Hadis Sohbetleri 21 : İlim Öğrenmek

Ukbaa

Well-known member
بِسْمِاللَّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيمِ


İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır.

( Yunus Emre )

Dinimizin ilk emri Oku kelimesidir. İnsan okumadan, öğrenmeden neye, nasıl, niçin ibadet edeceğini de bilemez.
Bu Hadis dersimizde ilim öğrenmenin önemi, fazileti ve manevi terakkimizde ilmin gerekliliği üzerinde duracağız inşallah.


Hadis-i Şerifimiz;

[BILGI]İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar, Allah yolundadır.

(Ebu Nuaym)
[/BILGI]



Buyrun siz değerli kardeşlerimizle bu Hadis üzerinde mütaala edelim. Anladıklarımızı paylaşalım.
Aklımıza takılan sorulara cevap bulalım.



İlk Sorumuz ;

- İlim öğrenmek müslümana farz mıdır ?







[NOT]Önceki Hadis Sohbetlerine ulaşmak için TIKLAYINIZ.[/NOT]
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Peygamber Efendimiz (sav), "Alimler peygamberlerin varisleridir" buyurmuşlardır. Resulullah (sav) bir başka hadislerinde de, "İlim Çin’de bile olsa öğreniniz" (Taberani) ve "İlim öğrenmek her Müslümana farzdır" (İbn-i Mace) buyurmuştur. Bu yüzden her Müslüman, başta İslam’ın temel kaideleri olmak üzere, dini temsil edecek seviyede ilim öğrenmesi farzdır.

Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Peygamberler ne bir altın ve ne de bir gümüş bırakmamışlar, ancak ilmi miras bırakmışlardır. işte o mirasa konan, sonsuz bir haz ve nasip almış demektir. (Ebu Davud)

"İman çıplaktır. Elbisesi takva, süsü utanmak, meyvesi ise ilimdir." (Hakim)

"Beni Allahu Teala’ya biraz daha yakınlaştıracak yeni bir ilim edinmediğim günün doğmasında benim için bir hayır yoktur." (Taberani)
"Cenab-ı Hakkın rızası aranan bir ilmi sırf dünya metaına nail olmak için öğrenen kimse kıyamet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz." (Ebu Davud)

Peygamberimiz (sav), "İlim öğreneni Allah ummadığı yerden rızıklandırır" buyurmuştur. Şeytan gelecek endişesi ile insanları korkutarak dünyaya daldırmak suretiyle ilim yolundan alıkoymaya çalışabilir. Oysa Allah (cc) yolunda İlim öğrenmeye çalışanın hem dünyası hem ahireti Cenab-ı Hak’kın koruması altındadır.

"Her kim ilim tahsil için yola çıkarsa, bu yüzden Allah ona cennete girecek yolu kolaylaştırır." (Müslim)

"İslamiyet’i yaşatmak için okurken ölen kimse ile, Peygamberler arasında bir derecelik fark vardır." (Darimi)

"Kıyamet günü üç sınıf insan şefaat eder: Bunlar peygamber, sonra alimler, sonra şehidlerdir." (İbn-i Mace)

"Allahu Teala her kimin hayrını murad ederse, onu dinde alim ve fakih kılar." (Buhari-Müslim)

Peygamberimiz (sav), ilim öğrenenleri, dünya için öğrenenler ve ahiret için öğrenenler olarak ikiye ayırmıştır. İlimi, dünya için öğrenenlerin gayeleri servet, mevki ve şöhrettir. İlmi ile amel etmeyenler ise münafıktır. Çünkü bunlar kendileri öğrendiği ve dilleri ile kabullendikleri halde kalbine bunu yerleştirememiş ve kendilerince Allah (cc)’ı aldatmaya çalışmışlardır. Resulullah Efendimiz (sav), bunların ahirette en ağır şekilde cezalandırılacağını bildirmektedir. Peygamber Efendimiz (sav), "Kıyamet günü en ağır cezayı görecek olan, Allah’ın ilminden faydalandırmadığı alimlerdir" buyurmuştur.

