Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 2. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 183538" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>Müşrik İleri Gelenlerin Vurulacakları Yerler</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bedir'e vardığı gece Peygamber Efendimiz, "İnşallah, yarın sabah filânın vurulup düşeceği yer şurasıdır! İnşallah, yarın sabah filânın vurulup düşeceği yer şurasıdır! İşte şurasıdır, şurasıdır!" buyurdu ve elini o yerlere koyarak müşrik Kureyş reislerinden her birinin nerede katledileceğini birer birer gösterdi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">Hz. Ömer der ki:</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkRed">"Onlardan hiçbirisi de, Nebîyyii Ekrem'in elini koyduğu yerlerin ne ilerisinde, ne de gerisinde vurulup düşmediler!"</span>16</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>İslâm Ordusunun Bedir 'e Önce Gelişi</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûli Ekrem Efendimiz, mücâhidlerle, müşriklerden önce Bedir'e vardı ve Bedir kuyusuna en yakın bir yere indi. Karargâhın nerede kurulmasının daha uygun olacağını ashabıyla görüştü.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">O zaman, 33 yaşlarında bulunan Hubab b. Münzir ayağa kalktı ve, "Yâ Resûlallah!.. Biz harbci kimseleriz. Ben, bütün suları kapatıp, bir tek su menbaı üzerine karargâh kurmayı uygun görürüm." diye konuştu. Sonra da, "Yâ Resûlallah!.. Burası, sana Allah'ın inmesini emrettiği, bizim için ileri gidilmesi veya geri çekilmesi caiz olmayan bir yer midir? Yoksa,şahsî bir görüş neticesi, bir harb tedbiri olarak mı seçildi?" diye sordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black">Resûli Kibriya Efendimiz</span>, <span style="color: Red">"Hayır! Şahsî bir görüş neticesi, bir harb tedbiri icabı olarak seçildi."</span> buyurdu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bunun üzerine Hubab, "Yâ Resûlallah!.. Burada karargâh kurmak pek muvafık değildir. Siz, halkı hemen buradan kaldırınız! Kureyş kavminin konacağı yerin yakınındaki su başına gidip konalım. Ben orayı bilirim. Orada suyu bol ve tatlı bir kuyu vardır. Onun gerisindeki bütün kuyuları kapatalım. Sonra bir havuz yapıp onu suyla dolduralım. Sonra da müşriklerle çarpışalım. Biz, susadıkça havuzumuzdan içeriz. Onlar su bulup içemezler, zor duruma düşerler." diye konuştu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black">Resûli Ekrem Efendimiz,</span> "<span style="color: Red">Ey Hubab!.. Doğru olan görüş, senin işaret ettiğindir</span>." buyurarak hemen ayağa kalktı. Mücâhidler de derhâl ayağa kalktılar. Kureyş müşriklerinin konacakları yerin yakınındaki suyun yanına kadar gittiler.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Sonra, Peygamber Efendimizin emriyle kuyular kapatıldı. Bir havuz yapılıp içerisi kuyu suyuyla dolduruldu ve içine de bir kab konuldu.17</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>Peygamberimiz İçin Gölgelik Yapılması</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu arada, Sa'd b. Muaz Hazretlerinin teklifiyle, Resûli Ekrem Efendimiz için, hurma dallarından bir gölgelik, yâni çadır yapıldı. Peygamber Efendimiz, gölgeliğin altına Hz. Ebû Bekir'le birlikte girdi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Sa'd b. Muaz Hazretleri de, kılıcını takınıp, Ashabı Kiram'dan birkaç zâtla birlikte, gölgeliğin kapısı önünde nöbet beklemeye başladı.18</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkGreen"><strong>ORDUNUN HARB NİZAMINA SOKULMASI</strong></span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Resûli Ekrem Efendimiz, Bedir'e gelir gelmez ordusunu harb nizamına soktu. Ordu saf ve hatlarını dikkatle kontrol etti. Müslüman kuvvetler; Muhacirler, Evsliler ve Hazreçliler olmak üzere üç kısma ayrılmışlardı. Her biri açtıkları kendi sancakları altında toplanmışlardı. Muhacirlerin sancağını Mus'ab b. Umeyr, Evslilerinkini Sa'd b. Muaz, Hazreçlilerinkini ise Hubab b. Münzir Hazretleri tutuyordu."</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black">Resûli Ekrem Efendimiz, bütün bunlardan sonra ordusuna şu talimatı verdi:</span></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">"Hatlarınızı bırakıp ayrılmayınız! Bir yere kımıldamadan yerlerinizde sebat ediniz. Ben emir vermedikçe savaşa başlamayınız. Oklarınızı, düşman size yaklaşmadan kullanıp israf etmeyiniz. Düşman kalkanını açtığı zaman okunuzu atınız. Düşman iyice sokulunca elinizle taş atınız. Daha da yaklaşırsa mızrak ve kargılarınızı kullanınız. Kılıç en sonunca düşmanla göğüs göğüse gelindiği vakit kullanılacaktır."</span>20</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Mücâhidlerin her biri, bulunduğu yere taş yığınakları yapmıştı. Müdafaa harbinde bulunacakları için, bu, çok işe yarayacaktı. Düşman bundan mahrumdu; çünkü, taarruz taktiğini uyguluyordu. Dolayısıyla, hücum esnasında çok çok birkaç taş taşıyıp atabilirlerdi.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 183538, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"][COLOR="DarkGreen"][B]Müşrik İleri Gelenlerin Vurulacakları Yerler[/B][/COLOR] Bedir'e vardığı gece Peygamber Efendimiz, "İnşallah, yarın sabah filânın vurulup düşeceği yer şurasıdır! İnşallah, yarın sabah filânın vurulup düşeceği yer şurasıdır! İşte şurasıdır, şurasıdır!" buyurdu ve elini o yerlere koyarak müşrik Kureyş reislerinden her birinin nerede katledileceğini birer birer gösterdi. [COLOR="DarkRed"]Hz. Ömer der ki: "Onlardan hiçbirisi de, Nebîyyii Ekrem'in elini koyduğu yerlerin ne ilerisinde, ne de gerisinde vurulup düşmediler!"[/COLOR]16 [COLOR="DarkGreen"][B]İslâm Ordusunun Bedir 'e Önce Gelişi[/B][/COLOR] Resûli Ekrem Efendimiz, mücâhidlerle, müşriklerden önce Bedir'e vardı ve Bedir kuyusuna en yakın bir yere indi. Karargâhın nerede kurulmasının daha uygun olacağını ashabıyla görüştü. O zaman, 33 yaşlarında bulunan Hubab b. Münzir ayağa kalktı ve, "Yâ Resûlallah!.. Biz harbci kimseleriz. Ben, bütün suları kapatıp, bir tek su menbaı üzerine karargâh kurmayı uygun görürüm." diye konuştu. Sonra da, "Yâ Resûlallah!.. Burası, sana Allah'ın inmesini emrettiği, bizim için ileri gidilmesi veya geri çekilmesi caiz olmayan bir yer midir? Yoksa,şahsî bir görüş neticesi, bir harb tedbiri olarak mı seçildi?" diye sordu. [COLOR="Black"]Resûli Kibriya Efendimiz[/COLOR], [COLOR="Red"]"Hayır! Şahsî bir görüş neticesi, bir harb tedbiri icabı olarak seçildi."[/COLOR] buyurdu. Bunun üzerine Hubab, "Yâ Resûlallah!.. Burada karargâh kurmak pek muvafık değildir. Siz, halkı hemen buradan kaldırınız! Kureyş kavminin konacağı yerin yakınındaki su başına gidip konalım. Ben orayı bilirim. Orada suyu bol ve tatlı bir kuyu vardır. Onun gerisindeki bütün kuyuları kapatalım. Sonra bir havuz yapıp onu suyla dolduralım. Sonra da müşriklerle çarpışalım. Biz, susadıkça havuzumuzdan içeriz. Onlar su bulup içemezler, zor duruma düşerler." diye konuştu. [COLOR="Black"]Resûli Ekrem Efendimiz,[/COLOR] "[COLOR="Red"]Ey Hubab!.. Doğru olan görüş, senin işaret ettiğindir[/COLOR]." buyurarak hemen ayağa kalktı. Mücâhidler de derhâl ayağa kalktılar. Kureyş müşriklerinin konacakları yerin yakınındaki suyun yanına kadar gittiler. Sonra, Peygamber Efendimizin emriyle kuyular kapatıldı. Bir havuz yapılıp içerisi kuyu suyuyla dolduruldu ve içine de bir kab konuldu.17 [COLOR="DarkGreen"][B]Peygamberimiz İçin Gölgelik Yapılması[/B][/COLOR] Bu arada, Sa'd b. Muaz Hazretlerinin teklifiyle, Resûli Ekrem Efendimiz için, hurma dallarından bir gölgelik, yâni çadır yapıldı. Peygamber Efendimiz, gölgeliğin altına Hz. Ebû Bekir'le birlikte girdi. Sa'd b. Muaz Hazretleri de, kılıcını takınıp, Ashabı Kiram'dan birkaç zâtla birlikte, gölgeliğin kapısı önünde nöbet beklemeye başladı.18 [COLOR="DarkGreen"][B]ORDUNUN HARB NİZAMINA SOKULMASI[/B][/COLOR] Resûli Ekrem Efendimiz, Bedir'e gelir gelmez ordusunu harb nizamına soktu. Ordu saf ve hatlarını dikkatle kontrol etti. Müslüman kuvvetler; Muhacirler, Evsliler ve Hazreçliler olmak üzere üç kısma ayrılmışlardı. Her biri açtıkları kendi sancakları altında toplanmışlardı. Muhacirlerin sancağını Mus'ab b. Umeyr, Evslilerinkini Sa'd b. Muaz, Hazreçlilerinkini ise Hubab b. Münzir Hazretleri tutuyordu." [COLOR="Black"]Resûli Ekrem Efendimiz, bütün bunlardan sonra ordusuna şu talimatı verdi:[/COLOR] [COLOR="Red"]"Hatlarınızı bırakıp ayrılmayınız! Bir yere kımıldamadan yerlerinizde sebat ediniz. Ben emir vermedikçe savaşa başlamayınız. Oklarınızı, düşman size yaklaşmadan kullanıp israf etmeyiniz. Düşman kalkanını açtığı zaman okunuzu atınız. Düşman iyice sokulunca elinizle taş atınız. Daha da yaklaşırsa mızrak ve kargılarınızı kullanınız. Kılıç en sonunca düşmanla göğüs göğüse gelindiği vakit kullanılacaktır."[/COLOR]20 Mücâhidlerin her biri, bulunduğu yere taş yığınakları yapmıştı. Müdafaa harbinde bulunacakları için, bu, çok işe yarayacaktı. Düşman bundan mahrumdu; çünkü, taarruz taktiğini uyguluyordu. Dolayısıyla, hücum esnasında çok çok birkaç taş taşıyıp atabilirlerdi.[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 2. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst