Hadis-i Şeriflerle Kurban Bayramı

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
1) Ramuz-el El-Hadis

-Arefe gününün (Kurban bayramı) orucu geçmiş ve gelecek iki senenin günahına, aşûre gününün orucu ise geçmiş bir senenin günahına kefarettir.
Ravi: Hz. Ebû Katade (r.a.)


-Kurban bayramında kurbana harcanan paradan, Allah'a daha sevgili bir para yoktur.
Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma)

-Kurban bayramında kurbana harcanan paradan, Allah'a daha sevgili bir para yoktur.
Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma)

-Bir insan, kurban bayramı gününde, Allah'a kan akıtmaktan (kurban kesmekten) daha sevgili bir amel yapmamış olur. Muhakkak ki, o kurban boynuzları ile, tüyleri ile, tırnakları ile, gübresi ile (her şeyi ile) kıyamet günü mahşere gelir (hesaba girer). Kurban kesildiğinde kanı daha yere değmeden, Allah (z.c.hz.)'nin rıza mevkiine düşer. Şu halde kurbanınızı nefsinizi tayyib ederek seve seve kesiniz.
Ravi: Hz. Âişe (r.anha)

-Dört geceyi ihya edene Cennet vacib olur: Arefe'den bir evvelki (terviye) gecesi, arefe gecesi, kurban bayramı gecesi, Ramazan bayramı gecesi.
Ravi: Hz. Muaz (r.a.)

-Ey insanlar, her aileye her sene bir kurban bayramı bir de Receb ayı kurbanı vardır. (Sonradan nesh olunmuş)
Ravi: Hz. Miknet İbni Süleym (r.a.)

-Ramazan ve Kurban Bayramı gecelerini ihya edenin kalbleri, kalblerin öldüğü günde ölmez.
Ravi: Hz. Ubâde (r.a.)

-Allah (z.c.hz.) şu dört geceye hayır bezl eder. Kurban bayramı, Ramazan bayramı, Şabanın yarı gecesi ki onda eceller, rızıklar yazılır ve hacda yazılır. Bir de arefe gecesi, Ezana kadar.
Ravi: Hz. Âişe (r.anha)

-Cuma günü, Ramazan ve Kurban bayramı günleri ve arefe günü guslederlerdi.
Ravi: Hz. Fakih İbni Saad (r.a.)

-Ramazan bayramında yemek yer çıkardı. Kurban bayramında ise kurban kesince yerdi.
Ravi: Hz. Büreyde (r.a.)

 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
2) Sahih-i Buhari

Konu Bayram Namazı Hutbesi;kurban

Baslik İbtidâ Bayram Namazı Kılmak, Sonra Kurban Kesmek, Sünnet Olduğuna Dâir Berâ` İbn-i Âzib Hadîsi RaviBerâ` B. Âzib (31)

Hadis Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem (S.A.V)`den (Kurban bayramı) hutbe (sini) söylerken işittim: "Bu günümüzde bizim için ilk yapılacak şey, namaz kılmaktır. Ondan sonra (evlerimize) dönüp kurban kesmek olacaktır. Her kim (böyle) yaparsa sünnetimize muvâfık iş görmüş olur."

Hadis No515

Konu: Kurban Kesme Vakti

Baslik : Berâ` Radiya`llâhu Anh`in Bayram Namazından Evvel Kesilen Hayvanın Kurban Olmayacağına Dâir Hadîsi RaviBerâ` B. Âzib (31) Hadis

Şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem ( S.A.V ) Kurban bayramı günü bize hutbe îrâd buyurup: "Her kim bizim (bu) namazımızı kılıp (ondan sonra) keseceğimiz kurbanı keserse kurban (sünnetin)`e muvâfık iş yapmış olur. Her kim de namazdan evvel kurbanını keserse, namazdan evvel (kesilmiş olup kurban olmıya gayr-ı sâlih) olmuş olur ve onun kurban`dan ecri olmaz" buyurdu. Bunun üzerine Berâ` (İbn-i Âzib`in) dayısı Ebû Bürde İbn-i Niyâr (ayağa kalkıp) dedi ki: Yâ Resûla`llâh, ben davarımı namazdan evvel kurban etmiş bulundum. Bu günün yeme içme günü olduğunu bildim de davarımın evimde boğazlanan ilk davar olmasını arzu ettim. (Bu maksatla) davarımı boğazlayıp namaza gelmeden evvel sabah taâmımı ettim. (Resûlullâh S.A.V ) : "Senin (bu) davarın (kurban davarı değil) yalnız (yenecek) et davarıdır" buyurdu. Bunun üzerine (Ebû Bürde): "(Öyle ise) yâ Resûla`llâh, bizim henüz yaşına basmamış dişi bir çepişimiz vardır ki, bence iki davardan daha iyidir (onu kesecek olursam) benim için bu (kadarı) yeter mi?" diye sorunca (RS): "Evet, (lâkin) senden sonra hiçbir kimse için yetmiyecektir" buyurdu.

Hadis No516
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
3) Sünen-i Tirmizi

bölüm: 46

Ø kurban bayramından bir gün önce oruç tutmak

749- Ebû Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına keffâret olacağını ümid ederim.” (Müslim, Sıyam: 18; İbn Mâce, Sıyam: 40)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ebû Katâde hadisi hasendir. İlim adamları Hac için arafatta olanlar hariç Kurban bayramı arefesinde oruç tutmayı müstehab görmüşlerdir.

ramazan ve kurban bayramı günleri oruç tutma yasağı

771- Abdurrahman Avf (r.a.)’ın azâdlı kölesi Ebû Ubeyd’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kurban bayramında Ömer b. Hattâb’ı gördüm hutbeden önce namaza başladı ve dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v.)’in şu iki günde oruç tutmaktan yasaklandığını kendisinden duydum. Ramazan bayramı günü ki orucunuzu bıraktığınız gündür ve Müslümanların bayramıdır. Kurban bayramına gelince kestiğiniz kurbanların etlerinden yeyiniz.” (Buhârî, Savm: 66; Müslim, Sıyam: 22)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdurrahman b. Avf’ın azâdlısı Ebû Ubeyd’in ismi Sa’d’tır. Kendisine Abdurrahman b. Ezher’in azatlısı da denmektedir. Abdurrahman b. Ezher, Abdurrahman b. Avf’ın amcasının oğludur.

772- Ebû Saîd el Hudrî’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), iki oruçtan yasakladı. Kurban bayramı günü ve Ramazan bayramı günü.” (Buhârî, Savm: 66; Müslim, Sıyam: 22)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ali, Âişe, Ebû Hüreyre, Ukbe b. Âmir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Ebû Saîd hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadisle uygulama yaparlar.

Tirmîzî: Amr b. Yahya, İbn Umare b. ebû’l Hasen el Mâzinî el Medenî’dir ve güvenilir bir kimsedir. Kendisinden Sûfyân es Sevrî, Şu’be, Mâlik b. Enes rivâyette bulunmuşlardır.

bölüm: 59

Ø kurban bayramı günleri oruç tutmanın hoş olmayışı

773- Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Arefe günü, bayram günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayram günleri ve yiyip içme günlerimizdir.” (Buhârî, Savm: 66; Müslim, Sıyam: 22)
ž Tirmîzî: Bu konuda Ali, Sa’d, Ebû Hüreyre, Câbir, Nübeyşe, Bişr b. Suhaym, Abdullah b. Huzafe, Enes, Hamza b. Amr el Eslemî, Ka’b b. Mâlik, Âişe, Amr b. As ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Ukbe b. Âmir hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadisle amel ederler ve teşrik günleri denilen Kurban bayramı günlerinde oruç tutulmasını hoş karşılamazlar. Ama Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim adamları; Temettü haccı yapan ve kurban bulamayan kimselerin teşrik günlerinde oruç tutmalarına izin vermişlerdir. Mâlik b. Enes, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır.

Tirmîzî: Iraklılar: “Musa b. Ali b. Rebah” derler. Mısırlılar ise: “Musa b. Ali” derler.

Tirmîzî: Kuteybe’den işittim şöyle diyordu: Leys b. Sa’d’ın şöyle dediğini işittim: Babamın adını küçültme şeklinde söyleyen (Ali kelimesini Uley demek) hiçbir kimseye hakkımı helal etmem.

bölüm: 78

Ø ramazan ve kurban bayramı ne zamandır?

802- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Ramazan bayramı; Müslümanların oruçlarını açtıkları gün, Kurban bayramı ise; Müslümanların kurban kestikleri gündür.” (İbn Mâce, Sıyam: 9)
ž Tirmîzî: Muhammed’e sordum; Muhammed b. Münkedir, Âişe’den hadis işitmiş midir? Muhammed “Evet” dedi ve rivâyetinde “Âişe’den işittim” diyor.
Tirmîzî: Bu hadis bu şekliyle hasen garib sahihtir.

bölüm: 14

Ø telbiye getirmek ve kurban kesmenin değer ve kıymeti

827- Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e hangi hac daha değerlidir diye soruldu da buyurdular ki: “Bol bol telbiye getirilen ve çok kurban edilerek yapılan hactır.” (İbn Mâce, Menasik: 15)

828- Sehl b. Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir Müslüman telbiye getirdiğinde yeryüzünün her bir tarafında taş ağaç toprak ne varsa hepsi onunla birlikte telbiye getirir yani o kimseye eşlik ederek şâhidlik eder.” (İbn Mâce, Menasik: 15)
ž Hasan b. Muhammed ez Zaferânî ve Abdurrahman b. Esved, Ebû Amr el Basrî dediler ki: Ubeyde b. Humeyd, Umare b. Gâziyye’den, Ebû Hazim’den, Sehl b. Sa’d’den ve Peygamber (s.a.v.)’den İsmail b. Ayyaş hadisinin benzerini bize naklettiler.
Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Ebû Bekr hadisi garibtir. Bu hadisi sadece İbn ebî Füdeyk’in, Dahhâk b. Osman’dan yaptığı rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu’dan hadis işitmemiştir. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu’dan hadis işitmemiştir. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu’un oğlu Said vasıtasyla Abdurrahman b. Yerbu’dan başka bir hadis rivâyet etmiştir. Ebû Nuaym et Tahhan, Dırar b. Surad bu hadisi İbn ebî Füdeyk’den, Dahhâk b. Osman’dan, Muhammed b. Münkedir’den Saîd b. Abdurrahman b. Yerbu’dan ve babasından Ebû Bekir’den rivâyet etmiş olup Dırar bu rivâyetinde yanılmıştır.
Tirmîzî: Ahmed b. Hasen’den işitim şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel şöyle diyor: Her kim bu hadisin senedinde Muhammed b. Münkedir, İbn Abdurrahman b. Yerbu’ ve babasından diyerek rivâyet ederse mutlaka yanılmıştır.

Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Dırar b. Sured’in, İbn ebî Füdeyk’den rivayetini ona hatırlattığımda “o yanlıştır” dedi. Bende başkalarının da İbn ebî Füdeyk’den Dırar’ın rivâyeti gibi rivâyet ettiklerini söyledim. Dedi ki: Bunlar “hiçbir şey” değildir. Doğrusu şudur ki o hadisi ibn ebî Füdeyk’den rivâyet ettiler ve senedinde Saîd b. Abdurrahman demediler. Buhârî’nin, Dırar b. Sured’i zayıf kabul ettiğini gördüm. “Ac” Telbiyeyi yüksek sesle getirmek demektir. “Sec” ise deve kesmek demektir.
bölüm: 15

Ø telbiyeyi yüksek sesle getirmek gerekir

829- Sâib b. Hallâd (r.a.), babasından rivâyet edip şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cebrail bana geldi ve ashabıma ihlal ve telbiyede seslerini yükseltmelerini emretmemi emir buyurdu.” (Nesâî, Menasik: 55; İbn Mâce, Menasik: 16)

ž Bu konuda Zeyd b. Hâlid, Ebû Hüreyre ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Hallâd’ın babasından rivâyet ettiği hadis hasen sahihtir. Bazıları bu hadisi Hallâd b. Sâib’den, Zeyd b. Hâlid’den rivâyet etmişlerdir ki sahih değildir. Sahih olan rivâyet Hallâd b. Sâib’in babasından yaptığı rivâyettir. Hallâd b. Sâib, Hallâd b. Süveyd el Ensarî’dir.

bölüm: 66

Ø kurbanlık deve ve sığıra kaç kişi ortak olabilir?

904- Câbir (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Hudeybiye senesi deveyi ve sığırı yedi kişi adına boğazlamıştık.” (Müslim, Hac: 50; Nesâî, Dehaya: 16)
ž Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer, Ebû Hüreyre, Âişe ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Câbir hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve diğer dönem ilim adamları uygulamalarını bu hadise göre yaparlar ve deve ile sığırın yedi kişiye kadar kurban edilebileceği görüşündedirler. Sûfyân es Sevrî, Şâfii, Ahmed bunlardandır. İbn Abbâs’tan ayrıca sığır yedi kişi deve ise on kişiye kadar kurban edilebilir şeklinde bir rivâyet vardır. İshâk bu görüştedir ve bu hadisi delil olarak kabul eder. İbn Abbâs hadisini sadece tek yönden bilmekteyiz.
905- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v.) ile beraberdik kurban bayramı girmişti, Sığırda yedi kişi, devede ise; on kişi olarak ortak olduk.” (Nesâî, Dehaya: 15; İbn Mâce, Ezahî: 5)
ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir ve Hüseyin b. Vakîd’ın rivâyetidir.

bölüm: 67

Ø kurbanlık hayvanlara işaret koymak

906- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), kurban edeceği hayvanın boynuna iki takunya takmış Zülhüleyfe denilen yerde hayvanın sağ tarafına kurbanlık olduğunu belirtmek için yararak kan akıttı ve kan izlerini de silip yok etti.” (Müslim, Hac: 64; Buhârî, Hac: 110)
ž Tirmîzî: Bu konuda Misver b. Mahreme’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Ebû Hassân el A’rec’in adı Müslim’dir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve sonraki dönemlerden ilim adamları bu hadisle amel ederler, kurbanlık hayvanların işaretlenmesi görüşündedirler. Sevrî, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ın görüşleri böyledir. Yusuf b. İsa’dan işittim Vekî’den işittiğini söylüyordu bu hadisi rivâyet edince şöyle dedi: Bu konuda kendi görüşlerine iltifat etmeyin! Çünkü kurbanlık hayvanı işaretlemek sünnet onların sözleri ise bidattır.

Ebû’s Sâib’den işittim şöyle diyordu: Vekî’nin yanında idik Vekî’ kendi görüşlerine göre konuşanlardan birine dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) kurbanlık develere işaret koymak üzere hayvanı yaraladı. Ebû Hanife ise bu işe “Müsle” yapmaktır diyor. O adamda bu mesele İbrahim Nehai’den rivâyet edilmiştir. O der ki: Kurbanlık hayvana işaret koymak müsle yapmak demektir. Bu söz üzerine Vekî’ çok şiddetli bir şekilde kızdı ve şöyle dedi: Ben sana Peygamber (s.a.v.) söyledi diyorum sen bana İbrahim söyledi diyorsun, bu sözünden vazgeçinceye kadar hapsedilmeyi nasılda hak etmişsin.
bölüm: 68

Ø Peygamber (s.a.v.) kurbanını nereden almıştı?

907- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) kurbanlık hayvanlarını “Kudeyd” denilen yerden satın almıştı. (İbn Mâce, Menasik: 96)
ž Tirmîzî: Bu hadis garibtir. Bu hadisin Sevrî’nin rivâyetinden olduğunu sadece Yahya b. Yemân’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Nafi’ ve İbn Ömer’den, Rasûlullah (s.a.v.)’in kurbanlığını Kudeyd’den aldığı rivâyet edilmiştir ki bu rivâyet daha sahihtir.
bölüm: 69

Ø hac için yola çıkılmadan önce kurbanlıkların işaretlenmesi

908- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in kurbanlık hayvana taktığı gerdanlıkları kendi elimle ördüm. İhrama girmedi, giyecek cinsinden de hiçbirşeyi terk etmedi.” (Yani sadece kurbanlık hayvanları işaretlemiş oldu başka bir şey yapmadı) (Buhârî, Hac: 110; İbn Mâce, Menasik: 96)
ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazı ilim adamları bu hadisle amel ederler ve şöyle derler: “Haccetmek isteyen kimseye kurbanlığına gerdanlığı taktığında ihrama girinceye kadar elbise koku vs. hiçbir şey haram olmaz. Bir kısım ilim adamları ise şöyle demektedirler: “Hac yapacak kişi kurbanına gerdanlık taktığı andan itibaren ihramlı kimseye vâcib olan tüm şeyler ona da vâcib olur.”

bölüm: 70

Ø küçükbaş hayvanlara da kurbanlık işareti takılır mı?

909- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in kurbanlara takacağı tüm gerdanlıkları ben örerdim. Koyunlara varıncaya kadar oda bu gerdanlıkları takar fakat ihrama o anda girmezdi.” (Buhârî, Hac: 111; İbn Mâce, Menasik: 95)
ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve diğerlerinden bir kısım ilim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar ve koyunlara da gerdanlık takılabilir görüşündedirler.
bölüm: 71

Ø hastalanan kurban gününe gününe yetişemeyecek kurbanlık ne yapılır?

910- Naciye el Huzaî (r.anha)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) kendisiyle Ka’be’ye bir kurbanlık göndermişti de O da: Ey Allah’ın Rasûlü bu kurbanlık telef olacak hale gelirse ne yapmalıyım? Dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdular: Onu kes boğazındaki takılı olan gerdanlığı kanına batır sonra insanlara bırak geç insanlar onu yerler.” (Ebû Dâvûd, Menasik: 18; İbn Mâce, Menasik: 101)
ž Bu konuda Zûeyb ve Ebû Kabîsa el Huzaî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Naciye hadisi hasen sahihtir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar ve nafile kurban hakkında derler ki: Telef olacak kurbanlığın etinden ne sahibi nede arkadaşları yemesin insanlar arasına bırakılır geçilir onlar ondan yerler ve o kimse kurban kesmiş sayılır. Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüşte olup şöyle derler: “Eğer o hayvanın etinden sahibi yerse yediği kadarının bedelini öder.” Bazı ilim adamları da şöyle derler: “Bu nafile kurbanın etinden ne kadar yerse yediği kadarını tazmin eder.”

bölüm: 72

Ø kurban olacak develere binilebilir mi?

911- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), deve süren bir adam gördü ve ona “deveye bin” dedi. Adam: “Ey Allah’ın Rasûlü bu kurban edilmek üzere ayrılmış bir hayvandır” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), üçüncü veya dördüncüsünde “Yazık sana deveye bin yazıklar olsun” buyurdular. (İbn Mâce, Menasik: 100; Ebû Dâvûd, Menasik: 17)
ž Tirmîzî: Bu konuda Ali, Ebû Hüreyre ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahihtir. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve daha sonraki dönem alimlerin bir kısmı ihtiyaç duyulduğu takdirde kurbanlık develere binilebileceğine izin vermişlerdir. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Kimi ilim adamları da “Mecburiyet olmadıkça binilmesin” derler.

20: kurban bölümleri

bölüm: 1
Ø kurban kesmenin değer ve kıymeti

1493- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban kıyamet günü boynuzları kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.” (İbn Mâce, Edaha: 3)
ž Tirmizî: Bu konuda Imrân b. Husayn ve Zeyd b. Erkâm’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Hişâm b. Urve’nin rivâyetinden olduğunu sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Ebû’l Müsennâ’nın ismi Süleyman b. Yezîd’tir. İbn ebî Füdeyk ondan hadis rivâyet etmiştir.
Tirmizî: Rasûlullah (s.a.v.)’den; Kurbanlar hakkında: “Kurban kesen kimse için kurbanın her bir kılı karşılığında sevap verilir” buyurduğu rivâyet edilmiştir. “Boynuzları karşılığında” da buyurduğu rivâyet edilmiştir.
bölüm: 2
Ø Rasûlullah (s.a.v.), iki koç kurban etmişti

1494- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) boynuzlu alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.” (Buhârî, Edâhî: 7; Müslim, Edâhî: 3)
ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Âişe, Ebû Hüreyre, Ebû Eyyûb, Câbir, Ebû’d Derdâ, Ebû Rafî’, İbn Ömer, Ebû Bekre’den aynı şekilde hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
bölüm: 3

Ø ölen kimse adına da kurban kesilebilir mİ?

1495- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, kendisi bizzat iki kurban keserdi; biri Rasûlullah (s.a.v.) adına diğeri de kendi adına olmak üzere… Kendisine bunun sebebi sorulunca şöyle dedi: Böyle yapmamı bana Rasûlullah (s.a.v.) emretti ve bu şekilde yapmayı hiç terk etmeyeceğim. (Ebû Dâvûd, Dehâyâ: 1)

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Şerîk’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bazı ilim adamları ölen kimse için kurban kesilebileceğine izin veriyorlar. Bazıları ise bunu kabul etmiyorlar. Abdullah b. Mübarek diyor ki: Bana göre kurban kesmek yarine onun bedelini sadaka olarak dağıtması daha hoştur. Kurban keserse bile etinden asla yemesin tamamını sadaka olarak versin.
Ali b. el Medinî ve Muhammed diyor ki: Şerik’den başkalarıda bu hadisi rivâyet etmişlerdir.
Ebûl Hasna’nın ismi nedir diye sordum bilemedi, Müslim ise isminin Hasen olduğunu söyledi.

bölüm: 4

Ø kurbanın müstehab (hoş olanı) hangisidir?

1496- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), ağzı siyah, gözlerinin etrafı siyah ayakları siyah damızlık iki koçu kurban etmişti.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 3; İbn Mâce, Edahî: 4)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Hafs b. Gıyas’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 5

Ø kurban edilmesi caiz olmayan hayvanlar

1497- Berâ b. Âzib (r.a.)’den merfu olarak rivâyet ettiği hadisinde şöyle diyor: “Topal hayvan, tek gözlü hayvan, hastalığı belli olan hayvan zayıf, ve cılız hayvanlar kurban edilmez.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Edahî: 8)
ž Hennâd; İbn-ü ebî Zaide vasıtasıyla Şu’be’den, Süleyman b. Abdurrahman’dan, Ubeyd b. Feyrûz’dan, Berâ b. Âzib’den bu hadisin mana olarak benzerini rivâyet etmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi sadece Ubeyd b. Feyrûz’un, Berâ’dan rivâyetiyle bilmekteyiz ilim adamlarının uygulaması da bu hadise göredir.
bölüm: 6
Ø kurban alırken dikkat edilecek hususlar

1498- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), bize kurbanlık hayvan alırken göz ve kulağına dikkat etmemizi, kulağı, burnu kesik, boynuzu kırılmış hayvanlardan kurban kesmemeyi bize emretti.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 8)
ž Hasan b. Ali, Ubeydullah b. Musa vasıtasıyla İsrail’den, Ebû İshâk’tan, Şüreyh b. Numân’dan, Ali’den bu hadisin bir benzerini rivâyet ederek şöyle ilave yapmıştır. Mukabele: Kulağının ön tarafı kesik. Müdabere: Kulağının arka tarafı kesik , Şerka: Kulağı uzunlamasına yarık, Harka: Kulağı yuvarlak biçimde delik hayvanlarda kurban edilemez.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Tirmizî: Şureyh b. Numân es Sâıdî, Küfelidir. Ali’nin arkadaşlarındandır. Şureyh b. Hanî ise Küfeli olup babası Ali’nin arkadaşlarıyla görüşmesi vardır. Şureyh b. Hâris el Kindî ise Ebû Umeyye el Kâzî olup Ali’den rivâyeti vardır. Bunların hepsi Ali’nin arkadaşlarından olup aynı dönemde yaşamışlardır. Hadiste geçen “Neşteşrife” nin anlamı dikkatlice incelemek anlamındadır.
bölüm: 7

Ø koyun türünden erkek olanın kesilmesi daha hoştur

1499- Ebû Kibâş’ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Medîne’ye toklu (erkek koyun) getirdim işler iyi gitmedi. Koyunlar elimde kaldı Ebû Hüreyre ile karşılaştığımda kendisine sordum şöyle dedi: Koyunlardan toklu cinsi ne güzel kurbanlıktır. Ebû Kibâş: Bunun üzerine insanlar benim tokluları kapışıp bitirdiler. (Müsned: 8859)
ž Tirmizî: Bu konuda İbn Abbâs, babası vasıtasıyla Hilâl’in kızı Ümmü Bilâl, Câbir, Ukbe b. Âmir ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir adamdan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahih garibtir. aynı zamanda Ebû Hüreyre’den mevkuf olarak ta rivâyet edilmiştir. Osman b. Vakîd; İbn Muhammed b. Ziyâd b. Abdullah b. Ömer b. Hattâb’tır. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Yani koyun türünden toklunun kurban edilmesi caizdir derler.
1500- Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) kendi keseceği kurbanlık hayvanları ashabı arasında dağıttı geriye bir oğlak kalmıştı ki Ukbe bunu Rasûlullah (s.a.v.)’e hatırlatmıştı. Rasûlullah (s.a.v.) de onu da sen kendin için kurban et buyurdular.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 7)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Vekî’ der ki: “Cez’a” yedi ayı geçmiş bir yaşındaki koyun cinsidir. Ukbe b. Âmir’den değişik şekillerde de rivâyet edilen bu hadis şöyledir: Rasûlullah (s.a.v.), kendi keseceği kurbanları vekaleten kesmeleri için sahabesine dağıtmıştı da bir oğlak kalmıştı. Onun ne olacağını Rasûlullah (s.a.v.)’e sorduğumda onu da sen kendine kurban kes buyurdular.
Aynı şekilde Muhammed b. Beşşâr’dan Yezîd b. Harun ve Ebû Dâvûd’tan aktararak şöyle dediler: Hişâm ed Destevâi, Yahya b. ebî Kesir’den, Bağçe’den, Abdullah b. Bedr’den, Ukbe b. Âmir’den bu hadisi böylece bize aktarmıştır.
bölüm: 8
Ø büyükbaş hayvanlar kaç kişiye kadar kurban olabilir?

1501- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Bir seferde Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber idik kurban bayramı geliverdi. Sığırda yedi kişi, devede on kişi olarak kurban kestik.” (İbn Mâce, Dahaya: 5)
ž Tirmizî: Bu konuda Ebûl Esed-is Sülemî’nin babasından, dedesinden ve Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Abbâs hadisi hasen garibtir. Bu hadisi sadece Fadl b. Musa’nın rivâyetinden bilmekteyiz.

1502- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hudeybiye’de, Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber deveyi de sığırı da yedi kişi için boğazlayıp kurban etmiştik. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 6; İbn Mâce: Dahaya: 5)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed, İshâk bunlardandır. İshâk, deve; kurban olarak on kişiye yeter diyerek İbn Abbâs hadisini delil olarak alıyor.
bölüm: 9

Ø topal hayvan ve kırık boynuzlu hayvan kurban olur mu?

1503- Adiyy (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sığır; yedi kişi için kurban olur.” Dedim ki: “Şayet karnından yavrusu çıkarsa?” “Onunla beraber yavrusunu da kes” dedi. “Ya topal hayvan ne olacak?” dedim. Dedi ki: “Kurban edileceği yere gidebiliyorsa kurban olur.” Dedim ki: “Ya boynuzu kırık hayvan ne olacak?” “Zararı yok dedi ve biz emrolunduk veya Rasûlullah (s.a.v.), bize emretti ki: Kurban edilecek hayvanların göz ve kulaklarını dikkatle inceleyip alın.” (Ebû Dâvûd, Dehaya: 5; İbn Mâce, Dehaya: 8)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Tirmizî: Sûfyân bu hadisi Seleme b. Küheyl’den rivâyet etmiştir.

1504- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), kırık boynuzlu ve kesik kulaklı hayvanın kurban edilmesini yasakladı.” Katâde diyor ki: Bu durumu Saîd b. Müseyyeb’e anlattım kırıklık miktarının yarıya kadar ve yarıdan fazla olursa kurban edilmez dedi. (Nesâî, Dahaya: 12; Ebû Dâvûd, Dahaya: 5)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
bölüm: 10

Ø bir eve bir kurban yeterli midir?