"İlmi çoğaldığı halde ahlakı düzelmeyen, Allah’a uzaklıktan başka birşey elde edemez." (Deylemi)

İlim sahibinin üzerine büyük bir sorumluluk yüklenmiştir. Takva sahibi mümin kendisine bağışlanan bu lütfu diğer müminlerle paylaşması gerekir.
"İlminden sorulduğu halde bildiğini saklayan kimsenin ağzına kıyamet günü ateşten bir gem takılır." (Ebu Davud)

"Adem oğlu ölünce amel defteri dürülür. Ancak üç şeyden dolayı defterine sevap yazılır. Bunlardan birisi istifade edilen bilgidir." (Müslim)
 

memluk

Hatim Sorumlusu
İlim öğrenmek müslümana farz mıdır ?

bu soruya efendimizin bir hadisi ile cevap veriyim ,

“İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.”(İbn Mace, Mukaddime, 17).

madem her her muslümana farz ilim öğrenmek, her bilgiyi öğrenmekmi farzdır?
 

La-Tahzen

Well-known member
madem her her muslümana farz ilim öğrenmek, her bilgiyi öğrenmekmi farzdır?


günümüzde asıl olan ilim pek talep edilmemekte Rasul'ün Beşikden mezara kadar ilim öğrenin Hadisi ne yazıkki insanların kendi uyarlamalarıyla çarpıtılmaya çalışılıyor...

fen ilimleri yahut güncel hayatta veya ukba hayatında işe yaramayacak ilimler tahsil etmek öncelikli konuma gelmiş..
Üstad Hazretlerinin de bildirdiği üzere ; birinci nükdeden şöyle bi parağraf paylaşmak isterim


O şefkatli valide, çocuğunun hayat-ı dünyeviyede tehlikeye
girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakârlığı nazara alır, onu öyle
terbiye eder.

"Oğlum paşa olsun" diye bütün malını verir, hafız mektebinden
alır, Avrupa'ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini
düşünmüyor.


Ve dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor; Cehennem hapsine
düşmemesini nazara almıyor. Fıtrî şefkatin tam zıddı olarak, o mâsum çocuğunu,
âhirette şefaatçi olmak lâzım gelirken dâvâcı ediyor. O çocuk, "Niçin benim imanımı takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?" diye şekvâ edecek. Dünyada da, terbiye-i İslâmiyeyi tam almadığı için,
validesinin harika şefkatinin hakkına karşı lâyıkıyla mukabele edemez, belki de
çok kusur eder.


bu konuda aslen küçük yaşlarda iken ebeveynin çocuğu bilinçlendirmesi gerekiyor..ve çocuk dahi hangi ilmin öncelikli olarak öğrenilmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi edilirse daha faideli bir evlat olacağı kanaatindeyim..

 

teblið

Vefasýz
Bismillahi Teala ;

Evet Yunusemrenin şu dörtlüğü bile İlmin güzelliğini özetlemeye yetiyor bence;
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır.

( Yunus Emre )


Ne güzel bir tesbit;İLİM KENDİN BİLMEKTİR diyor Yunus;Abd oluşunu insanı ahseni makamlara taşımaktır ilim..Vakariyettir ibadettir ,taattir ,teslimiyettir ,adanmaktır;

Çok sevdiğim bir söz vardır ;

(Boş başağın başı dik olur;Başağın içi doldukça boynuda bükülür )

İnsanda öyle değilmidir;Boş tenekenin sesi ne kadar da irite edicidir değil mi;Tam aksini düşünelim ,faydalı ilimlere ruhunu teslim eden ve donan beden olgunluğun faydanın adresi olur inşl;

İlim farzd'ır elbett..Bir zaman Siyer kitabında okumuştum;Sahabenin biri Efendimiz'e (sav) gelir ve sorar.

...Ey Allah'ın (c.c) Resul'u (sav) diyelim ki bir saat ömrüm kalmış..kurtulmam için bana hangi ibadeti öneririsiniz?

...Efendiler efendisi cevap buyururlar;

...Otur şu mescidin bir köşesinde bir saat ilim öğren ..işte bu senin Beraatin olur inşl;.................

Evet kıssamızda böyle diyor Efendimiz (sav)

Ve son olarak Kur'anı Kerimden çok sevd,iğim bir ayetle bitirmek istiyorum;

( HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU)

amenna ve sadak'na...............................
 

faris

Well-known member
İlim öğrenmek müslümana farz mıdır ?

bu soruya efendimizin bir hadisi ile cevap veriyim ,

“İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.”(İbn Mace, Mukaddime, 17).

madem her her muslümana farz ilim öğrenmek, her bilgiyi öğrenmekmi farzdır?

