Konuya cevap cer

Sema ve arz O (c.c)'nun varlığına şehadet eder

             03 Haziran 2011 / 00:01

             Günün Risale-i Nur dersi...

        

                                      Bismillahirrahmanirrahim 

    Ey arz ve semâvâtın Hâlık-ı Zülcelâli,

    Senin Kur’ân-ı Hakîminin talimiyle ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın dersiyle iman ettim ve bildim ki:

     Nasıl semâvât yıldızlarıyla ve cevv-i feza müştemilâtıyla Senin vücub-u  vücuduna ve Senin birliğine ve vahdetine şehadet ediyorlar. Öyle de,  arz, bütün mahlûkatıyla ve ahvâliyle Senin mevcudiyetine ve vahdetine,  mevcudatı adedince şehadetler ve işaretler ederler.

    Evet, zeminde  hiçbir tahavvül ve ağaç ve hayvanlarında her senede urbasını  değiştirmek gibi hiçbir tebeddül—cüz’î olsun, küllî olsun—yoktur ki,  intizamıyla Senin vücuduna ve vahdetine işaret etmesin.

    Hem hiç  bir hayvan yoktur ki, zaafiyet ve ihtiyacının derecesine göre verilen  rahîmâne rızkıyla ve yaşamasına lüzumlu bulunan cihazatın hakîmâne  verilmesiyle, Senin varlığına ve birliğine şehadeti olmasın.

    Hem  her baharda gözümüz önünde icad edilen nebatat ve hayvanâttan hiçbir  tanesi yoktur ki, san’at-ı acîbesiyle ve lâtif ziynetiyle ve tam  temeyyüzüyle ve intizamıyla ve mevzuniyetiyle Seni bildirmesin.

     Ve zemin yüzünü dolduran ve nebatat ve hayvanat denilen kudretinin  hârikaları ve mucizeleri, mahdut ve maddeleri bir ve müteşabih olan  yumurta ve yumurtacıklardan ve katrelerden ve habbe ve habbeciklerden ve  çekirdeklerden yanlışsız, mükemmel, süslü, alâmet-i fârikalı olarak  yaratılışları, Sâni-i Hakîmlerinin vücuduna ve vahdetine ve hikmetine ve  hadsiz kudretine öyle bir şehadettir ki, ziyanın güneşe şehadetinden  daha kuvvetli ve parlaktır.

    Hem, hava, su, nur, ateş, toprak gibi  hiçbir unsur yoktur ki, şuursuzluklarıyla beraber şuurkârâne, mükemmel  vazifeleri görmesiyle; basit ve istilâ edici, intizamsız, her yere  dağılmakla beraber, gayet muntazam ve mütenevvi meyveleri ve mahsulleri  hazine-i gaybdan getirmesiyle, Senin birliğine ve varlığına şehadeti  bulunmasın. (Lem’alar, Münacat)

    Bediüzzaman Said Nursi

    SÖZLÜK:

    Alâmet-İ Farika : Ayırt Edici İşaret

    Arz : Dünya

    Cihâzât : Donanım, Cihazlar

    Cüz’î : Az, Küçük

    Ehadiyet : Allah’ın Birliğinin Ve İsimlerinin Herbir Varlıkta Ayrı Ayrı Tecellî Etmesi

    Fa’âl-İ Hallâk : Herşeyi Yaratan, Dilediğini Dilediği Yapan Allah

    Fâtır-I Kàdir : Herşeye Gücü Yeten Yaratıcı; Allah (C.C.)

    Fettâh-I Alâm : Herşeyi En İnce Ayrıntılarına Varıncaya Kadar Bilen Ver Her Şeye Ayrı Ayrı Sûretler Veren; Allah

    Habbe : Tane, Tohum

    Hadsiz : Sınırsız

    Hakîmâne : Hikmetli Bir Şekilde

    Hâlık : Her Şeyi Yaratan Allah

    Hannân-I Mennân : Rahmetlerin En Hoş Cilvesini Kullarına Bağışlayan Ve  Sonsuz Minnete Lâyık Olduğunu Gösterecek Şekilde Kullarını Nimetlendiren  Allah

    Hayvanât : Hayvanlar

    Hazine-İ Gayb : Gayb Hazinesi

    Hikmet : Fayda, Gaye

    İcad Etmek : Yaratmak, Var Etmek

    İntizam : Düzen, Tertip

    İntizamsız : Düzensiz

    İstilâ Edici : Kuşatıcı

    Katre : Damla

    Kudret : Allah’ın Güç, Kuvvet Ve İktidarı

    Küllî : Kapsamlılık; Tür

    Lâtif : İnce, Güzel, Hoş

    Mahdut : Sınırlanmış

    Mevzuniyet : Ölçülü Olma

    Mu’cize : Bir Benzerini Yapma Konusunda Başkalarını Âciz Bırakan Olağanüstü Şey

    Muntazam : Düzenli, İntizamlı

    Mütenevvi : Çeşitli

    Müteşâbih : Birbirine Çok Benzeyen

    Nebatat : Bitkiler

    Rahîmâne : Şefkatli Ve Merhametli Şekilde

    Rızık : Allah’ın İhsan Ettiği Nimetler, Yiyecekler

    San’at-I Acîbe : Hayrette Bırakan Ve Hayranlık Veren San’at

    Sâni-İ Hakîm : Herşeyi San’atla Ve Hikmetle Yaratan Allah

    Şehadet : Şahitlik

    Şuurkârâne : Şuurlu Ve Bilinçli Bir Şekilde

    Şuursuzluk : Bilinçsizlik, İdraksizlik

    Tahavvül : Değişim, Başkalaşma

    Tebeddül : Değişim

    Temeyyüz : Benzerlerinden Farklı, Üstün Olan

    Urba : Elbise

    Vâcibü’l-Vücud : Varlığı Gerekli Olan, Var Olmak İçin Hiçbir Sebebe İhtiyacı Bulunmayan Allah

    Vahdet : Allah’ın Birliği

    Vâhid-İ Ehad : Bir Olan Ve Birliği Her Bir Şeyde Görülen Allah

    Vehhâb-I Rezzâk : Çok Fazla Bağışta Bulunan Ve Bütün Yaratılmışların Rızkını Veren; Allah

    Vücud : Varlık, Var Oluş

    Zaafiyet : Zayıflık, İhtiyaç Hâli

    Zemin : Yer

    Ziya : Işık, Parlaklık

    Ziynet : Süs


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst