Hadis Sohbetleri 11 : Allah'tan korkmak ve Kendini beğenmek

Ukbaa

Well-known member


gh.jpg






Selamün aleyküm.
Buyrun kardeşler. Sıradaki Hadis-i Şerif'imizi müzakere edelim.

Hadis-i Şerifimiz;

[BILGI]Allah’tan korkması, kişiye ilim olarak; kendini beğenmesi de cahillik olarak yeter.

(Beyhaki) [/BILGI]


Anladıklarımızı paylaşmaya devam.. Katılımlarınızı bekliyoruz.


[NOT]Önceki işlenen Hadis Sohbetlerimize aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.[/NOT]

Hadis Sohbetleri 1 : En Hayırlı Genç...

Hadis Sohbetleri 2 : İsraf ve Kibir

Hadis dersleri 3 : İhtiyarlarımıza verilen değer ne olmalı?

Hadis Sohbetleri 4: Salavat ve Hikmeti

Hadis Sohbetleri 5 : En Faziletli İbadet ...

Hadis Sohbetleri 6 : Vücudun Zekatı Oruç

Hadis Sohbetleri 7 : Sadaka-ı Fıtır

Hadis Sohbetleri 8 : Daha Vakti Var Deme ...

Hadis Sohbetleri 9 : Mü'minler arasındaki bağlılık!...

Hadis Sohbetleri 10 : Her Duyduğunu Söylemek ...
 

faris

Well-known member
Korkmak hissiyatı her insanda var olan bir histir. Kişi çeşitli şeylerden korkabilir, ama duyguda diğer duygular gibi sadece yerinde kullanılmasında kişiye zarar vermez. Mesela bir köpekten korkarsak bize zarar vermesi muhtemeldir, eğer onunda bir mahluk olduğu şuurunda olduğunu bilsek ve onu ve bizi yaratan tek Allaha sığınsak o zaman o köpekten korkmamamız gerektiğinide bileceğiz. İşte öylede :

Hz. Peygamber (asv)'in:
[BILGI]"Allahım! Korkaklıktan sana sığınırım." (Müslim Tercümesi, VII, 188)[/BILGI]

buyurması, korkaklığın kötü huylardan olduğunu göstermektedir.

Allah'ın yarattıklarından korkmamak, bir Müslüman için nasıl iyi bir özellik ise, aksine Allah (c.c.)'dan korkmak da o ölçüde üstün bir fazilettir.

Allah'tan korkmak, Onun rahmetinin şefkatine yol bulup ilticâ etmek demektir. Havf, bir kamçıdır; Onun rahmetinin kucağına atar. Mâlûmdur ki, bir vâlide, meselâ, bir yavruyu korkutup, sînesine celb ediyor. O korku, o yavruya gayet lezzetlidir. Çünkü, şefkat sînesine celb ediyor. Halbuki, bütün vâlidelerin şefkatleri, rahmet-i İlâhiyenin bir damlasıdır. Demek, Allah korkusunda büyük bir lezzet vardır.

Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
[BILGI] "...Eğer inanıyorsanız bilin ki asıl korkmanız gereken Allah'tır" (et-Tevbe 9/13). "İnsanlardan korkmayın benden korkunuz."(Maide, 5/44)


"Allah'ın mescitlerini sadece, Allah'a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekât veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler onarır."(Tevbe, 9/18).


"Allah'a ve Peygamber'e itaat eden, Allah'tan korkan ve O'ndan sakınan kimseler, işte onlar kurtulanlardır."(Nûr 24/52)


"Allah'ın göndermiş olduklarını tebliğ edenler, Allah'tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar. Allah hesap gören olarak yeter."(Ahzab, 33/39)


Mü'min Allah'tan korktuğu kadar O'na ümit bağlayan insandır da. Çünkü Cenab-ı Hakk şöyle buyurmuştur: "Allah'ın rahmetinden ancak kafirler ümit keser." (Yusuf, 12/87) .
[/BILGI]

Dolayısıyla korkaklık Müslümana yakışmadığı gibi, hiç bir kınayıcının kınamasından, İslâm'a karşı olan insanlardan korkmamak yalnız ve yalnız Allah'tan korkmak gerekmektedir.

Allahkorkusununsebebi, ilim ve marifettir. İlim ve marifet sahipleri, kendiayıplarını, günahlarını ve ibâdetteki kusurlarını görerek, bunun yanındaAllahü teâlâ'nın kendisine verdiği sayısız ni'metleri düşününce,yaptıklarından utanıp, kalbinde korku başlar. Bukimsenin hâli şuna benzer: Bir padişah bir kimseye iltifat edereksayısız yardım ve ihsanlarda bulunsa, üstelik sadrazamlıkrütbesi verse, bu kimsede, padişahın bu iyiliklerine karşılık nankörlükve hıyanet etse, bunu da padişahın gördüğünü anlasa, okimsenin kalbine bir korku ateşi düşer.

[DIKKAT]Korkunundereceleri vardır. İnsanın kendisini arzulardan men etmesine İFFET,haramlardan men etmesine VERA, şüphelilerden men etmesine TAKVAdenir. Allah'a yaklaşmağa mâni olan her şeyden menetmesine ise SlDK denir. Böyle kimselere de SIDDÎKdenir. [/DIKKAT]

Bubakımdan Allahüteâlâ'dan Celâl sıfatı sebebiyle korkmak daha üstündür.Cenâb-ı Hak, Dâvûd aleyhisselâma (Benden kükremiş arslangibi kork!) buyurdu. Çünkü arslan, senden korkmaz, öldürmekisteyince de seni bir kabahatinden dolayı öldürmez. Allahüteâlâ'yı da böyle düşünenin korkmaması mümkün değildir.

Korkanlarınçoğu,akıbetinin kötü olmasından korkmuşlardır. Ebu Derda hazretleri buyurduki (Hiç kimse, ölüm zamanında imanının gerialınmıyacağından emin olmaz.) Sıddıklar kötü akıbetten çokkorkarlar. Süfyan-ı Sevrî'yi ağlarken gördüler. (Allah'ın afvı,senin günahından büyük olduğunu bilmez misin?) dediler. (İmanlaöleceğimi bilsem, dağlar kadar günahım olsa yine korkmam.)buyurdu. Mürid, günah işlemekten, arif ise küfredüşmekten korkar.

[DIKKAT]İştebu ilimlerdenve marifetten korku hâsıl olur. Korkudan ise zühd, sabır, tevbe, sıdk,ihlâs ve nihayet bunlardan da muhabbet hâsıl olur. Muhabbet makamı isebütün makamların sonuncusudur. Marifet, kendini ve Rabbini bilmekdemektir. Marifettenâciz olanlar ise, Allah'tan korkan marifet sahipleri ile sohbet etmeli,gafillerden uzak olmalıdır.[/DIKKAT]
 

Muvahhid1

Well-known member
(Aklın çokluğu, Allah korkusunun çokluğu ile belli olur.) [İ. Muhber]

(Allahü teâlâyı ve Resulünü her şeyden çok seven, yalnız Allah’ın sevdiklerini seven ve küfre düşme korkusu, ateşte yanma korkusundan çok olan kimse imanın tadını bulur.) [Buhari]

(Allahü teâlâdan hakkıyla korksaydınız, cehilsiz ilme kavuşurdunuz.) [İbni Sünni]

(Allah korkusu, her hikmetin başıdır.) [Taberani]
 

ebrar172

Well-known member
"Korkanların çoğu,akıbetinin kötü olmasından korkmuşlardır. Ebu Derda hazretleri buyurduki (Hiç kimse, ölüm zamanında imanının gerialınmıyacağından emin olmaz.) Sıddıklar kötü akıbetten çok korkarlar. Süfyan-ı Sevrî'yi ağlarken gördüler. (Allah'ın afvı,senin günahından büyük olduğunu bilmez misin?) dediler. (İmanla öleceğimi bilsem, dağlar kadar günahım olsa yine korkmam.)buyurdu. Mürid, günah işlemekten, arif ise küfre düşmekten korkar."


En çok korkulması gerekende bu. Kimse namaz kılıyorum oruç tutuyorum ben kurtuldum zannına kapılmamalı. Bir tek nefesin bile şükrünü eda etmeye yetmiyorken bu sayılanlar. :(
Allah akıbetimizi hayreylesin...
 

teblið

Vefasýz
Bir çok kalbi hastalık vardır malum..Ama bana göre en büyüğü kibirdir..Çünkü semalardan iblisin kovulmasının en büyük sebebi bu değilmiydi.

Kibir, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi kulun bütün güzelliklerini yok eder. Şüphesiz, en büyük kibir; Allah'a karşı kibirlenmektir.

Şu bir gerçekki nefsini dinleyen kibrin girdabına girmiştir zaten..

Ve yine bu kudsi hadisi derinlemesine düşünürsek ne kadar büyük gaflet ve delalet çamurunda yüzdüğümüzü anlarız ademoğlu olarak..
kibir; hakkı iptal, halkı tahkirdir!"
 

uður1

Well-known member
EVET ŞİMDİ BURDA HOCAM KİŞİ KENDİNİ BEĞENMEMESİ GEREKİYOR.KENDİNİ BEĞENEN BELAYI BULUR DİYOR ZATEN ÜSTADIMIZ ALLAHTAN HER NEREDE OLURSAK OLALIM KORKMALIYIZ.KORKUMUZU HER ZAMAN DİRİ TUTMALIYIZ.ÇÜNKİ ALLAH HERŞEYİ HAKKIYLA GÖRENDİR BİLENDİR İŞİTENDİR .BU YÜZDEN DAvranışlarımıza dikkat etmeliyiz.herşeyi tadında ölçüsünü kaçırmadan ahlaki yönden çok dikkatli bir şekilde amellerimize şekil düzen vererek yapmalıyız........helal dairesinde tüm işlerimi halletmeliyiz yapmalıyız hocam.yoksa çok şiddetli azaba uğrayanlardan olabiliriz Allah c.c. korusun inş. sizleri ve bizleri.amin ecmain inş.........selametle ve dua ile.saygılarımla...........a.e.o. inş. her daim.......
 