Farz, vacib ve sünnet hususları dini vecibelere girdiğinden ABDULLAH abininde dile getirdiği gibi : "Bu yüzden her Müslüman, başta İslam’ın temel kaideleri olmak üzere, dini temsil edecek seviyede ilim öğrenmesi farzdır." bu mihval çercevesindedir. Diğer ilimleri öğrenmesi ve taleb etmesi ise öncelikle islamı tebliğ edebilme adına olmalıdır.

Profersör olan bir ağabeyimiz ben bu dünyaya profesör olmak için gelmedim ama gelmişken neden profesör olmayayım demekte. Bu hususta amaç ve gayemiz çok önemli.

Dersimizde konu alınan "İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar, Allah yolundadır. (Ebu Nuaym)" hadisi şerifinde ise bahsi olunan ilim ise Allah'ın ilim ve marifetini öğrenmektir. Ve diğer pozitif ilimleri ise bu niyet ile öğrenendir. Bunun da nafile ibadet olduğu hususunu Ustadımız Bediüzzaman r.a. risale-i nurda şöyle ifade etmekte :

[BILGI]Risâle-i Nur'un kitapları birbirine tercih edilmez. Herbirinin, kendi makâmında riyâseti var ve bu zamanı tenvir eden bir mu'cize-i mâneviye-i Kur'âniyedir.
Evet, bu asrın ehemmiyetli ve mânevî ve ilmî bir mürşidi olan Risâle-i Nur, heyet-i mecmuası, sâir şahsî büyük mürşidler gibi kendine muvâfık ve hakikat-i ilmiyeye münâsip olarak, birkaç nevîde ve bilhassa hakâik-ı îmâniyenin izhârında, intişârında azîm kerâmetleri olduğu gibi, üç kerâmet-i zâhiresi bulunan Mu'cizât-ı Ahmediye, Onuncu Söz ve Yirmi Dokuzuncu Söz ve Âyetü'l-Kübrâ gibi risâleleri dahi, herbiri kendine mahsus kerâmetleri bulunduğunu çok emâreler ve vâkıalar bana katî bir kanaat vermiş. Hattâ sekerâtta bulunan talebelerine imânını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine müteaddit vâkıalar şüphe bırakmıyor-Bir saat tefekkür, bir sene ibâdet-i nâfile hükmünde, bir misâli Nurun Hizb-i Ekberi'dir diye müşâhede ettim ve kanaat getirdim.
Kastamonu Lâhikası, s. 9.

[/BILGI]
 

teblið

Vefasýz
Allah razı olsun.
İlim öğrenmek insanı olgunlaştırmaya ve Allah yolunda olmaya yetermi.?

Sorunuz biraz düşündürücü ..

Şöyle diyebiliriz..Her ibadette olduğu gibi ilimdede ameller niyete göredir..Şayet kul ibadet hükmünde İlim libasını giyerse ve bu libasını Allah yolunda kullanırsa Evet Olgunlaştırır ve fayda lı sonuçlar doğurur..

Şu da çok önemlidir ki Yanlız ilim öğrenmek yeterli değildir..İlmin mühürü olan imanda gerekir ki vakariyetin resmini görelim..

Bu gün gayri müslümlerde müsbet ilimlerde Akademik eğitim alırlar ,ama heyhat serde iman olmayınca imani boyutta olgunluk ve amel beklenemez..

diye düşünüyorum;
 

teblið

Vefasýz
İslam'da ilmin önemine değinildi.Allah (c.c) razı olsun cümlenizden..Küçük bir soruda benden..Cevabını aradığım soru şudur;

İslami İlimler kaynağını nereden almıştır ve islami ilimler nelerdir?
 

Ukbaa

Well-known member
İslami İlimler kaynağını nereden almıştır ?



[DIKKAT]
Elde Kur'an gibi bir mu'cize-i bâki varken, başka bürhân aramak aklıma zaid görünür.

Elde Kur'an gibi bir bürhân-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?


Bediüzzaman Said Nursi[/DIKKAT]



İslami İlimlerin en birinci kaynağı;


Şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi..

ve âyât-i tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi..

ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri...

Ve zeminde ve gökte gizli Esmâ-i İlahiyenin mânevî hazinelerinin keşşâfı..

ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikın miftahı..

ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı..

ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifatat-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyyenin hazinesi..

ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi..

ve avalim-i uhreviyenin mukaddes haritası...

Ve Zât ve Sıfât ve Esmâ ve şuun-u İlahiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhân-ı katıı, tercüman-ı sâtıı...

Ve şu âlem-i insâniyetin mürebbisi..

ve insâniyet-i kübrâ olan İslâmiyetin mâ ve ziyâsı..

ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi.. ve insâniyeti saadete sevkeden hakikî mürşidi ve hâdîsi...

ve insana hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı hikmet, hem bir kitab-ı ubûdiyet, hem bir kitab-ı emir ve davet, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci' olacak çok kitabları tâzammun eden tek, câmi' bir KİTAB-I MUKADDES ( Sözler )

Olan
KURAN-I KERİM'DİR..



Ve Kur’anı Kerimden sonra

Saltanat-ı İlahiyye’nin Dellalı;

Halik-ı Kainatın tercümanı,

Ehl-i imanın en büyük İmamı olan

PEYGAMBER EFENDİMİZ ALEYHİSSELATÜ VESSELAM'DIR...




İslami ilimler nelerdir?

İslami İlimler olarak ; Tefsir, Hadis, Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Siyer'i sayabiliriz.
 

teblið

Vefasýz
Allah (c.c) razı olsun Hocam; (İslami İlimler olarak ; Tefsir, Hadis, Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Siyer'i sayabiliriz. )demişsiniz..,

Peki hocam Müsbet ilimler hangileridir ; dinimiz de faydalı başka ,ilim dalları varmıdır;?bunlar neler dir?
 

Ukbaa

Well-known member
Allah (c.c) razı olsun Hocam; (İslami İlimler olarak ; Tefsir, Hadis, Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Siyer'i sayabiliriz. )demişsiniz..,

Peki hocam Müsbet ilimler hangileridir ; dinimizde faydalı başka, ilim dalları varmıdır? bunlar nelerdir?
Bu pozitif ilimler arasında şuan okullarda da okutulan cebir, tıp, felsefe, metematik, fizik, kimya, coğrafya, tarih, astronomiyi sayabiliriz.



Bi soruda benden :)

İslam aleminin bugünkü cehaletini ve geri kalmışlığını bahane ederek İslam’a karşı çıkan çevrelere nasıl cevap vermeliyiz ?


 

teblið

Vefasýz
Bu pozitif ilimler arasında şuan okullarda da okutulan cebir, tıp, felsefe, metematik, fizik, kimya, coğrafya, tarih, astronomiyi sayabiliriz.



Bi soruda benden :)

İslam aleminin bugünkü cehaletini ve geri kalmışlığını bahane ederek İslam’a karşı çıkan çevrelere nasıl cevap vermeliyiz ?



Güzel bir soru;

Sorunun Cevabıda konuda gizli zaten.Tek kelimeyle cevap isterseniz İlim İlim İlim derim;

Devam edersek yoruma ;
İslâm'ın gâyesi küfrün karayılıklarını yok etmektir. Bunun en önemli vasıflarından biri de cihaddır. Cihadda ilk yapılması gereken de ilimle cihaddır. Böylece cehalete dayalı küfür karanlıkları dağıtılmış olacaktır.

Dünyada ne kadar kötülük varsa bunların kaynağı bir bakıma cehalettir. Hakka ulaşmak isteyen herkes öncelikle cehaletten kurtulmalıdır. Cihad için kolları sıvayan kişinin de ilk yapacağı iş budur. Onun içindir ki, cihadın en önemli çeşitlerinden birisi, hiç şüphesiz ilimle yapılan cihaddır. İslam öncesi döneme, "Cahiliye" denilmesi, bilgisizliğin îman etme önündeki en büyük engel olduğunun güzel bir ispatıdır. Bu aynı zamanda, cahiliğin, küfrün en önemli özelliği olduğunu da gösteriyor.

İlim derken Elbette ki Sadece Kur'anı Kerim 'in öğrenilmesi tek değil ..Kur'ani ruhun bizlere emrettiği diğer müsbet ilimlerdede müslümanlar donanımlı olmalıdır;Fen tıp astroloji ,biyoloji vs vs;

Özellike yıllarca hurafe akımlara kurban edilen kız çocuklarının okumalarının engelenmeleri bana göre faciadır..En başta hanımların eğitim görmesi icabet ederki ,ailenin ilk eğitim temeli Anneler analarımız değilmidir ?

Son bir şey daha söylemek isterim;Asrın ilim kervanında yol almak istiyorsak ,her müslüman kardeşimin(şartlar elverdiği ölçüde) bir ecnebi (yabancı ) dil öğrenmesininde çok fayda getireceğini düşünüyorum ...
 

Ukbaa

Well-known member
Allah razı olsun kardeşim. Bide şu var. İslam aleminin teknoloji ve bilim sahasında geri kalmışlığının sebebi olarak islam dininin gösterilmesi tamamen kasıtlıdır ve hiçbir dayanağı yoktur.

Bu konuya ışık tutucu Mehmet Kırkıncı abinin güzel bir makalesi var ;

Terakkinin kaynağı ilimdir. İnsanlar için kaçınılması gereken en büyük düşman cehalettir. Çünkü bütün terakki ve tekamüllerin engeli, bütün tedennilerin kaynağı cehalettir. Kur’an, yüzlerce ayet-i kerimesinde insanları dinî ve dünyevî ilimleri öğrenmeye teşvik eder. Bunlardan ikisini takdim edelim:

[DIKKAT]“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Sûresi,9)
“Eğer bilmîyorsanız, zikir (ilim) ehline sorun” (Nahl Sûresi , 43) [/DIKKAT]



Peygamberimizin ilme teşvik eden pek çok hadis-i şerifleri vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir:

[DIKKAT]“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.”
“Her şeyin bir yolu var. Cennetin yolu ilimdir.”
“İlim Çin’de bile olsa, gidiniz, alınız, tahsil ediniz.”(Beyhaki, Şuabu’l-İman, Beyrut, II. 254 )
“Hikmet müminin yitik malıdır. Nerede bulsa alır.” (Tirmizi, İlim 19)
“Kadın ve erkek her Müslüman’a ilim öğrenmek farzdır.” (İbn Mace, Mukaddime, 17) [/DIKKAT]

Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz, Medine-i Münevvere’ye teşriflerinde ilk iş olarak mescit ile birlikte medresesini tesis etti. O medresede okuyan o günün talebelerine “ehl-i suffa” deniliyordu. Bunlar bütün hayatlarını ilim ve irfana vakfetmişlerdi. Günümüze kadar gelen bütün İslâm mektep ve medreselerinin temeli bu Suffa Medresesidir.

Eğer din gelişmeye engel olsaydı, Asr-ı Saadetteki gözler kamaştıran o terakki, Avrupa’nın üstadı olan Endülüs’teki o tekamül, dünyayı hayrette bırakan Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri vücuda gelebilir miydi! İslâm aleminde İmam Gazali, İbn-i Sina, Farabî, İmam Rabbani, Mevlâna Celaleddin Rumî gibi binlerce ulema ve hükema yetişebilir miydi!



İslâm’ın ilme karşı olmasının düşünülemeyeceğini Bediüzzaman Hazretleri şöyle dile getiriyor:

[NOT]“Köle efendisine ve hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet, fünunun seyyidi ve mürşidi ve ulûm-u hakikiyenin reis ve pederidir.” ( Muhakemat, 10) [/NOT]


Günümüz Müslümanlarının, bilim ve teknoloji sahasında istenilen seviyeye gelmedikleri bir gerçektir.
Fakat bu geri kalmışlığın sebeplerini, İslâmiyet’e mâl etmek ve onda aramak gerçeği kesinlikle aksettirmez.


Bazı çevreler, fennin her keşfini, dine karşı kazanılmış bir zafer gibi ilan ediyorlar. Bu, fenni inkar eden bir batıl din için doğru olabilir. Ama, bir Müslüman bu tür gelişmeleri, “Allah’ın kudret kitabı olan şu kainattan bir sırrın daha çözülmesi” şeklinde değerlendirir. Yeni keşifleri duydukça, Allah’ın ilmine ve hikmetine karşı hayranlığı ve hayreti daha da artar.

Konunun çok önemli bir yanı da şudur: Hakk kitaplarının en sonuncusu ve en mükemmeli olan Kur’an-ı Kerim’de insanları fen bilimlerinden yasaklayan bir tek hüküm mevcut değildir. O halde bazı kimselerin İslâm’ın bilim ve tekniğe karşı olduğunu iddia etmeleri tamamen dayanaksız ve kasıtlıdır.

Müslümanların İslâm ruhundan uzaklaştıkları, daha doğrusu, planlı bir şekilde uzaklaştırdıkları son bir asırlık dönemi esas alıp, on dört asrın bütün terakki ve tekamüllerini görmezlikten gelmek insaf ölçülerine sığmaz.


Sorularlaİslamiyet

 
Üst