EBÛ SÜFYAN'IN SESLENİŞİ
Müşrik ordusu, harb sahasından yavaş yavaş çekiliyordu. Kumandan Ebû Süfyan, muharebe meydanında bir tur attıktan sonra, kayalıklara çıkmış bulunan mücâhidlerin yanına geldi ve, "Müslümanlar arasında Muhammed var mı?" diye seslendi. Bu sorusunu üç kere tekrarladığı hâlde Peygamber Efendimiz, "Cevap vermeyiniz." buyurdu. Bu sefer Ebû Süfyan, "Aranızda Ebû Bekir var mı?" diye sordu. Hz. Resûlullah yine cevap verilmesine müsaade etmedi. Kureyş reisi bu sefer, "Aranızda Ömer yok mu?" diye sordu. Peygamber Efendimiz yine cevap verilmesini istemedi. Bunun üzerine Ebû Süfyan adamlarına dönerek, "Herhalde bunların hepsi öldürülmüş. Sağ olsalardı elbette cevap verirlerdi." diye bağırdı.
Son konuşması karşısında Hz. Ömer dayanamadı ve ayağa kalkarak yüksek sesle, "Yalan söylüyorsun, ey Allah'ın düşmanı, vallahi yalan! Söylediklerinin hepsi sağdırlar ve işte buradadırlar." dedi.
Bundan sonra Ebû Süfyan ile Hz. Ömer arasında şu konuşma geçti:
Ebû Süfyan: "HübeFin sânı yüce olsun!"
Hz. Ömer (Peygamberimizin emriyle): "En büyük ve en yüce olan, Allah'tır!"
"Bizim Uzza'mız var, sizin yok!"
"Bizim Mevlâmız Allah'tır. Sizin Mevlânız yok!"
"Bir gün yenildik, bir gün yendik! Bir gün üzüldük, bir gün güldük! Hanzala'yı Hanzala'ya karşı, filânı filâna karşı öldürdük!"
"Biz sizinle bir değiliz. Bizim öldürülenlerimiz Cennet'te, sizinkiler ise Cehennem'dedir."
Bu sefer Ebû Süfyan tekrar asıl maksadına geldi ve Hz. Ömer'e, "Ey Ömer!.. Allah aşkına doğru söyle! Muhammed'i öldürdük mü?" diye sordu.
Hz. Ömer, "Hayır... Vallahi, onu öldürmediniz. O şimdi söylediklerinizi dinliyor!" diye cevap verdi.
Hz. Ömer'e itimadı olan Ebû Süfyan, Peygamberimizin hayatta olduğuna inanmıştı artık... Ayrılıp gidecekleri sırada ise şöyle bağırdı:
"Gelecek yıl, sizinle Bedir'de buluşup çarpışmaya söz veriyoruz!"
Hz. Ömer, Allah Resulüne baktı. Kanaatini beyan etmesini bekledi. Kendisinden, "Olur! İnşallah, orası bizimle sizin buluşma yerimiz olsun." emri gelince, Hz. Ömer,
"Olur!" diye cevap verdi.173