Allah rızâsı için bir Müslümânı ziyâret etmek çok sevâbdır. “Allahü teâlâ [bir hadîs-i kudsîde] buyurur ki: Benim için birbirini ziyâret eden, benim için birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime mazhar olur.” [Hâkim]
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Dîn kardeşini, sırf Allah rızâsı için ziyâret eden Cennet’tedir.” [Taberânî]
“Dîn kardeşini ziyâret edene, Cennet’te bir derece verilir.” [Huccetü’l-İslâm İlmihâli]
“Cennet’te öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyâret eden, Allah için sevip yardım eden kimselere hâzırlanmıştır.” [Taberânî]
“Arşın etrâfında nûrdan kürsülerde, nûr gibi parlayan insanlara, Peygamberler ve Şehîdler gıpta ederler. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan, Allah için birbirini ziyâret edenlerdir.” [Nesâî]
MELEKLER DUA EDER
Diğer bazı hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:
“Bir Müslümân, Müslümân bir kardeşini ziyâret edince, 70 bin melek: ‘Ey Rabbimiz! Senin rızân için ziyâret eden bu kulundan râzî ol’ diye duâ ederler.” [Taberânî]
“Hiçbir kul yoktur ki, dîn kardeşini Allah için ziyâret etsin de, bir melek ona, ‘Ne iyi ettin, Cennet sana helâl olsun’ demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: Kulum beni ziyârete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer.” [Ebû Ya’lâ]
“Ziyâretçinize ikrâm edin!” [Harâitî]
Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki:
“Bir kimse, köydeki bir arkadaşını ziyârete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Şu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyârete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızâsı için ziyâretine gidiyorum.
- Müjdeler olsun sana! Beni, Allahü teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden arkadaşını ziyârete gittiğin için, Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun.” [Hâkim]
SILA-İ RAHM
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabâsını arayıp ziyâret ve iyilik etmektir.” [Tirmizî]
“Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını istiyen, sıla-i rahm [sıla-i rahim, sıle-i rahm, sıle-i rahim] etsin!” [Buhârî]
“Sıla-i rahim, malı çoğaltır, âilede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır.” [Taberânî]
Sâlih akrabâyı, âlimi ve fakîri ziyâret daha çok sevâbtır. Sâlih akrabâyı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyâret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektûpla, telefonla, mesajla, maille gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır.
Sâlih olan akrabâyı ziyâret gerekir. “Âlimi ziyâret eden, beni ziyâret etmiş gibi sevâb alır.” [Taberânî]
“Zengini ziyâret eden; sâim [oruçlu] ve kâim [gece ibâdet eden] sevâbı; fakîri ziyâret eden ise, fî sebîlillah [Allah yolunda, Allah rızâsı için] cihâd sevâbı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur.” [Deylemî]
DÎN KARDEŞİNE HEDİYE VERMEK
Dîn kardeşine, Allah rızâsı için hediye vermek, ona yemek yedirmek, mâddî veya manevî hizmetlerde bulunmak, onun mâddî-manevî sıkıntılarını gidermek çok kıymetli işlerdir.
Bir hadîs-i şerîfte: “Hediyeleşiniz ki sevişesiniz” buyurulmuştur.
Tatlı dil ve güler yüzle selâmlaşmak da sevişmeyi temîn eden husûslardandır.
Ziyâret, yalnız Allah rızâsı için olmalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Allah için sevdiği arkadaşının ziyâretine gidene, ardından bir melek, ‘Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin’ der.” [Tirmizî]
“Dîn kardeşini ziyâret eden, dönene kadar, rahmet içindedir.” [Taberânî]
“Bir din kardeşini ziyâret edene bir melek: ‘Ne mutlu sana, Cennete girmiş oldun’ der. Hak teâlâ da buyurur ki: Benim için ziyâret eden kuluma, Cennet’te hoşlanacağı mükâfâtlar vereceğim.” [Bezzâr]
“Mü’min kardeşini ziyâret edip musâfaha edenler, ellerini ayırmadan, onların her ikisinden de Hak teâlâ râzı olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günâhları dökülür.” [Huccetü’l-İslâm İlmihâli] alinti..