Hadis Sohbetleri 16 : İffetli Olma

memluk

Hatim Sorumlusu
Selamünaleyküm kardeşlerim.
Yeni hadis dersimizi başlattık hayırlı olsun inşallah.



Bismillahirrahmanirrahim;


[BILGI] Siz iffetli (namuslu) olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. (Taberani)[/BILGI]


Yaptığımız işlerin karşılığında mükafat veya cezayı bu dünyadaykende görürüz bu hadisi şerif ışığında fahri kainaat özellikle beylere
siz iffetli olun buyurmuş ,burdan başlayarak sorularla dersimizi başlatıyoruz.


Beylerin iffeti nasıl olur?
İffetini korumayan bey iffetsiz hanımlamı evlenir?
Kendi ehlini haramdan koruması iffetli olması için yeterlimi?




[NOT]Hadis Sohbetlerine ulaşmak için TIKLAYINIZ[/NOT]
 

uður1

Well-known member
Cevap: Hadis dersi 16 iffetli olmak;

Allah razı olsun inş. Hocam iffet burdaki namuz şeref iradedendir diyebiliriz.üstadımız gibi...ayrıca burdaki durum çok değişik iffetli olmak her zaman gereklidir.allah iffetimizi şerefimizi bize değerli emanet olarak verdiği için her daim sahip çıkmalıyız...........kendimize.......allah her zaman bizi görür bu yüzden yaptığımız davranışlarımızada dikkat etmeliyiz çokça.yoksa başımıza belalarda gelebilir çok şiddetli bir şekilde yada hafif de olabilir.her zaman kendimize dikkat etmeliyiz inş. Kurtuluşa erenlerden oluruz.amin ecmain inş.selametle ve dua ile.saygılarımla........
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) dualarında sık sık
“Allah’ım! Senden hidayet, takva ve iffet istiyorum”, “Allah’ım! Bugün de örtü ve iffetle beni süsle” ifadeleriyle Allah’tan iffetli olmayı isterken, hidayeti ve takvayı da yanında talep eder. Hidayet, sürekli iman üzere olmaktır;
takva, sürekli Allah’ın koruması altında kalmaktır.

İffetin bir başka görünümü olan “hayâ” Efendimizin imanla eşanlamlı olarak kullandığı bir vasıftır.
Bir gün sahabilere, "Allah'tan hakkıyla hayâ edin!" uyarısında bulunur.

Sahabiler, "Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" deyince Efendimiz, şu açıklamayı yapar:

"Söylemek istediğim bu değil. Allah'tan hakkıyla hayâ etmek, başı ve onun taşıdıklarını, karnı ve onun içinde bulundurduklarını muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır.
Kim ahireti dilerse dünya hayatının süslerini terk etmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir.
Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş olur.”
Mehmet Paksu
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersi 16 iffetli olmak;

Hz. Ömer’in (r.a.) halifeliği döneminde ibadet ehli, son derece takva sahibi bir genç vardı.
Bu gencin kalbi, Allah (c.c.) ve Resulü’nün (s.a.v.) sevgisiyle doluydu.

Vakit namazlarında cemaati kaçırmaz, namazdan çıkar çıkmaz evine döner ve ihtiyar babasının hizmetini görürdü.

Bu gencin evine giden yol, bir kadının kapısının önünden geçiyordu. Kadın her defasında gencin yoluna çıkarak çirkin tekliflerde bulunuyor, fakat genç, Allah korkusundan ona iltifat etmiyordu.
Yine bir gün yatsı namazını kıldıktan sonra evine giderken, kadın tekrar karşısına çıktı. Bu sefer bütün maharetini kullanarak genci kandırmayı başardı. Fakat genç, kadının ardı sıra eve girerken birden bire Allah-u Teâlâ Hazretleri’ni hatırladı ve korkuyla dilinden şu ayet döküldü:

”Takvaya erenler (var ya); onlara şeytandan herhangi bir vesvese iliştiği zaman (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp, hemen gerçeği görürler.“ (A’raf Suresi, 201)


Hemen ardından da bayılarak düştü.
Kadın hizmetçisini çağırdı. Genci tutarak evinin önüne getirip koydular.
Sonra da kapıyı çalarak babasına haber verdiler.
Babası dışarı çıkınca, oğlunu baygın bir vaziyette kapının önünde buldu.
Komşulardan bir kaçı genci tutup eve taşıdılar. Uzun bir müddet baygın kalan genç kendine gelince, babası:
— Evladım neyin var ne oldu, diye sordu. Oğlu:
— Bir şeyim yok, dedi. Babası:
— Allah aşkına söyle, deyince, oğlu başından geçenleri anlattı. Babası:
— Hangi ayeti okumuştun, diye sordu.
Genç, ayeti okudu ve tekrar kendinden geçerek ruhunu teslim etti. Bunun üzerine genci yıkadılar ve gece vakti götürüp gözyaşlarıyla defnettiler.

Sabah olunca olay Hz. Ömer’e bildirildi. Hz. Ömer, gencin kabrine giderek:
— Ey filan kişi! Rabb’in makamından korkanlara iki Cennet var, (Rahman Suresi. 46) dedi. Kabirdeki genç konuşup:
— Ya Ömer! Rabb’im Cennet’te bana onları iki defa verdi, diye cevap verdi.



 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersi 16 iffetli olmak;

İffetini korudu, Mısır’a sultan oldu
Hiç fazla uzağa gitmeye gerek yok. Hemen elimizin altındaki hazinede gizli o. Kur’an’da, Allah kelamında, peygamberlerin ve salih kulların hayatında...
Kur’an’da iki sure var.
Biri Yusuf Suresi, diğeri Meryem Suresi. Surelerin adlarından anlaşılacağı gibi biri Hz. Yusuf’tan söz ediyor, öteki de Hz. Meryem’den…

Kur’an her ikisinin de iffetini metheder.

İffet konusunda biri diğerinin önüne çıkmıyor, geride kalmıyor.
Her ikisi de canı ve kanı pahasına iffetlerini korumuşlar.
Her ikisinin de Allah’a olan yakınlıklarının sebebi iffetli olmaları.
Önce Hz. Yusuf’u bir düşünün.
Köle pazarından satın alınmış, saraya getirilmiştir.
Sarayın güzel kadını, Yusuf’a göz koyar.
Günlerden bir gün süslenir püslenir, güzelliklerini sergiler, ardından da bütün kapıları kapatır. Yusuf’la göz göze, baş başa kalır,
“Haydi gelsene!” diye nefsine seslenir. Yusuf’un cevabı tek kelimedir: “Maazallah!” yani, “Allah korusun!”
Tam bu sırada kadının kocası içeri girer, olanı biteni görür.
Birden şaşırır. Fakat suçlu kadındır. Kadın kurduğu bu tuzakla da kalmaz, gücünü kullanır, Yusuf’u zindana attırır.
Yusuf da, böyle bir hayatı yaşamaktansa zindanda kalmayı tercih eder. Uzun yıllar hapishanede çile doldurur.

Onun için zindan, iffetsiz olmaktan daha iyidir.

Hz. Yusuf iffetinin karşılığını hem burada alır, hem de orada, ahirette...

Dünyada devlet hazinesinin başına geçer, “Mısır’a sultan” olur. Ahiret nimeti olarak da Allah onu peygamberlikle şereflendirir, mucizelerle donatır. Kur’an 13 sayfa boyu Hz. Yusuf’u anlatır, insanlığa iffet örneği olarak tanıtır.

 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersi 16 iffetli olmak;

İffetini korumayan bey iffetsiz hanımlamı evlenir?


"Çalma elin kapısını, çalarlar kapını", "Eden bulur"
demişlerdir. Ahlaksızlıkta, tabii ki erkeklerin de rolü büyük. Nitekim Peygamber efendimiz,
“Siz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur. “
“Ey gençler, namusunuzu koruyun, zina etmeyin! İyi bilin ki, namusunu koruyana Cennet vardır.”
buyurdu.
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Hadis dersi 16 iffetli olmak;

Kendi ehlini haramdan koruması iffetli olması için yeterlimi?

Herkes,en çok sevdiği ve kıymetli olan şeyleri kendi nefsi için saklar, başta kendini ateşten koruması sonra,kendilerine her şeyden kıymetli,aziz ve muhterem bildikleri hanımlarını uçan kuştan esirgerler.
Bu ise,muhabbetin,sevginin çokluğundandır.Avrupalılar,bu hususta ahlak ve namus duygusundan uzaklaşmışlardır.

Erkeğin,hanımını ve kadının kocasını kıskanması,çok gülünç ve alay konusu olan bir ahmaklık kabul edilmektedir.

O hale gelmiş ki,bir kimse hakkında,filan kıskanç imiş denilince,terbiyesiz ve ahmak sayılır.Batı ülkeleri,Müslüman ülkeleri de kendilerine benzetmek istiyorlar.Bütün gayretleri bundandır.
Çeşitli isimler altında,dernekler kurup asil milletimizi kendi ahlaksızlıklarına alıştırmak istiyorlar.Hadis-i Şerifte,"Haya İmandandır."buyuruldu.Maksatları önce hayayı yıkmak sonra da dini,imanı...
iktibas.




 

uður1

Well-known member
Allah razı olsun inş. Hocam...........çok süper paylaşımlar için teşekkürler...ifetli beyin adamın insanın çok iyi biri olması imanın ve islamın şartlarına uygun olarak yaşaması gerekiyor.iyi iffetli bey adam iffetli kişiyle evlenebilir...iffetsiz adamda iffetsiz biriyle evlenmesi zorunlu değildir ama adamın sevdiği birisi varsa anlaşabiliyorlarsa evlenebilir........çok derin konular aslında bunlar...........selametle ve dua ile.saygılarımla......
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi

İffet "Haramlardan uzak durmak, helal ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sa*kınmak, yeme içme ve cinsi arzu konusunda ölçülü olmak, aşırı istekleri bastırıp dinin ve aklın buyruğu altına sokmak suretiyle kaza*nılan erdemdir."
İslam alimleri "günahın her türlüsünden kaçınmak dinde ve ahlakta kemale erişmenin şartıdır" derler. İffet öncelikle bedeni hazlara ve nefsani aşırılıklara ilgi duymaktan kurtarıl*mış bir ruhi yapıya sahip olmak, eli, dili, gözü, kulağı ve bütün bedeni ahlaka aykırı davranış*lardan uzak tutmak demektir.
İffetli olmak özgür olmanın doruğunda yaşamak demektir. Çünkü "En alçaltıcı köle*lik şehvet köleliğidir."
aile geleneğinin verdiği alışkanlık,la namus kavramının sadece kadınları ilgilen dirdiği düşünülür, erkek için işlediği çirkinlikler elinin kiri olarak kabul edilir. Halbuki erkeklerin namuslu olmadığı bir top,lumda kadınların namuslu olması beklenemez.

Allah (c.c.) zina konu*sunda İsra / 32. ayette "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur." derken erkek kadın ayırı,mı yapmamıştır. Zinaya. götüren bütün yolları her iki cinse de kapatmıştır.
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki sanki bekar için zina yapmak normal kabul ediliyor. "Bekardır yapar(' sözünü hiç tahmin etmediğiniz insanlardan duyabiliyorsunuz. Oysa "Nikaha evlenmeye imkan bulamayanlar, Allah ken,dilerini fazlından zengin kılıncaya kadar, iffetlerini korusun" ayetiyle bekarların iffetle*rini korumaları emredilmiştir.

Mü'minun su,resinde "Ki onlar mahrem yerlerini korur*lar." ayeti Fi Zilal-ıl Kur'an'da şu şekilde izah edilmektedir;
"Bu ayet fertlerin ve cemiyetlerin nezaheti*ni kastetmektedir. İslam temiz ve arınmış hir toplum istediği gibi sarih ve açık hir toplum da ister. Bu toplumda bütün hiyolojik vazifeler ifa edildiği gibi fıtratın bütün istekleri karşılamr. Ama anarşiye, hayayı yok eden ahlaksızlığa müsaade edilmez. Bu toplum temelleri sağlam meşru aile esasına, çizgileri aç'ık aleni yuva prensibine dayanır..Her çocuğun babasını ta*nıdığı ve kendini doğuranlardan mahcup ol*madığı bir toplumdur.
İffetin korunması hem ruhun temizlenmesi, hem ailenin ve cemiyetin arınmasıdır. Ruhun, ailenin ve toplumun her türlü fenalıktan korun*masıdır. İnananlar fenalıklardan mahrem yer*lerini koruyarak temizlenirler. Ve böylece gö*nülleri helal olmayan noktalara asılmaktan korunmuş olur. Soyun, ai*lenin ve cemiyetin hesapsız mahvolmasını ve şehevi duyguların patlamasını ön*ler.
Hesapsız olarak şehevi duygulara kapılmış olan toplumlar mahvolup yıkıl*maya mahkum olan top*lumlardır. Zira şehvetin kol gezdiği bir cemiyette aile yuvasının huzurundan, ev*lerin mahremiyetinden söz edilemez. Halbuki toplum yapısında ki ilk bir*lik evdir. Ve bir yavrunun doğarak gelişme basamağında ilerlediği yegane yuva aile yuvası*dır, Onun için aile yuvasının emniyetinin, gü*veninin, temizliğinin sağlarımsı ve istikrarının korunması gerekir. Ve böyle bir. havada ancak anne ile baba birbirine güvenir ve yuvanın korunmasını temin edebilirler.

İfet; Namuslu ve şerefli yaşamaktır.

İffet; dürüst ve erdemli bir hayat sahibi olmaktır.

İffet; edep ve haya dairesinde hareket etmektir.

İffet; çirkin söz ve fiillerden uzak kalmaktır.

İffet; giyimde örtünmesi gereken yerleri örtmektir.

İffet; tüm haramlardan uzak durarak, “helal” dairesi içerisinde bütün nimetlerden yararlanmaktır.

İffet; ayakları kaydıracak zeminlerden uzak durmaktır.

İffet; sadece bedensel bir takım haramlardan kaçınmak değil; sağlıklı düşünmekten, her türlü meslek ahlakına kadar geniş bir çerçevede ele alınması gereken bir kavramdır.

İffet; edepli ve namuslu temiz bir hayata sahip olmaktır.

İffet; İslam ahlakına aykırı söz ve davranışlardan kaçınmaktır.

İffet; ahlaki kirlenmeden ve şehevi çirkinliklerden uzak kalarak peygamberler gibi nezih bir hayata sahip olmaktır.

İffet; seviyesiz, hayasız, edepsiz, müstehcen ve insani değerlerden uzak ortamlardan uzak durmaktır.

İffet; insanlara doğuştan verilen bir özelliktir. Bu özellik, insanları hayvanlardan ayıran en temel unsurdur; çünkü hayvanlarda edep, namus, haya, nikah, şeref gibi özellikler yoktur. Bunlar insani ve ahlaki özelliklerdir. Bu özellikleri taşımamak, insanlığını kaybetmek ve Allah’ın buyruklarını çiğnemektir.

İffetli olmak; kısaca, İslam ahlakına göre yaşamaktır
.Alinti



 

faris

Well-known member
Siz iffetli (namuslu) olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler.

(Taberani)

Peygamber Efendimiz a.s.v ailenin ve maneviyatın bütünlüğünü iffet ve iyilikte göstermiştir. Bugün günümüzde daha çok örneklerini gördüğümüz tabiri caizse kimin eşi kimin belli olmadığı bir aile yapısı iffetin olmadığı bir aile yapısı olarak gözümüze çarpmakta. Allah bizi muhafaza etsin; bugün hanımını aldatmanın erkekliğin şanında bilen bir şuur ve özgürlük kaidesi ile o beni aldatıyorsa ben de onu aldatırım özgürlük anlayışı ve kadın erkek eşittiri bu manada ele alarak kocasını aldatan kadınlar.. Hazreti Ustad r.a. Aileyi tanımlarken; "İnsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır." demekte ve iffetin olmadığı aile, ailenin bittiği nokta olmakta..

Darulücazelere bırakılmış anne ve babaların evlatlarıda onları bir gün oraya bırakmayacağını mı sanıyorlar? Ana ve babaya iyilik sadece ekmeğini, suyunu vermek ile olmaz. Muhabbet ve sevgi ve saygı ile olur bu muhabbet ve sevgi ve saygı da sui edeple değil hakiki bir şefkat ve merhametle olur..

"Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın ‘Öf' bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: ‘Ey Rabbim, nasıl onlar beni ...küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.' Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih kimseler olursanız, muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok bağışlayıcıdır." (İsrâ Sûresi, 17:23-25.)
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
İyi insanlarla beraber olan kimse, bir müddet onlar gibi iyi iş yapmasa bile, onların yanında kötülük edemez Hadis-i şerifte, (İnsanın dini arkadaşının dini gibidir) buyuruluyor (Tirmizî)

Şu hâlde yapılacak iş, arkadaşlık edilen kimselere dikkat etmek ve kötü arkadaşlardan uzak durmaktır Namuslu, iffetli yaşamak isteyene cenab-ı Hakkın bunu nasip edeceği din kitaplarında yazılıdır Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İffet talep edeni, Allahü teâlâ iffetli kılar) [Hakim]

İffetli olan, aile efradının da iffetli olmasını ister Onları da kötülükten korur Kendisi kötü olursa, birgün çoluk çocuğu da Allah saklasın kötü yollara düşebilir Çocuklarının iffetsiz olmasını hangi ana-baba isteyebilir? Çocuklara iyi örnek olmak gerekir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder!) [Taberânî]

(Kötülükten korunmak için, nikahlı yaşamak ve iffetli olmak gerekir) [İbni Asakir]


Bu hadis-i şerif, gençleri iffetli olmaya, namuslarını korumaya davet etmektedir. Gayr-i meşru münasebetlerden, yani zinadan men etmektedir.

Görüldügü gibi, namuslu olmak, iffetini korumak sadece kızlara, kadınlara ait bir mükellefiyet değildir. Kızların iffetli olmaları ne kadar gerekliyse, erkeklerin de, delikanlıların da iffetli olmaları; çapkınlıktan, haram olan münasebetlerden uzak durmaları o kadar lüzumludur.

İffet ve namus mevzuunda, dinimizde kız-erkek ayırımı yoktur. Her iki cins de aynı ölçüde iffetlerini korumakla mükelleftirler.


Kısacası, kızların iffeti kadar erkeklerin iffeti de bahis mevzuudur. Dolayısıyla cemiyetimizde, kızların iffetsizliğini çirkin bulup, erkeklerin iffetsizliğine, çapkınlığına müsamaha gözüyle bakmak; onu delikanlılığın gereği olarak görmek İslami bir anlayıs değildir.

Kuran-ı Kerimde, Yusuf aleyhisselâm ile Züleyha kıssasında, erkek iffetine isaret edilmektedir. Hz. Yusufun, Züleyhanın gayr-i meşru teklifini reddederek yıllarca hapiste kalmayı tercih ettiği anlatılmaktadır. Bu hadisede, mümin genclere büyük bir ikaz vardır.

CenabI Hak erkek-kadın bütün insanlaı bu en çirkin halden muhafaza buyursun. Amin...
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler.



Bir gün bir kişi Resulullah'a (s.a.a) gelerek ya Resulullah dedi, anne babanın evlatları boynundaki hakkı nedir? Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Onlar senin cennet ve cehennemindir."

Yani onlara yapacağın iyilikler ve onlara karşı vazifelerini yerine getirmenle cenneti kazanabilirsin. Ama onlara karşı vazifelerini yerine getirmezsen cehennemi hak etmiş olursun

Allah-u Teala anne babaya iyilik etmeği, onlara şükretmeyi kendi ibadeti ve şükrüyle yan yana zikretmiştir.

Bu da Anne babanın Hak Teala indindeki makamını ve onlara iyilik ve itaat etmenin önemini göstermektedir.

Onun için anne, babaya itaat etmek günah ve farz olan şeyler haricinde farzdır.
 

topraktoprak

Well-known member
İffet kadının namusudur, asaletidir, güzelliğidir, süsüdür, ziynetidir, güzel ahlâkıdır. Kadının edepli ve hayâlı oluşu, utanma duygusu, evine, kocasına ve çocuklarına bağlı oluşu, doğruluğu ve iyiliği “iffet” kavramının mânâsı içinde yer alır.

İffetli olmak kadının da, erkeğin de güzel ahlâkındandır. Evlilik iffetin koruyucusudur. Eşlerin birbirlerini haramdan alı koymaları ve iffetli olmaya yönlendirmeleri aile hayatının en tatlı ibadet halidir. Bedîüzzaman Hazretlerine göre, kocasının Allah korkusundaki duyarlılığına bakıp, “Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim” diye Allah korkusunu tatmaya başlayan kadın bahtiyar olduğu gibi; karısının dindarlığına ve iffetine bakıp hayat arkadaşını ebedî hayatta da kendi yanında ve kendisini seviyor bulmak için dindarlığı ve iffeti yaşayan erkek de bahtiyardır.1

Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:

“Allah gözlerin haince harama bakışını da bilir, gönüllerin sakladığını da.”2

“Mü’minler kurtuluşa ermiş ve umduklarına kavuşmuşlardır. Çünkü onlar namazlarını huşu ile kılarlar. Onlar dünya ve âhiretlerine faydası olmayan her türlü şeyden yüz çevirirler. Onlar zekâtlarını verirler. Onlar namuslarını korurlar.”3

“Mü’minlere söyle! Gözlerini haramdan sakınsınlar. Namuslarını da korusunlar. Bu, onların temizliği için daha uygundur. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle! Gözlerini haramdan sakınsınlar. Namuslarını korusunlar! Ziynetlerini, görünmesi zarurî olan kısımlar müstesna, açığa vurmasınlar.”4

Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki:

“Siz iffetli ve namuslu olunuz ki, kadınlarınız da iffetli ve namuslu olsunlar. Siz babalarınıza karşı iyi davranınız ki, evlâtlarınız da size iyi davransınlar. Kim Müslüman kardeşine yapmış olduğu bir kötülükten dolayı özür diler, o da özrünü kabul etmezse, o kişi, başında bulunduğum Kevser havuzunun yanına varamaz.”5

“İffetli olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne ve babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler.”6

“Siz şu altı şeyi kabul edin; ben de Cennete girmenize vesile olmayı kabul edeyim:

1- Konuştuğunuzda yalan söylemeyin.

2- Söz verdiğinizde sözünüzden dönmeyin.

3- Size güvenene hıyanet etmeyin.

4- Harama karşı gözünüzü yumun.

5- Harama elinizi uzatmayın.

6- İffetinizi koruyun.”7

“Dört haslet vardır ki, kime verilmişse ona dünya ve âhiretin hayrı verilmiş demektir: 1- Zikreden bir dil, 2- Şükreden bir kalp, 3- Musîbete sabreden bir beden, 4- Namusunu ve kocasının malını koruma hususunda hıyaneti düşünmeyen bir kadın.”8

“Üç kişi vardır ki, onlara yardım etmek Allah üzerine bir haktır: 1- Allah yolunda cihad eden, 2- Bedelini verip kendisini hürriyete kavuşturmak isteyen köle, 3- Namus ve iffetini muhafaza etmek düşüncesiyle evlenmek isteyen kimse.” 9

“Şu altı şeyi koruyacağınıza dair garanti verin. Ben de Cennete gireceğinize kefil olayım: 1- Namaz, 2- Zekât, 3- Emanet, 4- Namus, 5- Mide, 6- Dil” 10

Dipnotlar:

1- Bedîüzzaman, Lem’alar, s. 199.

2- Mü’min Sûresi: 19.

3- Mü’minûn Sûresi: 1-5.

4- Nûr Sûresi: 30, 31.

5- Câmiü’s-Sağîr, 3/1181.

6- Câmiü’s-Sağîr, 2/795.

7- Câmiü’s-Sağîr, 2832.

8- Câmiü’s-Sağîr, 1/266.

9- Câmiü’s-Sağîr, 2/870.

10- Câmiü’s-Sağîr, 1/385.
 

Ukbaa

Well-known member


Bediüzzaman’ın, "Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
şeklinde dile getirdiği ölçüye göre iffet, meşru daire içinde yaşayıp gayr-i meşru sahaya nazar etmeme, el uzatmama, adım atmama helale razı olup haramdan kaçınma demektir.

Dolayısıyla, iffetli bir insan, göz, kulak, el, ayak hatta akıl, fikir, hayal gibi bütün aza ve cihazatlarının helal dairedeki lezzetleriyle iktifa etmeli, hiçbir şekilde ve hiçbir yolla haram işlememeli, izzet ve haysiyetine dokunacak durumlardan da sakınmalı, uzak durmalıdır.
 
nu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sıdk insanı birr'e (Allah'ı razı edecek iyiliğe) götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah'ın indinde sıddik (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalan da kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sorunda Allah'ın indinde yalancı diye kaydedilir."

Buhari, Edeb 69; Müslim, Birr 102, 103, (2606, 2607); Muvatta, Kelam 16, (2, 989); Ebu Davud, Edeb 88, (4989); Tirmizi, Birr 46, (1972).

3223 - Ebi'l-Cevzai rahimehullah anlatıyor: "Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhüma)'ye: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan ne ezberledin?" diye sordum. Şu cevabı verdi:

"Aleyhissalatu vesselam'dan "Sana şüphe veren şeyi terket, emin olduğun şeye ulaşıncaya kadar git. Zira sıdk (doğruluk) kalbin itminanıdır, yalan şüphedir."

Tirmizi, Kıyamet 61, (2520); Nesai, Eşribe 50, (8, 327, 328).
 
Üst