Münafıklar, Müslümanların ibâdetlerine ve dinî hayatlarına âit bütün hususlara zahiren iştirak ederlerdi; fakat, el altından da entrika çevirmeye çalışırlardı. Dikkati çeken bir husustur ki, bu zümre küfrün icabı olan şeyleri göstermemeye gayret ederler ve zahirde Müslüman göründüklerinden İslâm cemaatinden tard olunamazlardı. Bu sebeple kâfir ve müşriklerden ziyade, bu dahilî düşmanlara karşı İslâm'ın tesanüt ve umumî emniyetini muhafaza çok daha mühimdi. Çünkü, dahilî düşmanın zararı daha şiddetli olur. Zîra, içteki düşman, kuvveti dağıtır, cesareti azaltır; hâriçteki düşman ise, aksine tesanüt ve salâbeti artırır. Bu sebeple Kur'ânı Azîmüşşan, münafıklar üzerinde çokça durmuştur. Mü'min ve Müslümanların onlara karşı dâima uyanık bulunmaları ve onların oyunlarına gelmemeleri hususunda birçok îkaz yapılmıştır.
Cenâbı Hakk'ın bildirmesiyle, Resûli Ekrem Efendimiz onları tanıyor ve bazı sahabîlere de bildiriyordu. Fakat umuma açıklanamıyordu. Kabahatlerini de açıktan açığa yüzlerine vurmuyordu.
İslâm'ın ve Müslümanların menfaatine bu daha uygundu. Ayrıca Peygamberimizin bu tarz davranmasında göz önünde bulundurduğu mühim bir husus daha vardı. O da, onların işledikleri kötülüklerden, fesad ve nifak hareketlerinden tedricen vazgeçmeleri ihtimali idi. Çünkü, bâzan kötülük açığa vurulmazsa, zamanla ortadan kalkması ihtimali vardır; fakat, teşhir edildiği takdirde, kötülüğü yapan kimsenin hiddetini tahrik eder, fenalığı daha fazla yapmasına sebep olur.56
Bütün bu sebeplerden, Peygamber Efendimiz, Kur'ân'ın bu hususta ortaya koyduğu, münafıkları açığa vurmayıp, onlara dünyada Müslümanlar gibi muamelede bulunup, İslâm cemaati hâricinde tutmamasında şu hususları da göz önünde bulundurmuş olduğu söylenebilir:
İslâm muhitinde ve İslâmî hükümler altında büyüyecek olan evlâdlarmdan ciddî mü'minlerin yetişmesine imkân bırakmak.
Onları, kalben inanmadıkları İlâhî hükümleri zahiren yaşamak suretiyle duydukları manevî sıkıntıyla baş başa bırakmak ve bundan pişman olup hâlis mü'minlerin safına geçmelerini temin edebilmek."
Münafıklar, Peygamber Efendimizin yüce şahsîyetini mü'min ve Müslümanlar nazarında küçük düşürmek için olmadık yollara başvurmuşlar, karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirme cihetine gitmişlerdir. Bu hususta birçok hâdise cereyan etmiştir.