Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Hâce Musa Topbaş (Sâdık Dânâ) Efendiden İnciler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 368258" data-attributes="member: 1004566"><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Asıl Olan Gönül Terbiyesi (devamı)</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Fakir, üç beş sene evvel, Mescid-i Nebevî’nin geri saflarında oturuyordum. Bir kaç saf ileriye bir Türk hacısı geldi. Giyimi kuşamı pek güzeldi. Bir ara yanına başka bir şahıs oturdu. Ya Lübnan’lı, veya Filistin’li idi. Sakalsızdı. Onunla musafaha yapmak ve yakınlık göstermek istedi. Ne mümkün? Sarıklı şahıs öfkelenmişdi. Kendi </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">başındaki sarığı ve sakalını eliyle işaret ederek homurdandı ve ona arkasını çevirdi. “Sen ne biçim Müslü-mansın” diye onu ayıbladı. O da cevab vermeyib, edebini muhafaza ederek oradan ayrıldı. Kalbi kırılmışdı, küskündü. Sebebsiz yere kalb kırmak, gönül yıkmak ne kadar mes’uliyetlidir. Halbuki, farzlardan sonra en verimli ibadet mü’min kardeşlerimizin gönüllerine sürür vermekdir. Hazreti </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Mevlânâ -k.s.– “Gönül Kibriya’nın nazargâhıdır” buyurur. Bu gibi sözlerin emsali çokdur. Böyle çirkin muamele etmekden ise, o sarığı sarmayıb sakal bırakmasa idi daha isabetli olurdu. Çünkü o kisvenin insana tevazu ve vakar vermesi lâzımdı.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Bir insanın yaptığı ibadet ve bulunduğu hal, onu gurura götürüyor ise, bilmelidir ki, o kemal ehli değildir. İslâmî ahlâk ve edebden nasibi yokdur. Avamın tâ kendisidir.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">devamı var</span></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 368258, member: 1004566"] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=#800080]Asıl Olan Gönül Terbiyesi (devamı) Fakir, üç beş sene evvel, Mescid-i Nebevî’nin geri saflarında oturuyordum. Bir kaç saf ileriye bir Türk hacısı geldi. Giyimi kuşamı pek güzeldi. Bir ara yanına başka bir şahıs oturdu. Ya Lübnan’lı, veya Filistin’li idi. Sakalsızdı. Onunla musafaha yapmak ve yakınlık göstermek istedi. Ne mümkün? Sarıklı şahıs öfkelenmişdi. Kendi başındaki sarığı ve sakalını eliyle işaret ederek homurdandı ve ona arkasını çevirdi. “Sen ne biçim Müslü-mansın” diye onu ayıbladı. O da cevab vermeyib, edebini muhafaza ederek oradan ayrıldı. Kalbi kırılmışdı, küskündü. Sebebsiz yere kalb kırmak, gönül yıkmak ne kadar mes’uliyetlidir. Halbuki, farzlardan sonra en verimli ibadet mü’min kardeşlerimizin gönüllerine sürür vermekdir. Hazreti Mevlânâ -k.s.– “Gönül Kibriya’nın nazargâhıdır” buyurur. Bu gibi sözlerin emsali çokdur. Böyle çirkin muamele etmekden ise, o sarığı sarmayıb sakal bırakmasa idi daha isabetli olurdu. Çünkü o kisvenin insana tevazu ve vakar vermesi lâzımdı. Bir insanın yaptığı ibadet ve bulunduğu hal, onu gurura götürüyor ise, bilmelidir ki, o kemal ehli değildir. İslâmî ahlâk ve edebden nasibi yokdur. Avamın tâ kendisidir. devamı var[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Hâce Musa Topbaş (Sâdık Dânâ) Efendiden İnciler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst