Kýrýk Testi
Well-known member
Hz. İbrahim’in eşi ve Hz. İsmâil’in annesidir. Hz. Sâre ile evlenen Hz. İbrahim’in (a.s.) uzun süre çocuğu olmamıştı. Bundan dolayı Allah’a “Rabbim, bana sâlihlerden olacak bir evlat ver” diye dua etmişti. Hz. Sâre, Hz. İbrahim’in evlat hasreti çekmesine üzülmüş ve Mısır’dan getirdiği cariyesi Hâcer’i ikinci eş olarak ona takdim etmişti. Bu evlilikten Hz. İsmail dünyaya geldi.
Ancak Hz. Sâre bunun üzerine Hz. Hâcer’i kıskanmış ve onu evden uzaklaştırması için Hz. İbrahim’e ricada bulunmuştu. Bir müddet tereddüt gösteren Hz. İbrahim (a.s.), Allah’tan aldığı emir üzerine Hz. Hâcer ve oğlu İsmâil’i Kâbe’nin bulunduğu yere bırakarak oradan ayrılmıştı. Issız Mekke vadisinde susuz kalan Hz. Hâcer validemiz, çaresizlikten Safâ ile Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelmiş, bu sırada mucize eseri olarak oğlu İsmâil’in bulunduğu yerden suyun (Zemzem Suyu) çıktığını görerek Allah’a şükretmişti. Hz. İsmail’in (a.s.) büyümesinden sonra Allah’ın, Hz. İbrahim’den onu kurban etmesini istemesi üzerine Hz. Hâcer validemiz durumu tevekkülle karşılamış ve şeytanın aldatmalarına kapılmamıştır. Hz. Hâcer validemiz çevreden gelenlerle birlikte Mekke’de yaşamış, orayı imar etmiş ve doksan yaşında vefat ederek Kâbe’nin dibinde yer alan ve hilâl şeklinde bir duvar içinde bulunan Hicr’e defnedilmiştir.
Ancak Hz. Sâre bunun üzerine Hz. Hâcer’i kıskanmış ve onu evden uzaklaştırması için Hz. İbrahim’e ricada bulunmuştu. Bir müddet tereddüt gösteren Hz. İbrahim (a.s.), Allah’tan aldığı emir üzerine Hz. Hâcer ve oğlu İsmâil’i Kâbe’nin bulunduğu yere bırakarak oradan ayrılmıştı. Issız Mekke vadisinde susuz kalan Hz. Hâcer validemiz, çaresizlikten Safâ ile Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelmiş, bu sırada mucize eseri olarak oğlu İsmâil’in bulunduğu yerden suyun (Zemzem Suyu) çıktığını görerek Allah’a şükretmişti. Hz. İsmail’in (a.s.) büyümesinden sonra Allah’ın, Hz. İbrahim’den onu kurban etmesini istemesi üzerine Hz. Hâcer validemiz durumu tevekkülle karşılamış ve şeytanın aldatmalarına kapılmamıştır. Hz. Hâcer validemiz çevreden gelenlerle birlikte Mekke’de yaşamış, orayı imar etmiş ve doksan yaşında vefat ederek Kâbe’nin dibinde yer alan ve hilâl şeklinde bir duvar içinde bulunan Hicr’e defnedilmiştir.