Hadis Sohbetleri 35 : Din Kardeşimize Yapılmaması Gereken Davranışlar

Ukbaa

Well-known member




بِسْمِاللَّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيم


Bu haftaki Hadis-i Şerifimiz;


[NOT](Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

(Tirmizî)
[/NOT]




Buyrun mütalaa edelim. Katılımlarınızı bekliyoruz.
Soru - Cevap serbest. Aklımıza takılan soruları sormaya devam...





[BILGI]Önceki Hadis Sohbetlerine ulaşmak için TIKLAYINIZ[/BILGI]

 

HAYAL ET

Well-known member
Tartışmanın on zararı vardır:


1.Hasede yol açar:

Haset ise, ateşin odunu yediği gibi, iyilikleri yer. Tartışmada galip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, galip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. 2.Hakkı küçük gösterir:

Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hakim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmakla ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delillerini küçük görür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]


3.Kin tutmaya yol açar:

Fikrinin kabul edilmediğini gören tartışmacı, hasmına kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin felakettir. 4.Gıybete sebep olur:

Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurtaramaz. Halbuki gıybet etmek, ölü eti yemek gibidir.


5.Övünmeye sebep olur:

Tartışmacı, galip gelirse, kendini övmekten kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek susturdum) diye kendini över. Halbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir). Arkadaşını mağlup etmekle övünen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şerifte buyuruldu ki:


6.Kusur araştırıcı olur:

Tartışmacı, hasmını yenmek için onun gizli kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Halbuki başkalarının kusurlarını araştırmak günahtır. Tartışmacı, hasmının bedeni kusurlarını ima ile de olsa söyler. Mesela; hasmı gözlüklü ise, (Bu gerçekler gözlükle görülmez) diyerek hasmının, gözündeki, bedeni kusurunu ilmi noksanlığı için bir özür sayar.


7.Zarara sevindirir:

Tartışmacı, hasmının kötü duruma düşmesine sevinir.

8.Riyaya yol açar:

Tartışmacı, zahiren hasmına sevgi gösterir ise de, bunun yalan olduğunu bilir. Bu ise münafıklık alametidir. Tartışmacı halkın gözüne girmeye çalışır. Bu ise riyadır.

9.Hakkı inkâra yol açar:

Hakkın hasmının ağzından çıkmasına nefret eder. Bu ise felakettir.

10.İnada sebep olur:

İnat da, nefrete, düşmanlığa yol açar.
 

memluk

Hatim Sorumlusu
(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

(Tirmizî)
Hazret-i Ömer, (Çok gülenin heybeti azalır, çok şaka yapan hafife alınır) buyurdu

(Söz veriyorum ki, münakaşa etmeyen, haklı olsa da, kimseyi incitmeyen, şaka ile veya insanları güldürmek için, yalan söylemeyen, iyi huylu olan Müslüman cennete girer.) [Tirmizî]


Hikmet ehli, (Her şeyin tohumu vardır. Düşmanlığın tohumu da şaka ve alaydır.) buyuruyor. Ebul-Feth-i Besti der ki: (Bir iş yaparken içine bıkkınlık gelir, ağırlık çökerse o zaman o yaptığın şeyi, bir müddet terket, kendini dinlendir, azıcık şakalaş, bu suretle kendine neşe getir. Fakat şakalaşmayı o derece ayarla ki, yemeğe atılan tuz gibi olsun. Yani yemeğe atılan tuz, çok olunca yemeğin hakiki lezzetini nasıl giderirse, şaka da aynı durumdadır. Fazlası zararlıdır. Gayet az olursa gönlümüzün neşesi yerine gelmez. Şaka, gönlümüzdeki donukluğu ve o işe karşı doğan bıkkınlığı giderecek kadar olmalıdır.)

Said bin As hazretleri oğluna der ki:
"Ey oğul, az şaka yap! Çünkü mizahın gereğinden fazlası, insanın değerlerini giderir ve kötüleri, aleyhine cesaretlendirir. Şakayı tamamen terk etmek de dost ve sevdiklerinin buğzetmesine ve samimiyetinin kesilmesine yol açar.


Ölçüsüz şaka yapan hafife alınır. [Deylemi]








 

Ukbaa

Well-known member
onun zararına olacak bir şeyi anlatmak dahi olsa münakaşaya girmeyelim mi?
Münakaşada kişinin nefsi ve enesi devreye gireceğinden dolayı netice menfi olacaktır. Siz ona yardımcı olmak isterken, aksine inada, nefrete, aranızdaki muhabbetin bitmesine sebep olabilir. Bizler kavl-i leyyin üzerine hareket etmeliyiz. Yumuşaklıkla, tatlılıkla davranarak karşımızdakini ikna etmeye çalışmalıyız.
 

Muvahhid1

Well-known member
Hz. Peygamber, kimse ile münakaşa etmemiş, güzel davranmıştır. Bu bile karşı tarafın Müslüman olmasına, teslim olmasına yetmiştir.

Hz. Peygamber der ki:

- “İhtilaflı şeyden uzak dur.” (B. H. Külliyatı)
- “Kul şakayı, yalanı haklı olsa da münakaşayı terk etmedikçe hakiki imana ulaşamaz.” (Age)
- “Haklı veya haksız münakaşayı terk edene cennet var.” (Hadis Ans: 4/186)

Biri Hz. Ebubekir’e hakaret ediyor. O susuyor. Tekrar hakaret ediyor, o susuyor. Üçüncü defa hakaret ediyor, Hz. Ebubekir cevap verir. Hz. Peygamber üzülür, kalkar gider. Hz. Ebubekir (ra) peygamber (as)a:

- Bana darıldınız mı? Der. O da:

- Bir melek sana söylenilenleri yalanlıyordu. Ne zaman ki cevap verdin, melek çekip gitti. Şeytan geldi. O gelince ben kalktım, der. (Hadis Ans: 4/190)
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
onun zararına olacak bir şeyi anlatmak dahi olsa münakaşaya girmeyelim mi?

Cok acayiptir ki "Munakasa" ve "anlatmak" kelimelerini bir arada kullanmissiniz.

Acaba , munakasa icerisindeyken, karsimizdakine ne kadar laf antabiliriz ki? ne kadar inandirici olabilir veya ne kadar guven saglayabiliriz.

Munakasayla belki bir nevi icimizi bosaltmis ve soylecegimiz seyi soylemiz oluruz, ama uslup soylenen seyin üzerine o kadar cikmistir ki, anlatilandan cok kisi usluba takilmistir... ve hic bir sey anlatilamadan, anlasilmadan husumete dogru yol almisizdir...
 

teblið

Vefasýz
Münakaşanında bir dozu olmalı..Bazen münakaşalara şahid oluveririz..Ve ortalık öyle celallenir ki ,Maazallah niyet tebliğ yapmak ken,Şeytanı Lain devreye girer hoş görü ve tevazu yerle bir olur..kişi egosunu tatmin için çırpınır durur..O zamanda kaş yapayım derken göz çıkıverir münakaşanın sonunda!!!
 
Üst