TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ 8.42.EMİRDAĞ HAYATI(DEVAMI)
1بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
Çok aziz, sıddık, bahtiyar kardeşlerim,
…Kızıl Rusya’dan çıkarak kızıl ateşler ve kızıl kıvılcımlar saçan ve birer birer dünya şehrinin mahallelerini saran ve oraları yakıp kavuran, bazı yerlerde de nifak ve şikak ateşleri saçarak, kardeşine “Kardeşini öldür!” diye bağıran ve en nihayette âlem-i Hıristiyaniyeti yakıp kavurup harman gibi savurduktan sonra âlem-i İslâm mahallesini saran ve evimizin saçaklarına kıvılcımları sıçrayan ve çok büyük ve çok dehşetli bir belâ olan komünizm gibi azîm yangında itfaiye vazifesini üzerine alan Risale-i Nur, müslümanların ve beşerin en büyük yegâne taassüngâhı ve en büyük melceidir.
Ey Fahr-i Âlemin gösterdiği doğru yoldan şaşanlar! Dünyanın fânî metalarına gururlanıp taşanlar! Ve ey “dünyamıza zararı olur” korkususuyla, nur-u Kur’ân’dan kaçanlar! Küfr-ü mutlak ateşinin bizleri sardığı bir zamanda, ancak ve ancak, en müstahkem, en kavî ve yıkılmaz ve sarsılmaz bir tahkimat olan Risale-i Nur’un nurânî siperlerine iltica etmekle ve onun daire-i kudsiyesine girmekle kurtulacaksınız. Ve idam-ı ebedî zannettiğiniz ölümü bir hayat-ı bâkiyeye tebdil edeceksiniz. Ve işte o nurun mübarek tercümanının ve mübarek şahs-ı mânevîsinin 2 أَجِرْنَا وَأَجِرْ وَالِدَيْنَا وَأَجِرْ طَلَبَةَ رَسَاۤئِلِ النُّورِ وَوَالِدَيْهِمْ مِنَ النَّارِ ve emsâli dualarının kabulüyle ve şefaatiyle ve ve Risale-i Nuru devamlı okumakla, ben, dehşetli mânevî hastalıklardan nasıl kurtulmuşsam, sizler de o mübarek daire-i kudsiyeye dehalet ettiğinizde, dünyevî ve uhrevî dertlerden, ateşlerden kurtulacak ve evlât ve iyâlinizin bir nevi çobanı olmak hasebiyle, o sevgililerinizi de kurtaracaksınız. Ve nurlara çalışmakla, her birerleriniz maddî ve manevî felâh ve saadete nail olacaksınız! Böyle olan milyonlarla Nur Talebeleri bu hakikate şahittirler.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :
1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : Bizi ve anne babalarımızı, Risale-i Nur talebelerini ve onların anne babalarını cehennem ateşinden kurtar.
Lügatler :
âlem-i Hıristiyaniyet : Hıristiyanlık dünyası
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
azîm : büyük
bârigâh-ı Ehadiyet : herbir vaklıkta isim ve sıfatlarıyla tecellî eden Allah’ın huzuru; İlâhî dergâh
Fahr-i Âlem : bütün âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m)
fânî : gelip geçici, devamlı olmayan
hakikat : asıl, gerçek, doğru
hitap : konuşma
hususan : bilhassa, özellikle
ıztırap : sıkıntı, aşırı elem
küfr-ü mutlak : sınırsız inançsızlık; Allah’ı ve Allah’tan gelen her şeyi inkâr etme
melce : sığınak
meta : menfaat, geçici dünya zevki
misli : benzeri
mutfî : ateş, yangın v.s. söndüren
nifak : münafıklık, ikiyüzlülük
nihayet : son
nur-u Kur'ân : Kur’ân’ın nuru
penâh : sığınma, sığınacak yer, dayanak noktası
sarih : açık
şahs-ı mânevî : tüzel kişilik; belli bir kişi olmayıp bir cemaatten meydana gelen mânevî şahıs
şikak : ayrılık
tahassungâh : sığınak, kale, korunulacak yer
zan : şüphe, zannetme, sanma
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
sıddık : çok doğru ve sadık