“İnsanda kalbin bir köşesinde lümme-i şeytaniye denilen bir âlet-i vesvese ve kuvve-i vâhimenin telkinatıyla konuşan bir şeytanî lisan ve ifsad edilen kuvve-i vâhime, küçük bir şeytan hükmüne geçtiğini ve sahiblerinin ihtiyarına zıd ve arzusuna muhalif hareket ettiklerini hissen ve hadsen herkes nefsinde görmesi, âlemde büyük şeytanların vücuduna kat'î bir delildir.”
Peygamber efendimizin ifadesiyle “insan kalbinde iki lümme (merkez) vardır. Bunlardan biri melek ilhamı, diğeri ise şeytan vesvesesi içindir.” Şeytan kendine ait olan kısmı bir karakol olarak kullanır. Şeytan, Hz. Ademe secde etmemesi dolayısıyla cennetten kovulunca Allah’tan kendisine mahşere kadar ömür verilmesini istedi.
Hz. Peygamber (sav)'ın ashabından bir kısmı ona sordular:
"Bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor, normalde bunu söylemenin günah olacağına kaniyiz." Hz. Peygamber (sav):
"Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz?" diye sordu. Oradakiler "Evet!" deyince:
"İşte bu (korku) imandan gelir (vesvese zarar vermez)" dedi."
Diğer bir rivayette:
"(Şeytanın) hilesini vesveseye dönüştüren Allah'a hamdolsun" demiştir. (Müslim'in İbnu Mes'ud (ra)'dan kaydettiği bir rivayet şöyledir: "Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü, bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki, onu (bilerek) söylemektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercih eder. (Bu vesveseler bize zarar verir mi?)". Hz. Peygamber (sav):
"Hayır bu (korkunuz) gerçek imanın ifadesidir" cevabını verdi.")