Halid ibni velid (r.a.)

Kýrýk Testi

Well-known member
Hicretten 35-39 yıl kadar önce (583-587) Mekke’de doğdu. Soyu yedinci göbekten dedesi Mûrre’de Resul-i Ekremin (a.s.m.) soyu ile birleşir.

Babası onu çocukluğunda çok iyi yetiştirdi. Ata binmeyi, ok, yay, mızrak, kalkan ve kılıç kullanmayı, süvari birliklerini sevk ve idare etmeyi öğrendi. Spor yaparak güçlü bir fiziğe sahip oldu. Hâlid (r.a.), bu yıllarda zaman zaman diğer Kureyşli zengin çocukları gibi ticaret kervanlarıyla Suriye, Irak, Medâin, Mısır ve Yemen’e gitti. Onun yetişme çağında okuma yazma öğrendiği ve Müslüman olduktan sonra Hz. Peygamberin (a.s.m.) kâtipleri arasında yer aldığı bilinmektedir.

Hâlid bin Velid, Uhud Savaşından (23 Mart 625) itibaren Kureyş ordusunda süvari birliğinin kumandanlığını yapmaya başladı. Müslümanların lehine sonuçlanmak üzere devam eden Uhud Savaşında, Resul-i Ekremin (a.s.m.) kesin emrine rağmen bazı Müslümanların Ayneyn Tepesi’nden ayrıldığını görünce İslâm ordusuna arkadan hücum ederek savaşın sonucunu değiştirdi. Hendek Savaşında da süvari birliğinin başında bulunan Hâlid zaman zaman hendeği aşmaya çalıştı.

Uzun süre İslâma ve Müslümanlara karşı düşmanca tavır sergileyen Halid bin Velid, 31 Mayıs 629 tarihinde Müslüman olmaya karar verdi. Osman bin Talha ve Amr bin Âs ile birlikte Medine’ye gitti. Mescid-i Nebevîde Hz. Peygamberin (a.s.m.) huzurunda kelime i şehâdet getirerek Müslüman oldu.

Hâlid bin Velid Müslüman olduktan sonra üç yıl kadar Hz. Peygamberin (a.s.m.) emrinde ve sohbetinde bulundu. Müslüman olarak katıldığı ilk savaş Mûte Savaşı’dır. Hz. Hâlid (r.a.) bu savaşta, İslâm ordusunu Bizans ordusunca imhâ edilmekten kurtardı. Medine’ye dönünce Resul-i Ekrem (a.s.m.) kendisine “Seyfullah” unvanını verdi.

Hz. Peygamber (a.s.m.) onu Nahle Vadisinde bulunan Uzzâ putunu yıkmakla görevlendirdi. Resul-i Ekrem (a.s.m.) bazı kabilelerin İslâma davet edilmesinde de onu görevlendirmiştir Hâlid bin Velid (r.a.), Hz. Ebû Bekir (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) dönemlerinde de ordu kumandanlığını sürdürdü. Girdiği her savaş zaferle sonuçlanıyordu. Öyle ki, Müslümanlar arasında, “Hâlid’in girdiği savaştan mutlaka galip çıkarız” gibi fikirler iyice yer etmişti. Hz. Ömer (r.a.) bundan rahatsız oldu. Müslümanların gaflete düşmesinden ve Allah’ın yardımını unutup bütün herşeyi Hz. Hâlid’e (r.a.) vermelerinden korktu. Hâlid bin Velid’i (r.a.) komutanlıktan azlederek yerine Ebû Ubeyde bin Cerrah’ı (r.a.) komutan tayin etti. Ebu Ubeyde’nin vefatından sonra başka birinin emri altına girmeyen Hâlid bin Velid (r.a.) ömrünün geri kalan yıllarını Humus’ta geçirdi ve burada vefat etti.
 
Üst