Konuya cevap cer

     KADER RİSALESİ 2.4.İKİNCİ  MEBHAS(DEVAMI)

                   YEDİNCİSİ:

       İrade-i cüz’iye-i insaniye        ve cüz-ü ihtiyariyesi, çendan zayıftır, bir emr-i itibarîdir. Fakat        Cenâb-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zayıf, cüz’î iradeyi, irade-i        külliyesinin taallûkuna bir şart-ı âdi yapmıştır. Yani, mânen der: “Ey        abdim, ihtiyarınla hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise        mes’uliyet sana aittir.”


Teşbihte hata olmasın, sen bir iktidarsız        çocuğu omuzuna alsan, onu muhayyer bırakıp “Nereyi istersen seni oraya        götüreceğim” desen; o çocuk yüksek bir dağı istedi, götürdün. Çocuk üşüdü        yahut düştü. Elbette “Sen istedin” diyerek itab edip, üstünde bir tokat        vuracaksın. İşte, Cenâb-ı Hak, Ahkemü’l-Hâkimîn, nihayet zaafta olan abdin        iradesini bir şart-ı âdi yapıp, irade-i külliyesi ona nazar        eder.


Elhasıl: Ey insan! Senin elinde gayet zayıf, fakat        seyyiâtta ve tahribatta eli gayet uzun ve hasenatta eli gayet kısa, cüz-ü        ihtiyarî namında bir iraden var. O iradenin bir eline duayı ver ki,        silsile-i hasenatın bir meyvesi olan Cennete eli yetişsin ve bir çiçeği        olan saadet-i ebediyeye eli uzansın. Diğer eline istiğfarı ver ki, onun        eli seyyiâttan kısalsın ve o şecere-i mel’unenin bir meyvesi olan zakkum-u        Cehenneme yetişmesin.


Demek, dua ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük        bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri keser,        tecavüzâtını kırar.

            Lügatler        : 


       abd : kul

Ahkemü’l-Hâkimîn : hâkimlerin        hâkimi olan Allah

caiz : sakıncasız

çendan :        gerçi

ihtiyar : tercih, seçme gücü

iktidar : güç,        kuvvet

ilm-i sarf : gramer ilmi, dilbilgisi

işmam        etmek : hissettirmek

itab etmek : azarlamak

kaide        : kural

katl : öldürme

kisb : çalışma,        kazanma

kisb-i insanî : insanın çalışması

mahlûk :        yaratık

mûcip : gerektirici

muhal :        imkansız

muhayyer : seçme konusunda serbest        bırakma

müreccih : tercih ettiren sebep

müştak :        türemiş

nazar etmek : bakmak

nihayet :        son

rüçhaniyet : üstünlük

şart-ı âdi : bayağı olan        şart

şe’n : özellik, belirleyici nitelik

taallûk :        münasebet, bağlılık

teşbih : benzetme

usul-ü kelâmiye        : kelâm ilmi metodolojisi

vaki : olmuş, meydana gelmiş

       

 

    --


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst