Konuya cevap cer

Bakî Mezarlığını Ziyaret


Fahr-i Âlem Efendimizin, bu fânî dünyayı terkedeceği an, günbegün, saatbesaat yaklaşıyordu.


Bir gece yarısı, ansızın Hâne-i Saadetinden çıktı. Hz. Âişe Validemiz, "Yâ Resûlallah, nereye gidiyorsunuz?" diye sordu.


Resûl-i Ekrem, "Bakî Mezarlığında medfun bulunan ehlim için istiğfar etmek üzere emir aldım; oraya gidiyorum.""72 diye cevap verdi.


Yanında âzadlı kölelerinden Ebû Rafı ve Ebû Müveyhib vardı. Bakî Mezarlığında kabirler arasında uzun müddet durarak dua ve istiğfarda bulundu. Sonra Ebû Müveyhib'e dönerek yakında ebedî âleme gideceğini, Bâkî-i Hakikî'nin cemâliyle müşerref olacağını şöylece ifade buyurdu:


"Ey Ebû Müveyhib!.. Dünya hazinelerinin anahtarları ile âhiret nimetlerini seçme hususunda serbest bırakıldım; ben de âhiret nimetlerini tercih ettim!"'173


Bu sözleri duyan Ebû Müveyhib'in birden nutku tutuldu. Yalnız gözü değil, bütün duygulan, ruhu, kalbi bir anda ağlamaya başladı.


Bu manâlı ziyaretten sonra Resûl-i Kibriya, Hâne-i Saadetine geri döndü.


Uhud Şehidlerini Ziyaret


Uhud şehidleri için de dua ve istiğfarda bulunması, Efendimize emredilmişti. Bu sebeple, bir gün Uhud'a gitti. Orada şe-hid olan en güzide sahabîleri için uzun uzun dua etti.


Oradan döner dönmez, Mescid-i Saadet'e vardı. Minbere çıktı. Müslümanlara hitaben, "Ben, sizin Kevser Havuzuna ilk kavuşanınız ve sizi ilk karşılayanınız olacağım." buyurduktan sonra sözlerine şöyle devam etti:


"Ben, sizin hakkınızda, benden sonra müşrikliğe dönersiniz diye korkmuyorum; fakat ben, sizin hakkınızda, dünyaya kapılır, onun için birbirinizi kıskanır, birbirinizi öldürürsünüz ve bunun neticesi olarak sizden öncekilerin yok olup gittikleri gibi siz de yok olup gidersiniz, diye korkuyorum!"1174


Hz. Meymûne 'nin Evinde


Resûl-i Ekrem Efendimiz, âdetleri gereği Hz. Meymûne'nin evinde bulunuyorlardı. Hasta olmasına rağmen ailelerinin hakkına son derece riâyet ediyordu. Burada Efendimizin ateşi birden yükseldi. Davet ettiği bütün hanımları, etrafında mahzun ve kederli duruyorlardı.


"Yarın hanginizin evine gideyim?" diye sordu.


Bu sualini birkaç kere tekrarladı. Hiçbir hanımından cevap gelmedi.


Bu soruyu sormasındaki maksadı, hastalık günlerini Hz. Âişe Validemizin evinde geçirmeyi arzu etmiş olmasındandı.


Peygamber Efendimizin bu arzusunu, Ezvac-ı Tâhirat, fera-setleriyle anlamada gecikmediler; ittifakla, Hz. Âişe Validemizin evinde kalmasını uygun gördüler. 


Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz, Hz. Meymûne'nin evinden çıkarak, bir eli Hz. Ali'nin, diğer eli Hz. Abbas'ın omuzunda, onların yardımıyla Hz. Âişe Validemizin evine geldi.1175


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst