Kýrýk Testi
Well-known member
Şiraz’da dünyaya geldi. Doğumu için verilen tarihler 1317 ile 1326 arasında değişmektedir. Büyük şöhretine rağmen hayatı hakkında pek az bilgi vardır.
Kaynaklara göre babası öldüğünde kardeşlerinin en küçüğü olmasına rağmen ekonomik durumu bozulan ailesini geçindirmek için bir süre fırında çalıştı. Bu sırada okumaya karşı büyük ilgi duydu. Hâfız’ın iyi bir öğrenim gördüğü, okuduğu kitaplardan anlaşılmaktadır. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ını, Sekkâkî’nin Miftâhu’l-Ulûm’unu, Mutarrizî’nin el-Misbah’ını okuyup öğrenmenin o dönemde ancak seçkin ailelerin çocuklarına nasip olduğu bilinen bir husustur.
Kaside, rubâî ve kıtalar da yazmış olmasına rağmen Hâfız şöhrete gazelleri ile ulaşmıştır. Gazelleri Fars edebiyatında türünün en gelişmiş örnekleri sayılır. Bilinmeyen veya görülmeyen dillere ve sırlara tercüman olduğu için kendisine “Lisânü’l-Gayb” ve “Tercümânü’l-Esrâr” lâkapları da verilen Hâfız’ın Divanı İran dışında Ortadoğu, Hindistan, Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinde de tanınmıştır. Hâfız Divanı, Türkiye’de Mesnevî ve Gülistan’dan sonra en çok okunan Farsça metinlerin başında gelir. Hâfız’ın Türk divan şiirine de geniş ve sürekli etkisi olmuştur. Bugün Hâfız’ın şiirleri Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça gibi pek çok dile çevrilmiştir. Hâfız kuvvetli bir ihtimalle 1390 yılında Şiraz’da ölmüş ve bugün türbesinin bulunduğu Hâfızıye semtine defnedilmiştir.
Kaynaklara göre babası öldüğünde kardeşlerinin en küçüğü olmasına rağmen ekonomik durumu bozulan ailesini geçindirmek için bir süre fırında çalıştı. Bu sırada okumaya karşı büyük ilgi duydu. Hâfız’ın iyi bir öğrenim gördüğü, okuduğu kitaplardan anlaşılmaktadır. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ını, Sekkâkî’nin Miftâhu’l-Ulûm’unu, Mutarrizî’nin el-Misbah’ını okuyup öğrenmenin o dönemde ancak seçkin ailelerin çocuklarına nasip olduğu bilinen bir husustur.
Kaside, rubâî ve kıtalar da yazmış olmasına rağmen Hâfız şöhrete gazelleri ile ulaşmıştır. Gazelleri Fars edebiyatında türünün en gelişmiş örnekleri sayılır. Bilinmeyen veya görülmeyen dillere ve sırlara tercüman olduğu için kendisine “Lisânü’l-Gayb” ve “Tercümânü’l-Esrâr” lâkapları da verilen Hâfız’ın Divanı İran dışında Ortadoğu, Hindistan, Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinde de tanınmıştır. Hâfız Divanı, Türkiye’de Mesnevî ve Gülistan’dan sonra en çok okunan Farsça metinlerin başında gelir. Hâfız’ın Türk divan şiirine de geniş ve sürekli etkisi olmuştur. Bugün Hâfız’ın şiirleri Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça gibi pek çok dile çevrilmiştir. Hâfız kuvvetli bir ihtimalle 1390 yılında Şiraz’da ölmüş ve bugün türbesinin bulunduğu Hâfızıye semtine defnedilmiştir.