1505- Umâra b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: A’ta b. Yesâr’dan işittim şöyle diyordu: Ebû Eyyûb el Ensârî’ye sordum; Rasûlullah (s.a.v.)’in zamanında kurbanlar nasıldı diye şöyle cevap verdi: “Kişi kendisi ve çoluk çocuğu için tek bir kurban keserdi de onun etinden kendileri de yer başkalarına da yedirirlerdi. Neticede Müslümanlar birbirleriyle övüneceğiz diye gördüğün gibi birkaç kurban kesmek durumuna geldiler.” (İbn Mâce, Dahaya: 10; Muvatta, Dahaya: 5)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Umare b. Abdullah; Medînelidir. Mâlik b. Enes ondan hadis rivâyet etmiştir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Ahmed ve İshâk bunlardan olup Rasûlullah (s.a.v.)’in aşağıdaki hadisini delil gösterirler: “Rasûlullah (s.a.v.), bir koç kurban edip bu kurban ümmetimden kurban kesmeyenler içindir.” Bazı ilim adamları da şöyle derler: “Bir koyun ancak bir kişi için yeterlidir.” Abdullah b. Mübarek ve ilim adamlarından başka kimselerin görüşü de böyledir.
bölüm: 11

Ø kurban kesmek farz mıdır? sünnet midir?

1506- Cebele b. Suhaym (r.a.)’den rivâyete göre, adamın biri İbn Ömer (r.a.)’e kurban kesmek vâcib midir? diye sordu. O da; Rasûlullah (s.a.v.) ve Müslümanlar kurban kestiler dedi. Adam aynı soruyu tekrar edince aklını kullanıp ne dediğimi, anlamıyor musun? Rasûlullah (s.a.v.), ondan sonrada Müslümanlar kurban kestiler. (İbn Mâce, Dahaya: 2)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup; Kurban kesmek vâcib değildir. Lakin Rasûlullah (s.a.v.)’in sünnetlerinden bir sünnettir. Hoşlandığı ibadetlerden biridir. Sûfyân es Sevrî ve İbn’ül Mübarek’in görüşü de böyledir.
1507- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Medîne’de on yıl kaldı ve her yıl kurban keserdi. (Müsned: 4815)
ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.
bölüm: 12

Ø kurban, bayram namazından sonra kesilmelidir

1508- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Kurban bayramı günü bize bir hutbe yaptı ve şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bayram namazını kılmadan kurban kesmesin.” Bunun üzerine dayım ayağa kalktı ve dedi ki: “Bugün etin bol olması sebebiyle insanlar etten bıkıp usanırlar. Ben aileme ev halkına ve komşularıma yedirmek için acele ederek kurbanımı kestim.” Rasûlullah (s.a.v.): “Yeniden Kurban kes!” Buyurdu. “Ey Allah’ın Rasûlü! Yanımda dişi bir süt oğlağım var iki koyuna bedeldir onu kurban olarak kesebilir miyim?” Rasûlü Ekrem şöyle buyurdu: “Evet o hayırlı ve senin için yeterlidir fakat senden sonra hiçbir kimse için yeterli olmayacaktır.” (Buhârî, Edâhî: 11; Müslim, Edâhî: 1)

ž Tirmizî: Bu konuda Câbir, Cündüp, Enes, Uveymir b. Eş’ara, İbn Ömer ve Ebû Zeyd’in il Ensarî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının çoğunluğunun uygulaması bu hadise göredir. Yani şehirde imam kurban bayramı namazını kılmadan kurban kesilmez ilim adamlarının bir kısmı köy halkının fecrin doğuşundan sonra kurban kesmelerine izin vermektedirler. İbn’ül Mübarek’in görüşü böyledir.
Tirmizî: İlim adamları kurbanda koyunun altı aylığının caiz olup keçinin altı aylığının caiz olmayacağında ittifak etmişlerdir.
bölüm: 13

Ø kurban eti ne kadar yenebilir?

1509- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.), kurban kesenlerin sayısının az fakirlerin çok olduğu bir yılda; “Sizden biriniz kestiği kurbanın etinden üç günden fazla yemesin” buyurdular. (Buhârî, Edahî: 16; Müslim, Edâhî: 5)
ž Tirmizî: Bu konuda Âişe ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir, buradaki yasaklama önceden olup, sonradan kurban etinin saklanabileceğine izin verilmiştir.
bölüm: 14

Ø kurban etlerinin üç günden fazla yenmemesinin sebebi ne idi?

1510- Süleyman b. Büreyde (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç günden fazla kurban etinden yemeyiniz diye size yasaklama getirmiştim kurban kesenlerle kesmeyenler et yemekte denk olsunlar diye… Ama bu andan itibaren kurban kesen sayısı arttığı için dilediğiniz kadar yeyin yedirin ve saklayın.” (Buhârî, Edâhî: 16; Müslim, Edâhî: 5)
ž Tirmizî: Bu konuda İbn Mes’ûd, Âişe, Nübeyşe, Ebû Saîd, Katâde, İbn-ün Numân, Enes ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Büreyde hadisi hasen sahih olup Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir.

1511- Âbis b. Rebia’ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Müminlerin anası Âişe (r.anha)’ya: “Rasûlullah (s.a.v.), kurban etlerinin üç günden fazla yemeyi yasaklarmıydı? Diye sordum. Buyurdular ki: “Hayır, fakat insanlardan kurban kesen kimse az olduğu için kesmeyen kimselere yedirmek istediğinden dolayı böyle bir kısıtlama getirmişti. Bugün için biz, hayvanların paçalarını saklayıp on gün sonra yiyoruz.” (Buhârî, Edahî: 16; Müslim, Edahî: 5)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Mü’minlerin anası Âişe’den başka şekillerde de bu hadis rivâyet edilmiştir.
bölüm: 15
Ø putlar ve recep ayına hürmet için kurban kesmek yoktur
1512- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Feraa ve Atîre kurbanları diye bir kurban yoktur.” Feraa: Devenin ilk yavrusu olup doğduğunda putlar için kesilirdi. (Buhârî, Akika: 3-4; Müslim, Edâhî: 6)
ž Tirmizî: Bu konuda Nübeyşe, Mıhnef b. Süleym, Ebû’l Uşerâ ve babasından da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Atîre: Haram ayların ilki olan Recep ayına hürmeten kesilen bir kurbandır. Haram aylar Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem’dir. Hac ayları ise Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günüdür. Hac ayları konusunda da Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından böylece rivâyet edilmiştir.
bölüm: 16



1513- Yusuf b. Mâhek (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Yusuf b. Mâhek ve arkadaşları Abdurrahman kızı Hafsa’nın yanına girip akıka kurbanı hakkında soru sormuşlardı. Hafsa onlara Âişe (r.anha)’nın kendisine şöyle haber verdiğini bildirdi: “Rasûlullah (s.a.v.) erkek çocuğun doğumunda iki, kız çocuğun doğumunda ise tek koyun kesmelerini emretti.” (Buhârî, Akika: 2; İbn Mâce, Zebaih: 1)
ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Ümmü Kürz, Büreyde, Semure, Ebû Hüreyre, Abdullah b. Amr, Enes, Selman b. Âmir ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Âişe hadisi hasen sahihtir. Hafsa, Ebû Bekir’in kızıdır.
bölüm: 17
Ø doğan çocuğun kulağına ezan okunur

1514- Ubeydullah b. ebî Rafi’ (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ali’nin oğlu Hasan, Fatıma’dan doğduğu zaman Rasûlullah (s.a.v.)’in onun kulağına namaz ezanı gibi ezan okuduğunu gördüm.” (Ebû Dâvûd, Edep: 106)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in akika konusunda erkek çocuğu için iki kız çocuğu için bir koyun kesilmesi rivâyeti değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Aynı zamanda Rasûlullah (s.a.v.)’in torunu Hasan için tek koyun kurban ettiği de rivâyet edilmektedir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir.

1515- Selman b. Âmir ed Dabbî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Erkek çocuğun doğumuyla beraber akika vardır o çocuk adına akika kurbanı kesiniz ve çocuktan her türlü eziyeti gideriniz.” (Buhârî, Akika: 2; Nesâî, Akika: 2)
ž Hasan b. A’yen, Abdurrezzak vasıtasıyla İbn Uyeyne’den, Âsım b. Süleym b. Ahvel’den, Hafsa binti Sirîn’den, Rebab’tan, Selman b. Âmir’den bu hadisin bir benzerini bize haber vermiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

1516- Ümmü Kürz (r.a.)’den haber verildiğine göre kendisi Rasûlullah (s.a.v.)’e akikadan sormuştu da Rasûlullah (s.a.v.) şu cevabı vermişti: “Erkek çocuğu için iki koyun, kız çocuğu için tek koyun, koyunların erkek ve dişi olması fark etmez.” (Nesâî, Akika: 4; Ebû Dâvûd, Dahaya: 20)
bölüm: 18
Ø hayırlı kurban ve hayırlı kefen nasıl olur?
1517- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Kurbanlıkların en iyisi koç, kefenlerin en iyisi ise tüm vücudunu örtecek kadar uzun ve geniş olanıdır.” (İbn Mâce, Dahaya: 4)
ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ufeyr b. Ma’dan’ın hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir.
bölüm: 19
Ø senede iki sefer kurban kesilir mi?
1518- Mıhnef b. Süleym (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Arafat’ta, Vakfede iken Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim. Ey Müslümanlar gücü yeten her aile için her yıl bir kurban birde atîre kesilmelidir. Atîre nedir bilir misiniz? Recep ayında kesilmesi gereken kurbandır. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 20; Nesâî, Fera ve Atîre: 1)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece İbn Avn’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
bölüm: 20
Ø tek koyunla da erkek çocuğu için kurban olabilir mi?
1519- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Hasan’ın doğumu için bir koyun kurban etti ve dedi ki: Ey Fatıma çocuğun başını tıraş et ağırlığı kadar gümüş tasadduk et. Fatıma diyor ki: Saçı tarttım ağırlığı bir dirhem veya bir dirhemden biraz eksikti. (Muvatta, Akika: 1)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir ve senedi de muttasıl değildir, çünkü; Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Huseyn, Ali b. ebî Tâlib’e ulaşmamıştır.
bölüm: 21
Ø Rasûlullah (s.a.v.) bayram namazı hutbesinden sonra iki koç kurban etti
1520- Ebû Bekre (r.a.)’in babasından rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), hutbe okudu minberden indi iki koç getirtti ve onları kesti.” (Nesâî, Dahaya: 14; İbn Mâce, Dahaya: 1)
ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
bölüm: 22
Ø Peygamberimiz (s.a.v.) ümmetinden kurban kesmeyenlere kurban kesmiş midir?
1521- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber namazgahta kurban bayramı namazında bulundum hutbesini bitirince minberden indi bir koç getirildi, onu kendi eliyle keserek şöyle buyurdu: Bismillah Allahûekber bu kurban benim ve ümmetimden kurban kesmeyenler içindir.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 3; Nesâî, Dahaya: 30)
ž Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Yani kişi kurban keserken “Bismillah Allahûekber” demelidir. İbn’ül Mübarek bu görüştedir.
Muttalib b. Abdullah b. Hantab’ın, Câbir’den hadis işitmediği söylenmektedir.
bölüm: 23

Ø akıka kurbanı ne zaman kesilecektir?

1522- Semure (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Doğan her çocuk kesilecek akika kurbanı karşılığında rehin gibidir. Doğumunun yedinci gününde bu kurban kesilir ismi konur başı tıraş edilir. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 21; Nesâî, Akıka: 5)

ž Hasan b. Ali el Hallâl, Yezîd b. Harun vasıtasıyla Saîd b. ebû Arûbe’den, Katâde’den, Hasan’dan, Semure b. Cündüp’den benzeri hadisler rivâyet etmişlerdir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup doğumun yedinci gününde akika kurbanı kesilmesini müstehab görürler yedinci gün mümkün olmaz ise on dördüncü gün yine mümkün olmaz ise yirmi birinci gün kesilmelidir. Kurban için caiz olan Akika içinde caizdir, demektedirler.
bölüm: 24

Ø kurban kesecek kimse hac’da ki ihramlı kimselere benzemek için ne yapmalıdır?

1523- Ümmü Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kurban kesecek kimse Zilhicce hilalini gördükten sonra vücudundaki kıllardan ve tırnaklarından hiçbir şey kesmesin.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 2; İbn Mâce, Dahaya: 11)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Râvîler içerisindeki Ömer b. Müslim’in doğrusu Amr b. Müslim’dir. Kendisinden Muhammed b. Amr b. Alkame ve pek çok kimse hadis rivâyet etmiştir. Bu hadis Saîd b. Müseyyeb’den ve Ebû Seleme’den değişik şekillerde benzeri biçimde rivâyet edilmiştir. Bazı ilim adamlarının uygulaması böylecedir. Saîd b. Müseyyeb’te aynı görüştedir. Ahmed ve İshâk’ta bu görüştedirler. Bazı ilim adamları tıraş olmak ve tırnak kesmeye izin vermişlerdir. Şâfii bunlardan olup Âişe’nin şu hadisini delil getirmektedir. Şöyle ki: “Rasûlullah (s.a.v.), Medîne’den kurbanlık gönderdi de ihramlının sakındığı şeylerden sakınmazdı.”
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
4) Sünen-i Nesai

44- KURBAN KİTABI (Bölümleri)

4285- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Zilhicce ayı girince kurban kesmek isteyen kurban kesinceye kadar saçını ve tırnağını kesmesin.” (İbn Mâce, Edâhâ: 11; Ebû Davud, Dahâyâ: 3)

4286- Peygamber (s.a.v)’in hanımlarından Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kim kurban kesecekse zilhiccenin ilk on günü saçından ve tırnağından hiçbir şey kesmesin.” (İbn Mâce, Edâhâ: 11; Ebû Davud, Dahâyâ: 3)

4287- Said b. Müseyyeb (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Kim kurban kesecekse Zilhicce ayının ilk onu girince saçından ve tırnaklarından bir şey kesmesin.” Bu durumu İkrime’ye anlattım. O da: “Kokuda sürmemeli kadınlardan da uzak durmalıdır dedi.” (İbn Mâce, Edâhâ: 11; Ebû Davud, Dahâyâ: 3)

4288- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Zilhicce ayının ilk onu girince kurban kesmek isteyen kimse saçından ve vücudundaki kıllarından hiç birine dokunmasın.” (İbn Mâce, Edâhâ: 11; Ebû Davud, Dahâyâ: 3)

1- KURBAN BULAMAYAN NE YAPAR?

4289- Abdullah b. Amr b. Âs (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Allah, bu ümmet için kurban günlerini bayram kıldı.” Bir adam: “Sütü için beslediğim hayvandan başka hayvanım yok, onu kurban edeyim mi?” dedi. Rasûlullah (s.a.v)’de: “Hayır saçından biraz alırsın, tırnaklarını kesersin, bıyıklarını kısaltırsın ve etek traşı olursun. Böyle yapman Allah katında kurban kesmiş gibi sevap kazandırır” buyurdu. (İbn Mâce, Edâhâ: 11; Ebû Davud, Dahâyâ: 3)

2- DEVLET BAŞKANI KURBANINI BAYRAM NAMAZI KILINAN YERDE Mİ KESMELİ?

4290- Abdullah (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kurban bayramı namazı kılınan yerde deve veya koyununu kurban ederdi. (Ebû Davud, Dahaya: 8; Buhârî, Edâhî: 6)

4291- Abdullah b. Ömer (r.a)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) Medine’de kurban bayramı günü deve kesti. Deve kesmediği bayramlardan namaz kılınan meydanlarda koyun keserdi. (Ebû Davud, Dahaya: 8; Buhârî, Edâhî: 6)

3- CEMAAT DE KURBANLARINI NAMAZ KILINAN YERDE KESER Mİ?

4292- Cündüp b. Süfyan (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kurban bayramında Rasûlullah (s.a.v) ile beraberdim. Cemaate namaz kıldırdı namazı bitirdiğinde orada kesilmiş kurbanlar gördü ve şöyle buyurdu: “Kim namazdan önce kurban kesmişse yerine tekrar bir kurban kessin; kesmeyenler ise Allah’ın ismiyle kurbanlarını kessinler.” (Ebû Davud, Dahaya: 8; Buhârî, Edâhî: 6)

4- HANGİ HAYVANLAR KURBAN OLMAZ?

4293- Benî Şeyban’ın azâdlı kölesi Ubeyed b. Feyrûz (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bera’ya şöyle dedim: “Rasûlullah (s.a.v)’in yasakladığı kurbanlıklardan bahset.” O da şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) kalktı ve şöyle buyurdu: “Şu dört çeşit hayvan kurban olmaz 1. Tek gözü tamamen kör olmuş 2. Hastalığı tamamen belli olan hayvan 3. İyice topal 4. yürümeyecek kadar ayağı kırık olanlar.” Ben boynuz ve dişleri eksik olanları da hoş görmüyorum dedim. Peygamber (s.a.v)’de: “Hoş görmediğini kurban etme! Fakat, başkasına da haram kılma” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

5- TOPAL OLAN HAYVANLAR KURBAN EDİLMEZLER

4294- Ubeyd b. Feyrûz (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bera b. Âzibe: “Rasûlullah (s.a.v)’in yasakladığı kurban olmayacak hayvanları söyler misin?” dedim. O da şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) şöylece eliyle işaret ederek -benim elim Rasûlullah (s.a.v)’in elinden kısadır- “Dört hayvanın kurban edilmesi caiz değildir. 1. Tek gözü tamamen kör olan 2. Çok hasta olan 3. Topallığı iyice belli olan 4. Yürümeyecek kadar ayağı kırık olanlar.” buyurdu. Ben: “Kulağı ve boynuzu kırık ve kesik olanların da hoş görmüyorum” dedim. Rasûlullah (s.a.v): “Hoş görmediklerini kesme fakat onları başka bir kimseye de haram kılma” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

6- ÇOK ZAYIF OLANLAR

4295- Bera b. Âzib (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim eliyle işaret ederek -benim parmaklarım Rasûlullah (s.a.v)’den kısadır- şöyle diyordu: “Şu hayvanlar kurban olmaz 1. Tek gözü tamamen kör 2. İyice topal 3. Çok hasta 4. İyileşemeyecek kadar zayıf olandır.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

7- KULAĞI KESİK OLANLAR

4296- Ali (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kurbanlık hayvanların göz ve kulaklarının kusurlu olup olmadığına iyice bakmamamızı emreder. Kulağı yarık ve delik olanlarla önden ve arkadan kesik olanları kurban etmememizi bize emrederdi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

8- KULAĞI ARKADAN KESİK OLANLAR

4297- Ali (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kurbanlık hayvanların göz ve kulaklarının kusurlu olup olmadığına iyice bakmamızı emreder. Kulağı yarık ve delik olanlarla önden ve arkadan kesik olanları kurban etmememizi bize emrederdi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

9- KULAĞI DELİK OLANLAR

4298- Ali b. Ebî Talib (r.a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kulağı önden veya arkadan kesik kulağı yarık veya delik ve çok küçük hayvanları kurban etmememizi bize emrederdi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

10- KULAĞI YARIK OLANLAR

4299- Ali b. Ebi Talib (r.a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kulağı önden ve arkadan kesik, kulağı yarık, veya delik veya çok küçük olan hayvanları kurban etmememizi bize emretti.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)
4300- Huceyye b. Adiy (r.a) şöyle demiştir: Ali’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) kurbanlık hayvanların göz ve kulaklarına iyice bakmamızı emrederdi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 6; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

11- BOYNUZU KIRIK OLANLAR

4301- Cüzey b. Küleyb (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) boynuzu kırık hayvanların kurban edilmesini yasakladı. Bunu Said b. Müseyyeb’e anlattığımda, Said: “Evet, boynuzunun yarısı yarıdan fazlası kırılmışsa kurban olmaz” dedi. (Tirmizî, Edahî: 9; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

12- KURBANLIK HAYVANIN YAŞI NE OLMALI?

4302- Câbir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “İki yaşını geçmeyen hayvanları kurban etmeyin fakat bulamaz iseniz altı ayını doldurmuş kuzuları kesiniz.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

4303- Ukbe b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) ashaba dağıtmam için bana bir sürü koyun vermişti onları dağıttım bir toklu kalmıştı. Durumu Rasûlullah (s.a.v)’e aktarınca: “Sen de kalan tokluyu kurban et” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

4304- Ukbe b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) ashabına kurbanlık koyun dağıtmıştı. Bana da toklu düştü. “Ey Allah'ın Rasûlü! Bana bir toklu düştü ne yapayım” dedim. O da: “Sen de onu kurban et” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

4305- Ukbe b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ashabı arasında kurban dağıtmıştı bana da bir toklu düşmüştü. Ben de: “Ey Allah'ın Rasûlü bana bir toklu kaldı” dedim. “Sen de onu kurban et” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

4306- Ukbe b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte koyundan bir toklu kurban kesmiştik. (Ebû Davud, Dahâyâ: 5; İbn Mâce, Edâhâ: 8)

4307- Asım b. Küleyb (r.a), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Bir yolculukta idik. Kurban bayramı geldi aramızdan bazı kimseler iki veya üç toklu karşılığında bir koyun alıyorlardı. O sırada Müzeyne kabilesinden bir adam şöyle dedi: Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v) ile birlikteydik. Kurban günü gelmişti. Bazı arkadaşlarımız iki ve üç toklu vererek bir koyun almak istiyordu. Bunu gören Rasûlullah (s.a.v): “Toklu da koyun gibi kurban yerine geçer” buyurdu. (Müsned: 22043)

4308- Asım b. Küleyb (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamdan işittim bir adamdan şöyle aktarıyordu: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte kurbandan bir iki gün önce birlikteydik. İki toklu vererek bir koyun alıyorduk. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Toklu da aynen koyun gibi kurban edilir” buyurdu. (Müsned: 22043)

13- KOÇ

4309- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) iki koç kurban ederdi. Ben de iki koç kurban ediyorum. (Müsned: 22043)

4310- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) boynuzlu ve alacalı iki koç kurban etmişti. (Buhârî, Edâhî:7; Ebû Davud, Dehâyâ: 4)

4311- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Alaca renkli boynuzlu iki koç kurban etmişti. Besmele ve tekbirde kendi eliyle kesmişti. Ayağını da koçların boynuna koymuştu. (Buhârî, Edâhî:7; Ebû Davud, Dehâyâ: 4)

4312- Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), kurban bayramı günü hutbe okudu sonra gidip alaca renkli iki koç kurban etti. (Buhârî, Edâhî:7; Ebû Davud, Dehâyâ: 4)

4313- Ebu Bekre (r.a) babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kurban bayramı günü iki koç kurban etti ve sonra koyun sürüsünün yanına döndü ve kalan koyunları bize dağıttı. (İbn Mâce, Edâhî: 2; Tirmizî, Edâhî: 1)

4314- Ebu Said (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kurban bayramında gözleri, karın altı, ve ayakları siyah, boynuzları büyük koç kurban etti. (İbn Mâce, Edâhî: 2; Tirmizî, Edâhî: 1)

14- BÜYÜK BAŞ HAYVANLAR, KAÇ KİŞİYE KURBAN EDİLİR?

4315- Rafi b. Hadîc (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ganimet dağıtırken bir deveyi on koyuna denk tutmuştu. (İbn Mâce, Edâhî: 2; Tirmizî, Edâhî: 1)

4316- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v) ile beraberdik. Kurban bayramı geldi. Bir deveye on kişi ortak olduk bir sığıra da yedi kişi ortak olarak kesmiştik. (İbn Mâce, Edâhî: 2; Tirmizî, Edâhî: 1)

15- SIĞIR KAÇ KİŞİYE KURBAN EDİLİR?

4317- Câbir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte Temettü haccı yaptıktan sonra yedi kişi ortaklaşa bir sığırı kurban etmiştik. (İbn Mâce, Edâhî: 2; Tirmizî, Edâhî: 1)

16- BAYRAM NAMAZINDAN ÖNCE KURBAN KESİLİR Mİ?

4318- Bera (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bayram günü cemaate hitâb ederek şöyle buyurdu: “Kıblemize yönelen, namazlarımız gibi namaz kılan, bizim gibi kurban kesen bayram namazını kılmadan kurban kesmesin.” Bunu duyan dayım kalkarak: “Ey Allah'ın Rasûlü! çoluk çocuğuma, aileme ve komşulara yedirmek için acele ederek kurbanımı namazdan önce kesmiştim” deyince, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Tekrar başka bir kurban kes.” Dayım: “Yanımda iki koyundan daha değerli süt için beslediğim bir oğlak var onu kurban etsem olur mu?” dedi. Rasûlullah (s.a.v): “Onu kes, o senin kurbanının en hayırlısıdır. Ama senden başkası için oğlak asla kurban olmaz” buyurdular. (İbn Mâce, Edâhî: 12; Ebû Davud, Dahâyâ: 5)

4319- Bera b. Azib (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kurban bayramı günü namazdan sonra bize bir hutbe verdi ve şöyle buyurdu: “Kim bizim gibi namaz kılarsa, bizim gibi kurban keserse, kurbanını doğru kesmiş olur. Kim de namazdan önce kurbanını keserse o kimse et için kesmiş sayılır” denince Ebu Bürde şöyle dedi: “Ey Allah'ın Rasûlü! Bu günün yeme içme günü olduğunu bildiğim için kurbanımı acele ederek namazdan önce kestim; etinden yedim, çoluk çocuğuma ve komşularıma da yedirdim.” Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “O kestiğin et için kesilmiş sayılır.” Ebu Bürde dedi ki: “Benim yanımda o kestiğim etlik için olan iki koyuna denk bir süt için beslediğim oğlak var onu kurban etsem olur mu?” Rasûlullah (s.a.v): “Evet olur fakat bundan sonra kimse için oğlak kurban olmaz” buyurdular. (İbn Mâce, Edâhî: 12; Ebû Davud, Dahâyâ: 5)

4320- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bayram günü hutbesinde şöyle buyurdu: “Kim namazdan önce kurbanını kesmişse yeniden kessin.” Bir adam kalkarak: “Ey Allah'ın Rasûlü bu gün et yeme günüdür ondan dolayı çoluk çocuğuma ve komşularıma yedirmek için namazdan önce kestim.” Rasûlullah (s.a.v), sanki bu sözlerimi tasdik eder gibi oldu. Adam sözlerine şöyle devam etti: “Ben de bu kestiğim etlik hayvanının ikisine bedel olabilecek çok sevdiğim bir oğlağım var onu kessem olur mu?” dedi. Rasûlullah (s.a.v)’de ona izin verdi. Bilmiyorum oğlak kesme izni sadece o kimseye mi mahsus yoksa başkaları için de geçerli mi? Rasûlullah (s.a.v) hutbeden sonra iki koç kurban etti.” (İbn Mâce, Edâhî: 12; Ebû Davud, Dahâyâ: 5)

4321- Ebu Bürde b. Niyar (r.a)’dan rivâyete göre, kendisi Peygamber (s.a.v)’den önce kurbanını kesmişti. Rasûlullah (s.a.v)’de tekrar kesmesini emretmişti. O da şöyle dedi: “Bir oğlağım var ama iki koyundan daha çok seviyorum.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Onu kes” buyurdular. (İbn Mâce, Edâhî: 12; Ebû Davud, Dahâyâ: 5)

4322- Cündüb b. Süfyan (r.a) Rasûlullah (s.a.v) ile beraber bir bayram günü kurban kesmiştik. Bazı kimseler kurbanlarını bayram namazından önce kesmişlerdi. Rasûlullah (s.a.v) namazdan dönünce onların kurbanlarını kesmiş olduklarını görünce: “Kim namazdan önce kurbanını kesmişse onun yerine yeni bir kurban kessinler. Bizimle namaz kılıp kurban kesmeyenler ise Allah’ın adını anarak kurbanlarını kessinler” buyurdu. (İbn Mâce, Edâhî: 12; Ebû Davud, Dahâyâ: 5)

17- KESKİN TAŞLA DA KESİM YAPILABİLİR Mİ?

4323- Muhammed b. Safvan (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: İki tavşan yakalamıştım onları kesmek için bıçak bulamadım ve keskin bir taşla kestim. Peygamber (s.a.v)’in yanına gelerek: “Ey Allah'ın Rasûlü iki tavşan avladım, kesecek bir şey bulamayınca onları keskin taşla kestim, onları yiyebilir miyim?” dedim. O da: “Ye” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 15; İbn Mâce, Sayd: 17)

4324- Zeyd b. Sabit (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir kurt koyunu dişledi, kesecek bir şey bulamayınca koyunu keskin bir taşla kestiler. Rasûlullah (s.a.v)’de onu yemeye izin verdi. (İbn Mâce, Sayd: 17; Müsned: 20614)

18- KESKİN AĞAÇLA DA KESİM YAPILABİLİR Mİ?

4325- Adiy b. Hatim (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah'ın Rasûlü! Köpeğimi gönderiyorum avı yakalayıp getiriyor fakat kesecek bir şey bulamıyorum keskin bir taşla ve keskin bir ağaç parçasıyla kesebilir miyim?” dedim. “Besmele çek kanını akıt ne ile kesersen kes” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 15)

4326- Ebu Said el Hudrî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensardan bir adamın bir devesi vardı. Onu Uhud dağı çevresinde otlatırken o deveye bir hal oldu. Ensar o deveyi bir kazıkla kesti. Ravi, Zeyd’e sordum o kazık demir mi yoksa ağaç mı idi diye. O da: “Ağaç idi” diye cevap verdi. Adam gelip olayı Rasûlullah (s.a.v)’e aktarınca Rasûlullah (s.a.v) ondan yemesini emretti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

19- TIRNAKLA KESİM YAPILAMAZ

4327- Rafi b. Hadîc (r.a)’ten rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Besmele çekerek kan akıtın ne ile keserseniz kesin sadece diş ve tırnakla kesmeyin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 15; İbn Mâce, Zebaih: 5)

20- DİŞLE KESİM YAPILAMAZ

4328- Rafi b. Hadîc (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah'ın Rasûlü! Biz düşmanla karşılaşacağız yanımızda da bıçak bulunmaz ise hayvanları ne ile keseceğiz?” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Besmele çekilerek diş ve tırnaktan başka kan akıtabilecek her şeyle kesip yiyebilirsiniz. Bunun sebebi şudur: Diş kemiktir. Tırnak ise Habeşlilerin bıçağıdır” (Onlara benzemeyiniz) buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 15; İbn Mâce, Zebaih: 5)

21- KESİM YAPILACAK BIÇAK BİLENMELİDİR

4329- Şeddad b. Evs (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den iki şeyi ezberlemiştim şöyle buyurmuştu: “Allah her şeyde iyi davranmayı emretti. O halde bir şeyi öldüreceğinizde bile onu incitmeden, ızdırap çektirmeden öldürün. Hayvan kestiğinizde de onu incitmeden kesin, bıçağınızı iyi bileyin ve hayvanı fazla incitmeyin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 15; İbn Mâce, Zebaih: 5)

22- AT DEVE GİBİ BOĞAZLANARAK KESİLİR

4330- Ebu Bekir’in kızı Esma (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında atı deve boğazlar gibi kesip yerdik. (Buhârî, Zebaih: 27; İbn Mâce, Zebaih: 12)
23- YIRTICI HAYVANIN DİŞLEDİĞİ HAYVAN MUTLAKA KESİLMELİDİR

4331- Zeyd b. Sabit (r.a)’den rivâyete göre, Bir kurt bir koyunu dişlemişti. Bıçak bulamayınca onu keskin bir taşla kesmişlerdi. Rasûlullah (s.a.v)’de onun yenilmesine izin vermişti. (İbn Mâce, Zebaih: 12; Müsned: 20614)

24- KUYUYA DÜŞEN HAYVANIN BOĞAZLAMASI NASIL OLUR?

4332- Ebu’l Uşera (r.a) babasından naklederek şöyle demiştir: “Ey Allah'ın Rasûlü! Hayvan boğazından başka bir yerinden kesilemez mi?” diye sordum. O da: “Budundan da olsa kesip kan akıtarak öldürürsen yeterlidir” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 16; Tirmizî, Etıme: 5)
25- KAÇAN HAYVANLAR NASIL YAKALANIR?

4333- Rafi (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah'ın Rasûlü! Yarın düşmanla karşılaşacağız, yanımızda bıçak bulunmazsa hayvanı ne ile keselim?” Şöyle buyurdular: “Diş ve tırnaktan başka kanını akıtacak ne ile kesersen kes caizdir. Besmele çekerek kes ve ye.” Bir seferinde Rasûlullah (s.a.v)’in elde ettiği ganimet develerinden biri kaçmıştı. Bir adam onu okla vurdu ve yakaladı. Bunu gören Rasûlullah (s.a.v): “Bazen bu hayvanlarda vahşileşirler, bunları kaçırırsanız yakalamak için böyle yaparsınız” buyurdu. (Buhârî, Zebaih: 25; Ebû Davud, Dahâyâ: 13)

4334- Rafi b. Hadîc (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah'ın Rasûlü! Yarın düşmanla karşılaşacağız, yanımızda bıçak olmaz ise hayvanları ne ile kesebiliriz?” dedim. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kanı akıtan her şeyle kesebilirsiniz diş ve tırnak hariç. Besmele çek kes ve ondan ye. Diş kemiktir. Tırnak ise Habeşlilerin bıçağıdır.” Bir seferde bir deve veya koyun kaçmıştı ve yakalanmamıştı. Bir adam onu okla vurarak yakaladı. Bunu gören Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bu develer de vahşî hayvanlar gibi bazen vahşileşirler, bunları kaçırırsanız ve yakalayamaz iseniz böyle yaparsınız.” (Buhârî, Zebaih: 25; Ebû Davud, Dahâyâ: 13)

4335- Şeddat b. Evs (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim şöyle diyordu: “Allah her şeyde iyi davranmamızı emretti; öldürürken bile incitmeden öldürün, hayvan keserken hayvanı fazla acıtmayın, keseceğinizde bıçağınızı iyice bileyin ki hayvan acı çekmesin.” (Buhârî, Zebaih: 25; Ebû Davud, Dahâyâ: 13)

26- HAYVAN İNCİTMEDEN KESİLMELİ

4336- Şeddat b. Evs (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim şöyle diyordu: “Allah her şeyde iyi davranmamızı emretti. Öldürürken bile incitmeden öldürün, hayvan keserken hayvanı fazla acıtmayın, keseceğinizde bıçağınızı iyice bileyin ki hayvan acı çekmesin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 12; İbn Mâce, Zebaih: 3)

4337- Şeddat b. Evs (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)’den şu iki şeyi işitmiştim: “Allah her şeyde iyi davranmamızı emretti. Öldürürken bile incitmeden öldürün, hayvan keserken hayvanı fazla acıtmayın, keseceğinizde bıçağınızı iyice bileyin ki hayvan acı çekmesin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 12; İbn Mâce, Zebaih: 3)

4338- Şeddat b. Evs (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Şu iki şeyi Rasûlullah (s.a.v)’den ezberledim: “Allah her şeyde iyi davranmamızı emretti; öldürürken bile incitmeden öldürün, hayvan keserken hayvanı fazla acıtmayın, keseceğinizde bıçağınızı
iyice bileyin ki hayvan acı çekmesin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 12; İbn Mâce, Zebaih: 3)

27- KURBAN KESERKEN AYAK HAYVANIN BOYNUNA KONUR

4339- Katade (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes’ten işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) alaca renkli, boynuzlu iki koç kurban etmişti. Keserken tekbir getirip besmele çekiyordu. Ayağı ile koçun boynuna basarak eliyle bizzat kendisi keserken gördüm. Ravi diyor ki: “Bunları bizzat sen mi gördün?” dedim. “Evet” diye cevap verdi. (Müslim, Edâhî: 3; Tirmizî, Edâhî: 2)

28- KURBAN KESERKEN BESMELE ÇEKİLİR

4340- Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) alaca renkli boynuzlu iki koç kurban etmişti. Keserken tekbir getirip besmele çekiyordu. Ayağı ile koçun boynuna basarak eliyle bizzat kendisi keserken gördüm. Ravi diyor ki: “Bunları bizzat sen mi gördün?” dedim. “Evet” diye cevap verdi. (Müslim, Edâhî: 3; Tirmizî, Edâhî: 2)

29- KURBAN KESERKEN TEKBİR ALMAK

4341- Enes (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v)’i eliyle bizzat kendi kurbanı keserken gördüm. Ayağını hayvanın boynuna koymuş vaziyette iki tane boynuzlu alaca koçu kurban etmişti.” (Müslim, Edâhî: 3; Tirmizî, Edâhî: 2)

30- KİŞİ KURBANINI KENDİ ELİYLE KESMELİ

4342- Enes (r.a)’ten rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v) iki tane boynuzlu alaca koç kurban etmişti. Ayağını hayvanın boynuna basıp besmele çekip tekbir getirerek ikisini de kendisi kesmişti.” (Tirmizî, Edâhî: 2; İbn Mâce, Edâhî: 14)

31- KİŞİ BAŞKASININ KURBANINI DA KESEBİLİR Mİ?

4343- Câbir b. Abdullah (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kurbanlık develerin bir kısmını kendisi bir kısmını da başkaları kesmişti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

32- AT ETİ YENİR Mİ?

4344- Esma (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) zamanında atı deve keser gibi boğazlar ve yerdik. Kuteybe hadisinde: “Etinden yerdik” demiştir. (Buhârî, Zebaih: 27; İbn Mâce, Zebaih: 12)
4345- Esma (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz Rasûlullah (s.a.v) zamanında Medine’de iken at kesip yerdik. (Buhârî, Zebaih: 27; İbn Mâce, Zebaih: 12)

33- ALLAH’TAN BAŞKASI ADINA KURBAN KESİLEMEZ

4346- Âmir b. Vâsile (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Ali’ye: “Rasûlullah (s.a.v) sana diğer insanlara söylemediği gizli bir şeyler söyledi mi?” diye sordu. Bunun üzerine Ali öfkelendi ve yüzü kıpkırmızı oldu şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v) bana gizli bir şeyler söylemedi fakat ikimiz bir evde iken şu dört şeyi söyledi: “1. Anasına babasına lanet edene Allah lanet etsin. 2. Allah’tan başkası için kurban keseni Allah kahretsin. 3. Dinde yenilik ve Bidat çıkarana da Allah lanet etsin. 4. Arazilerin sınırlarını değiştirene de Allah lanet etsin.” (Müsned: 908)

34- KESİLEN KURBAN ETİ KAÇ GÜN SAKLANABİLİR?

4347- İbn Ömer (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v): “Üç günden fazla süre kurban eti bulundurmayı yasakladı.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)
4348- İbn Avf’ın azâdlı kölesi Ebu Ubeyd (r.a) anlatıyor: Kurban bayramında Ali’nin yanında bulunmuştum. Ezansız ve kametsiz bayram namazını kıldırmış sonra hutbeyi okumuştu ve şöyle demişti: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim: “Kurban etlerini üç günden fazla elde tutulmasını yasak etti.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)
4349- Ali b. Ebî Talib (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v), kurban etlerini üç günden fazla bir süre yememizi yasak etmiştir.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

35- KURBAN ETLERİ SAKLANABİLİR

4350- Câbir b. Abdullah (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) ilk zamanlarda kurban etlerinin üç günden fazla yenmesini yasaklamıştı sonra da şöyle buyurdu: “Kurban etlerinden yiyiniz ve istediğiniz kadar da ayırınız.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4351- Abdullah b. Habbab (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Said el Hudrî bir seferden dönünce ailesi kendisine kurban eti takdim etmişti. Ebu Said bunun yenilip yenilmeyeceğini sormadan yemeyeceğim dedi. Ve Bedir savaşına katılan ana bir kardeşi Katade b. Numan’ın yanına giderek kurban etinin hükmünü sordu. O da: “Son sefere gittikten sonra Rasûlullah (s.a.v) kurban etlerinin üç günden fazla süre içersinde yenilmeyeceği hükmünü kaldırdı artık yiyebilirsin” dedi. (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4352- Ebu Said el Hudrî (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) kurban kesenlerin kurban etlerinden üç günden fazla yemelerini yasaklamıştı. Daha sonraları Bedir savaşına katılan anadan kardeşim Katade b. Numan bir yolculuktan gelmiş ve kendisine kurban eti ikram edilince: “Rasûlullah (s.a.v) kurban etlerini üç günden fazla yenmesini yasak etmemiş miydi?” dedi. Ebu Said de şöyle dedi: “Bu konuda yeni emir verildi. Rasûlullah (s.a.v) önceleri kurban etlerinden üç günden fazla yemeyi yasaklamıştı sonradan dilediğimiz kadar yememize ve ayırmamıza izin verdi.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4353- Büreyde (r.a) babasından rivâyet ederek şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Size üç şeyi yasak etmiştim: 1. Kabirleri ziyaret etmeyi ki artık ziyaret edebilirsiniz. Kabirleri ziyaret etmek hayrınızı artırır. 2. Kurban etlerini üç günden fazla yemenizi yasaklamıştım artık dilediğiniz kadar yer ve ayırabilirsiniz. 3. Bazı kaplardan içmenizi yasaklamıştım artık dilediğiniz kaplardan içebilirsiniz ama sarhoşluk verici içkileri içmeyiniz.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4354- İbn Büreyde (r.a) babasından rivâyetle şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kurban etlerinden üç günden fazla yemenizi, bazı kaplarda şerbet yapmanızı ve kabirleri ziyaret etmenizi yasaklamıştım. Bundan sonra kurban etlerinden dilediğiniz kadar yiyin ve saklayın. Kabirleri ziyaret etmek isteyen ziyaret etsin çünkü kabristanı ziyaret ahireti hatırlatır ve her türlü kaptan içiniz sarhoşluk veren şeylerden kaçınınız.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

36- KURBAN ETLERİNDEN AYIRMAK CAİZDİR

4355- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kurban etlerinden almak için çölden bedeviler gelmişti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Kurban etlerinden yiyin ve üç günlük yiyeceğinizi ayırıp gerisini fakirlere dağıtın” buyurdu. Sonradan ashab: “Ey Allah'ın Rasûlü! İnsanlar kurbanlarının yağlarını eritiyor ve derilerinden tulum yapıyorlar” dedik. Rasûlullah (s.a.v): “Niçin böyle yapıyorsunuz?” buyurdu. Ashab: Kurban etlerini evimizde saklamamızı yasak ettiğin için dediler. Rasûlullah (s.a.v)’de: “Ben çölden gelen fakirlere dağıtmanız için yasak etmiştim artık şimdi dilediğinizi yiyip ayırabilir ve sadaka verirsiniz” buyurdular. (Ebû Davud, Dahâyâ: 10; Tirmizî, Edâhî: 13)

4356- Abdurrahman b. Âbis (r.a) babasından rivâyet ederek şöyle diyor: Aişe’nin yanına giderek ona şöyle dedim: “Rasûlullah (s.a.v), kurban etlerinin üç günden fazla yenmesini yasak etmiş miydi?” Âişe: “Evet, kıtlık olduğu için Rasûlullah (s.a.v) fakirlere zenginlerin kurban eti yedirmesi için öyle yapmıştı.” Daha sonra Âişe’ye: “Rasûlullah (s.a.v)’in ailesini görüyorum kurbandan on beş gün sonra paça yiyorlar bunu nereden buluyorlar” dedim. Âişe, güldü ve şöyle dedi: “Peygamber (s.a.v) Allah’a kavuşuncaya kadar ailesi üç gün üst üste doyasıya ekmek katık yememişlerdi.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4357- Abdurrahman b. Âbis (r.a) babasından naklederek şöyle demiştir: Âişe’ye kurban etlerinden sormuştum o da şöyle demişti: Rasûlullah (s.a.v) için koyun paçalarını bir ay saklardık sonra onları yerdi.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

4358- Ebu Said el Hudrî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) önceleri kurban etinin üç günden fazla yenilmesini yasak etmişti sonra ise şöyle buyurdu: “İstediğiniz kadar yiyin ve yedirin.” (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13)

37- YAHUDİ’NİN KESTİĞİ HAYVANIN YAĞI YENİR Mİ?

4359- Abdullah b. Muğaffel (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Hayber günü bir
tulum yağ buldum ve onu aldım ve ondan hiç kimseye vermeyeceğim” dedim. Bir de baktım ki Rasûlullah (s.a.v) o sırada gülümsüyordu. (Ebû Davud, Cihad: 137; Darimi, Siyer: 326)

38- KİMİN KESTİĞİ BİLİNMEYEN HAYVANLAR YENİR Mİ?

4360- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, bedeviler bize et getiriyorlardı. Keserken besmele çekip çekmediklerini bilmiyorduk. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) “Besmele çekerek yiyin” buyurdular. (İbn Mâce, Zebaih: 4)
39- ENAM SÛRESİ 121. ayetinin yorumu

4361- İbn Abbas En’âm 12. ayeti olan: “Bu sebeple üzerine Allah’ın adı anılmayan şeylerden yemeyin zira bu gerçekten yoldan çıkmaktır…” ayeti hakkında müşrikler Müslümanlara; “Allah’ın kestiğini yemiyorsunuz da kendi kestiğinizi yiyorsunuz” dediler. Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 13)

40- CANLI HAYVAN HEDEF YAPILIR MI?

4362- Ebu Sa’lebe (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Canlı hayvanları hedef yaparak nişan alıp atış öğrenmek caiz değildir.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 13; Müslim, Sayd: 12)

4363- Hişam b. Zeyd (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes ile birlikte Hakem b. Eyyub’un yanına gitmiştim. O sırada insanlar bir tavuğu hedef alıp nişan alıyorlardı. Bunu gören Enes: “Rasûlullah (s.a.v) canlı hayvanların hedef yapılarak nişan alınmasını yasak etti” dedi. (Ebû Davud, Dahâyâ: 13; Müslim, Sayd: 12)

4364- Abdullah b. Cafer (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), bir koçu hedef alarak ona ok atan insanların yanından geçerken canı sıkıldı ve “Canlı hayvanları hedef yapmayın” buyurdu. (Ebû Davud, Dahâyâ: 13; Müslim, Sayd: 12)

4365- İbn Ömer (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v): “Canlı hayvanları hedef yapanlara lanet etmiştir.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 13; Müslim, Sayd: 12)

4366- İbn Ömer (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim şöyle diyordu: “Allah canlı hayvanı hedef yapanlara lanet etsin.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 13; Müslim, Sayd: 12)

4367- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Canlı hayvanları hedef yapmayınız.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 12; Müslim, Sayd: 12)

4368- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Canlı hayvanları hedef yapmayınız.” (Ebû Davud, Dahâyâ: 12; Müslim, Sayd: 12)

41- BOŞ YERE SERÇE ÖLDÜRMEK CAİZ DEĞİLDİR

4369- Abdullah b. Amr (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Boş yere bir serçe veya daha büyük bir kuşu öldüren kimseden Allah hesap soracaktır.” Denildi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü boş yere olmaksızın nasıl öldürülür?” Şöyle buyurdu: “Başını koparıp atmaksızın kesilip yenmesidir.” (Müsned: 6666)

4370- Amr b. Şerîd (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Şerid’ten işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v)’den işittim şöyle diyordu: “Kim boş yere bir serçe öldürürse kıyamet günü o serçe öldüreni Allah’a şikayet ederek Ey Rabbim falan kimse beni yemek için değil de boş yere öldürdü” diyecek. (Müsned: 18651)

42- PİSLİK YİYEN HAYVANIN ETİ YENMEZ

4371- Abdullah b. Amr (r.a)’dan rivâyete göre, Abdullah bir seferinde babasından başka bir sefer de dedesinden diyerek şöyle demişti: “Rasûlullah (s.a.v), Hayber günü ehlî eşek etlerini ve pislik yiyen hayvanların üzerine binmeyi ve etlerini yemeyi yasaklamıştı.” (Ebû Davud, Cihad: 52; İbn Mâce, Zebaih: 11)

43- PİSLİK YİYEN HAYVANIN SÜTÜ DE İÇİLMEZ

4372- İbn Abbas (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), canlı hayvanların hedef yapılmasını, pislik yiyen hayvanların sütlerinin içilmesini ve bazı kaplardan bir şeyler içmeyi yasak etmiştir. (Ebû Davud, Cihad: 52; İbn Mâce, Zebaih: 11)
 
Üst