La-Tahzen

Well-known member
Rabbimin merhametinden olmak onu bilmek ve tanımak korkudan emin olmak için aslen yeterlidir.. bu hususta Risale-i Nurda bizim için şöyle bir müjde var :

"Sultan-ı Kâinat birdir. Herşeyin anahtarı Onun yanında, herşeyin dizgini Onun elindedir. Herşey Onun emriyle hâlledilir. Onu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun."

Kalbinde tahkiki iman olan kimse bu müjdeden sonra ne musibetten korkar ne de dünyevi diğer zahirde korku veren hallerden...
çünkü bilir ki;hiç bir şey başıboş değil O'nun emriyle hareket ediyor..

o vakit korku gider ve Mesnevi-i Nuriyedeki gibi der ki;

Sana bir musibet geldiği vakit de ki: " inna LİLLAH"Ben, Onun hizmetindeyim. Ey musibet! Eğer Rabbimin izin ve rızasıyla
gelmişsen, merhaba, safa geldin. tev
ekkül ile sabreder inşallah..


fakat şayet Allaha iman etmemişse her hadisenin karşısında titremeye mahkumdur..çünkü herşeyi tesadüfe verir "aman benim başıma gelir mi ?
" yahut "bu bela bana uğrar mı?" gibi vehimlerle musibete girftar olur ...

Üstad Bediüzzaman Said Nursi bu konuda şu örneği vermişitr;

Amerikada olmuş bir olayı söylüyor. Kuyruklu yıldız dünyanın yakınından geçince acaba dünyaya çarpar mı endişesi ile imanı ve tevekkülü olmayan veya zayıf olanlar çok korkmuşlar, hatta evlerinden çıkmışlar.

Halbuki iman ve tevekkülü olan bir mümin, bu olayda şöyle düşünür; "Şayet bu yıldız dünyaya çarpma emrini Allah’tan almış ise tevekkülden başka yapacak bir şey yoktur, der hayret içinde çarpmasını bekler, yok emir almamış ise bu yıldız haddini aşıp vazifesi olmadığı halde dünyamıza çarpamaz" der, endişe ve telaştan kurtulur...

 

Ukbaa

Well-known member
Allah razı olsun kardeşler. Hadis'imizin 1.kısmıyla ilgili tatmin edici izahatlar yapılmış. 2.bölümü üzerinde duralım..

...kendini beğenmesi de cahillik olarak yeter.

Hakiki nimet sahibi ancak Cenab-ı Hak’tır. Bizlere takılan bütün cihazatların sahibi de ancak O ‘dur.

20. Mektub’ta da denildiği gibi

Mülk umumen onundur.
Sen, hem onun mülküsün,
hem memlûküsün,
hem mülkünde çalışıyorsun.’

Bizim olan hiçbir şey yok. Sadece mülkü olup, mülkünde çalışan memlukuz. Buna rağmen desek
'Bütün bu bende görünen başarılar, güzellikler bana ait, Hepsini ben kendi aklımla, kuvvetimle yaptım’
...ne kadar verilen nimetlere karşı bir inkar olup, gurura kibire girmiş oluruz.
Herhalde yapılan bu nankörlük, cahilliğin bariz göstergelerinden birisidir.



 

Muvahhid1

Well-known member
kendini beğenmesi de cahillik olarak yeter.

Kendini beğenme, kibir ve gururla ilişkilidir.İnsanın aciz ve zayıf bir kul olduğunu unutmasıdır.Kendini beğenenler daha çok çevresindekılerı beğenmez ve hor görür..Nefislerinden başka bir şey düşünmez ve nefsini kemâl gözüyle mülahaza eder. Oysa insanın nefsını temıze çıkarmaması gerektığı Kuran ayetıylede sabıttır . "Kendinizi temize çıkarıp durmayın" Necim suresi ..
Her an gunah işlemeye meyıllı ınsanoğlunun, nefsını temıze çıkarmaya çalışması ya da kendını beğenmesı cahıllıkten başka bırşeyle de açıklanaamaz.
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Kendini beğenme ilk defa şeytanın yaptığı bir iştir.
Bu yüzden cennetten kovulmuş ve rahmetten uzaklaştırılmıştır.
Halbuki Hz. Âdem (a.s) tövbesi ve tevazuu sebebiyle Allah Teâla'nın merhametine nail olmuş ve övgüsünü kazanmıştır.
 


Bu alana bir cevap yazın...
Üst