Konuya cevap cer

DÖRDÜNCÜ NOKTA


Evhamlı birkaç sualin cevabıdır.


BİRİNCİSİ:  Ehl-i dünya bana der: “Neyle yaşıyorsun? Çalışmadan nasıl geçiniyorsun?  Memleketimizde tembelce oturanları ve başkasının sa’yiyle geçinenleri  istemiyoruz.”


Elcevap: Ben iktisat ve bereketle yaşıyorum.  Rezzâkımdan başka kimsenin minnetini almıyorum ve almamaya da karar  vermişim. Evet, günde yüz para, belki kırk para ile yaşayan bir adam,  başkasının minnetini almaz.


Şu meselenin izahını hiç arzu  etmiyordum. Belki bir gururu ve bir enaniyeti ihsas eder fikriyle, beyan  etmek bana pek nâhoştur. Fakat, madem ehl-i dünya evhamlı bir surette  soruyorlar. Ben de derim ki:


Küçüklüğümden beri halkların malını  kabul etmemek (velev zekât dahi olsa), hem maaşı kabul etmemek (yalnız  bir iki sene Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyede dostlarımın icbarıyla kabul  etmeye mecbur oldum, o parayı da mânen millete iade ettik). Hem maişet-i  dünyeviye için minnet altına girmemek, bütün ömrümde bir düstur-u  hayatımdır. Ehl-i memleketim ve başka yerlerde beni tanıyanlar bunu  biliyorlar. Bu beş seneki nefyimde, çok dostlar bana hediyelerini kabul  ettirmek için çok çalıştılar; kabul etmedim. “Öyle ise nasıl idare  edersin?” denilse, derim:


Bereket ve ikram-ı İlâhî ile yaşıyorum.  Nefsim çendan her hakarete, her ihanete müstehak ise de, fakat Kur’ân  hizmetinin kerameti olarak, erzak hususunda, ikram-ı İlâhî olan berekete  mazhar oluyorum.


1وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ   sırrıyla, Cenâb-ı Hakkın bana ettiği ihsânâtı yad edip, bir şükr-ü  mânevî nev’inde birkaç nümunesini söyleyeceğim. Bir şükr-ü mânevî  olmakla beraber, korkuyorum ki, bir riya ve gururu ihsas ederek o  mübarek bereket kesilsin. Çünkü müftehirâne gizli bereketi izhar etmek,  kesilmesine sebep olur. Fakat, ne çare, söylemeye mecbur oldum.                          Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :


         1  :  “Rabbinin nimetini yâd et.” Duhâ Sûresi, 93:11.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst