CHP'nin ezber bozan açılımı
Deniz Baykal öyle sözler söyledi ki, şaşırıp kalacaksınız... İşte CHP'nin ezber bozan açılımı...
Aldırma Baykal aldırma...
CHP lideri Deniz Baykal yine farklı bir politik açılımla herkesi şaşırttı.
Daha önce partisine katılan çarşaflılara rozet takan Baykal, bu kez Kocaeli başkan adayı Sefa Sirmen'in "Her mahalleye bir Kur'an Kursu açma" vaadine tam destek verdi.
CHP, İnönü döneminde Kur'an Kursları'nı kapatması ile nam saldığı için, Baykal'ın açılımı gerçekten "tabu yıkan" cinsten.
Başörtüsü özgürlüğüne karşı tavrıyla bilinen CHP'nin, çarşaf açılımı da bu nedenle çok ilgi çekmişti.
AK Parti'nin Alevi açılımı ne ise, CHP'nin Kur'an Kursu açılımı da o kadar ezber bozan cinsten.
Yapılış amaçları, siyasi bile olsa, oy olarak dönüşü yüksek olmaz.
Ama, toplumsal barışa katkı sağlar.
Dolayısıyla, bu adımlar büyük cesaret ister...
Nitekim, Baykal'ın rozet taktığı çarşaflı üyeler, dün o rozetleri geri attılar.
Üstelik, kendilerine "ahlaksız teklif" yapıldığını gerekçe gösterdiler.
Ancak hem CHP'liler hem "katı laikler", yapılan açılımın ülkeye bir zarar vermediğini, aksine toplumsal barışı pekiştirdiğini yaşayarak gördüler.
Çarşaf açılımına "tesadüf" gerekçesi sunan Baykal, bu kez çok daha bilinçli yol alıyor.
İnanmayacaksınız ama bu tespitler CHP liderine ait:
"Kur'an-ı Kerim'in sadece ezberlenmesi şeklinde değil, ruhunun, manasının, özünün, doğru bir biçimde anlatılması ve öğretilmesi şeklinde bilinçli, sorumlu, yetkili unsurlar eliyle ailelerinin izniyle öğretilmesinde büyük yarar var. Bu bir temel ihtiyaçtır."
28 Şubat süreci gibi uzak olmayan bir zaman diliminde laikliğe zarar gelmemesi için ilköğretim öğrencilerinin Kur'an kursuna gitmesinin engellendiği düşünüldüğünde Baykal'ın açılımı büyük önem taşıyor.
"Bu bir temel ihtiyaçtır" sözü çok önemli.
Kur'an okurken kadınlar başlarını örtmek zorunda olduklarına göre, Baykal'ın çarşaf açılımında son derece samimi olduğu söylenebilir.
Baykal, yaptıkları açılımın gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
"Kur'an-ı Kerim dinimizin özüdür ve din adına yapılan yanlışlıklara karşı, hurafelere karşı mücadele etmek isteyenlerin temel dayanağı Kur'an-ı Kerim'dir. Müslüman ailelerin çocuklarına Kur'an-ı Kerim'i doğru bir şekilde aktarma fırsatının onlara tanınması çok yerinde olur".
Yerel seçim atağı bile olsa...
Bu cesur ve doğru çıkışı kutlamamak elde değil.
CHP dışında hiçbir siyasi partinin bu vaatlerde bulunabileceğini de sanmıyorum.
İnanmadıkları için değil, dini siyasete alet ettikleri gerekçesiyle haklarında kapatılma davası açılmasından endişe duydukları için...
Başsavcı, çok daha basit ifadeleri AK Parti'yi "odak olmaktan" kapatma gerekçesi saymıştı.
Tabii, Atatürk'ün partisi CHP'den kimse laikliğe zarar vermesini beklemez...
Baykal, çarşaf açılımında olduğu gibi yine eleştirilerin hedefi haline gelebilir.
"Bir elinde Kur'an, bir elinde türban", "Mücahit Baykal", "Cumhuriyet Hak Partisi"... gibi uygunsuz yakıştırmalara da maruz kalabilir.
Ancak, siyasi kazanım amacı gütmeden, tabu yıkmaya devam etmeli.
Şişirilmiş korkular boşa çıkarılırsa, toplumu geren bütün sorunlara sağlıklı çözümler üretmek mümkün hale gelir.
Türkiye'nin geleceği için tek şey söyleyebiliriz: Aldırma Baykal aldırma...
Erhan BAŞYURT - BUGÜN
Deniz Baykal öyle sözler söyledi ki, şaşırıp kalacaksınız... İşte CHP'nin ezber bozan açılımı...
Aldırma Baykal aldırma...
CHP lideri Deniz Baykal yine farklı bir politik açılımla herkesi şaşırttı.
Daha önce partisine katılan çarşaflılara rozet takan Baykal, bu kez Kocaeli başkan adayı Sefa Sirmen'in "Her mahalleye bir Kur'an Kursu açma" vaadine tam destek verdi.
CHP, İnönü döneminde Kur'an Kursları'nı kapatması ile nam saldığı için, Baykal'ın açılımı gerçekten "tabu yıkan" cinsten.
Başörtüsü özgürlüğüne karşı tavrıyla bilinen CHP'nin, çarşaf açılımı da bu nedenle çok ilgi çekmişti.
AK Parti'nin Alevi açılımı ne ise, CHP'nin Kur'an Kursu açılımı da o kadar ezber bozan cinsten.
Yapılış amaçları, siyasi bile olsa, oy olarak dönüşü yüksek olmaz.
Ama, toplumsal barışa katkı sağlar.
Dolayısıyla, bu adımlar büyük cesaret ister...
Nitekim, Baykal'ın rozet taktığı çarşaflı üyeler, dün o rozetleri geri attılar.
Üstelik, kendilerine "ahlaksız teklif" yapıldığını gerekçe gösterdiler.
Ancak hem CHP'liler hem "katı laikler", yapılan açılımın ülkeye bir zarar vermediğini, aksine toplumsal barışı pekiştirdiğini yaşayarak gördüler.
Çarşaf açılımına "tesadüf" gerekçesi sunan Baykal, bu kez çok daha bilinçli yol alıyor.
İnanmayacaksınız ama bu tespitler CHP liderine ait:
"Kur'an-ı Kerim'in sadece ezberlenmesi şeklinde değil, ruhunun, manasının, özünün, doğru bir biçimde anlatılması ve öğretilmesi şeklinde bilinçli, sorumlu, yetkili unsurlar eliyle ailelerinin izniyle öğretilmesinde büyük yarar var. Bu bir temel ihtiyaçtır."
28 Şubat süreci gibi uzak olmayan bir zaman diliminde laikliğe zarar gelmemesi için ilköğretim öğrencilerinin Kur'an kursuna gitmesinin engellendiği düşünüldüğünde Baykal'ın açılımı büyük önem taşıyor.
"Bu bir temel ihtiyaçtır" sözü çok önemli.
Kur'an okurken kadınlar başlarını örtmek zorunda olduklarına göre, Baykal'ın çarşaf açılımında son derece samimi olduğu söylenebilir.
Baykal, yaptıkları açılımın gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
"Kur'an-ı Kerim dinimizin özüdür ve din adına yapılan yanlışlıklara karşı, hurafelere karşı mücadele etmek isteyenlerin temel dayanağı Kur'an-ı Kerim'dir. Müslüman ailelerin çocuklarına Kur'an-ı Kerim'i doğru bir şekilde aktarma fırsatının onlara tanınması çok yerinde olur".
Yerel seçim atağı bile olsa...
Bu cesur ve doğru çıkışı kutlamamak elde değil.
CHP dışında hiçbir siyasi partinin bu vaatlerde bulunabileceğini de sanmıyorum.
İnanmadıkları için değil, dini siyasete alet ettikleri gerekçesiyle haklarında kapatılma davası açılmasından endişe duydukları için...
Başsavcı, çok daha basit ifadeleri AK Parti'yi "odak olmaktan" kapatma gerekçesi saymıştı.
Tabii, Atatürk'ün partisi CHP'den kimse laikliğe zarar vermesini beklemez...
Baykal, çarşaf açılımında olduğu gibi yine eleştirilerin hedefi haline gelebilir.
"Bir elinde Kur'an, bir elinde türban", "Mücahit Baykal", "Cumhuriyet Hak Partisi"... gibi uygunsuz yakıştırmalara da maruz kalabilir.
Ancak, siyasi kazanım amacı gütmeden, tabu yıkmaya devam etmeli.
Şişirilmiş korkular boşa çıkarılırsa, toplumu geren bütün sorunlara sağlıklı çözümler üretmek mümkün hale gelir.
Türkiye'nin geleceği için tek şey söyleyebiliriz: Aldırma Baykal aldırma...
Erhan BAŞYURT - BUGÜN
