Konuya cevap cer

BEŞİNCİ BURHAN


Ey vesveseli arkadaş! Gel,  bu azîm sarayın nakışlarına dikkat et. Ve bütün bu şehrin ziynetlerine  bak. Ve bütün bu memleketin tanzimatını gör. Ve bütün bu âlemin  san’atlarını tefekkür et.


İşte, bak: Eğer nihayetsiz mu’cizeleri  ve hünerleri olan gizli bir zâtın kalemi işlemezse, bu nakışları sair  şuursuz sebeplere, kör tesadüfe, sağır tabiata verilse, o vakit, ya bu  memleketin herbir taşı, herbir otu öyle mu’ciznümâ nakkaş, öyle bir  harikulâde kâtip olması lâzım gelir ki, bir harfte bin kitabı  yazabilsin, bir nakışta milyonlar san’atı derc edebilsin. Çünkü, bak bu  taşlardaki nakşa:HAŞİYE-1  Herbirisinde bütün sarayın nakışları var, bütün şehrin tanzimat  kanunları var, bütün memleketin teşkilât programları var. Demek bu  nakışları yapmak, bütün memleketi yapmak kadar hârikadır. Öyle ise,  herbir nakış, herbir san’at, o gizli zâtın bir ilânnâmesidir, bir  hâtemidir.


Madem bir harf, kâtibini göstermeksizin olmaz.  San’atlı bir nakış, nakkaşını bildirmemek olmaz. Nasıl olur ki, bir  harfte koca bir kitabı yazan, bir nakışta bin nakşı nakşeden nakkaş,  kendi kitabıyla ve nakşıyla bilinmesin?


ALTINCI BURHAN


Gel, bu geniş ovaya çıkacağız.HAŞİYE-2  İşte, o ova içinde yüksek bir dağ var. Üstüne çıkacağız, tâ bütün  etrafı görülsün. Hem herşeyi yakınlaştıracak güzel dürbünleri de beraber  alacağız. Çünkü bu acip memlekette acip işler oluyor. Her saatte, hiç  aklımıza gelmeyen işler oluyor.


İşte, bak: Bu dağlar ve ovalar ve  şehirler, birden değişiyor. Hem nasıl değişiyor! Öyle bir tarzda ki,  milyonlarla birbiri içinde işler, gayet muntazam surette değişiyor.  Adeta milyonlar mütenevvi kumaşlar birbiri içinde beraber dokunuyor  gibi, pek acip tahavvülât oluyor.


Bak, o kadar ünsiyet ettiğimiz ve tanıdığımız çiçekli miçekli şeyler kayboldular.                          Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :


         HAŞİYE-1   :  Şecere-i hilkatin meyvesi olan insana ve kendi ağacının programını  ve fihristesini taşıyan meyveye işarettir. Zira, kalem-i kudret, âlemin  kitab-ı kebirinde ne yazmışsa, icmâlini mahiyet-i insaniyede yazmıştır.  Kalem-i kader, dağ gibi bir ağaçta ne yazmışsa, tırnak gibi meyvesinde  dahi derc etmiştir.

  HAŞİYE-2   :  Bahar ve yaz mevsiminde zeminin yüzüne işarettir. Zira yüz binler  muhtelif mahlûkatın taifeleri birbiri içinde beraber icad edilir, rû-yi  zeminde yazılır. Galatsız, kusursuz, kemâl-i intizamla değiştirilir.  Binler sofra-i Rahmân açılır, kaldırılır, taze taze gelir. Herbir ağaç  birer tablacı, herbir bostan birer kazan hükmüne geçer.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst