bir ders-i imanî ve Kur’ânîdir.  Üstadımızın baştaki ifadesinde dediği gibi, biz de anlamışızdır ki,  nazma ve şiire hiç meyli ve onlarla iştigali de yoktur. 2وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ sırrının bir nümunesini gösteriyor.

                          Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :


         1  :  Ramazan hilâli ile bayram hilâli arasından doğmuştur

  2  :  “Biz ona şiir öğretmedik.” Yâsin Sûresi, 36:69.Bu eser, birçok meşâğil ve Dârü’l-Hikmetteki vazife  içinde, yirmi gün Ramazan’da, günde iki veya iki buçuk saat çalışmak  suretiyle, manzum gibi yazılmıştır. Bu kadar kısa zamanda ve manzum bir  sahife on sahife kadar müşkül olduğu cihetle, birden, dikkatsiz,  tashihsiz böyle söylenmiş, tab’edilmiştir. Bizce Risale-i Nur hesabına  bir harikadır. Hiçbir nazımlı divan bunun gibi tekellüfsüz, nesren  okunabilir görülmüyor. İnşaallah bu eser bir zaman Risale-i Nur  Şâkirdlerine bir nevi mesnevî olacak. Hem bu eser, kendisinden on sene  sonra çıkan ve yirmi üç senede tamamlanan Risale-i Nur’un mühim  eczalarına bir işaret-i gaybiye nev’inden müjdeli bir fihrist  hükmündedir.


Risale-i Nur şakirdlerinden

Sungur, Mehmed Feyzi, Hüsrev

   


İhtar


اَلْمَرْءُ عَدُوٌّ لِمَا جَهِلَ

1 


kaidesiyle,  ben dahi nazım ve kafiyeyi bilmediğimden, ona kıymet vermezdim.  Safiyeyi kafiyeye feda etmek tarzında hakikatin suretini nazmın keyfine  göre tağyir etmek hiç istemezdim. Şu kafiyesiz, nazımsız kitapta, en âli  hakikatlere en müşevveş bir libas giydirdim.


Evvelâ, daha iyisini bilmezdim. Yalnız mânâyı düşünüyordum.


Saniyen, cesedi libasa göre yontmakla rendeleyen şuarâya tenkidimi göstermek istedim.


Salisen, Ramazan’da kalble beraber nefsi dahi hakikatlerle meşgul etmek için, böyle çocukça bir üslûp ihtiyar edildi.


Fakat,  ey kàri, ben hata ettim, itiraf ederim; sakın sen hata etme. Yırtık  üslûba bakıp, o âli hakikatlere karşı dikkatsizlikle hürmetsizlik etme.

                          Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :


         1  :  “Kişi bilmediği şeyin düşmanıdır.” Ali ibni Ebî Talib, Nehcü’l-Belâğa, s. 780.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst