Selamun aleyküm muhterem kardeşlerim,
Bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Regaib'i ve seksen sene manevi bir kazanç elde edebilmeye vesile olabilen şuhur-u selasenizi tebrik ediyoruz.
Cenab-ı Hak, girmek üzere olduğumuz bu çok bereketli ve mübarek manevi mevsimi cümlemiz hakkında azami derecede istifadeye medar eylesin ve dünyanın dört bir yanında mazlum durumda bulunan ehl-i iman kardeşlerimiz için de saadet-i dareyne nail olabilmeleri noktasında, bir vesile-i necat eylesin, amin.
Kardeşlerim, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin, Risale-i Nur Külliyatında yer alan ve Şuhur-u selase ve Regaib gecesi ile ilgili mektublarından bazılarını sizlerle paylaşıyorum.
Selam ve dua ile.
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Evvela: Seksen küsur sene bir ömr-ü maneviyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selase-i mübarekeyi ve bilhassa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz.
Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakar ve sadık arkadaşlarım!
Evvela: Sizin, bu mübarek şuhur-u selase ve içindeki kıymetdar leyali-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak, herbir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Regaib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab versin, amin.
Seksen küsur sene manevi ve baki bir ömrü kazandırmak sırrını taşıyan
Bu şuhur-u selase, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler, onu kazanmağa çalışacaksınız. Cenab-ı Hak her bir gecesini sizin hakkınızda Leyle-i Mi'rac ve Leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymetdar eylesin, amin.
şuhur-u selasenizi ve Leyle-i Regaibinizi bütün ruhumla tebrik ediyorum. İki-üç gün evvel, Yirmiikinci Söz tashih edilirken dinledim. Gördüm ki; içinde hem külli zikir, hem geniş fikir, hem kesretli tehlil, hem kuvvetli iman dersi, hem gafletsiz huzur, hem kudsi hikmet, hem yüksek bir ibadet-i tefekküriye gibi nurlar var. Bir kısım şakirdlerin ibadet niyetiyle risaleleri ya yazmak veya okumak veya dinlemekliğin hikmetini bildim. Barekallah dedim. Hak verdim.
Nasıl maddi hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevi hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir. Şuhur-u selase ve muharremede Alem-i İslam manevi havası, umum ehl-i imanın ahiret kazancına ve ticaretine ciddi teveccühleri ve himmetleri ve tenvirleri o havayı safileştiriyor, güzelleştiriyor. Müdhiş arızalara ve fırtınalara mukabele ediyor. Herkes o sayede ve sayesinde derecesine göre istifade eder.
(Kastamonu Lahikasından)
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Bugün manevi bir ihtar ile sizin hesabınıza bir telaş, bir hüzün bana geldi. Çabuk çıkmak isteyen ve derd-i maişet için endişe eden kardeşlerimizin hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiği aynı dakikada bir mübarek hatıra ile bir hakikat ve bir müjde kalbe geldi ki: Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevablı ibadet ayları olan şuhur-u selase gelecekler. Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamda üçyüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuzbine çıkar. Bu pekçok uhrevi faideleri kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsi pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhur-u selaseyi böyle bire on kar veren Medrese-i Yusufiye'de geçirmek, elbette büyük bir kardır. Ne kadar zahmet çekilse ayn-ı rahmettir. İbadet cihetinde böyle olduğu gibi, Nur hizmeti dahi nisbeten -kemmiyet değilse de keyfiyet itibariyle- bire beştir. Çünki bu misafirhanede mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nur'un derslerinin intişarına bir vasıtadır. Bazan bir adamın ihlası, yirmi adam kadar faide verir. Hem Nur'un sırr-ı ihlası; siyasetkarane kahramanlık damarını taşıyan, Nur'un tesellilerine pekçok muhtaç bulunan mahpus biçareler içinde intişarı için bir parça zahmet ve sıkıntı olsa da, ehemmiyeti yok. Derd-i maişet ciheti ise: Zaten bu üç ay ahiret pazarı olmasından herbiriniz çok şakirdlerin bedeline, hatta bazınız bin adamın yerinde buraya girdiğinden, elbette sizin harici işlerinize yardımları olur diye tamamıyla ferahlandım ve bayrama kadar burada bulunmak büyük bir nimettir bildim.
(14. Şua’dan)
Bediüzzaman Said Nursi