Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 186060" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Hz. Aişe nin, Söylenenlerden Uzun Müddet Habersiz Oluşu</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Münafıkların reisi Abdullah b. Übey'in başlattığı, Hasan b. Sabit, Mistah b. Üsase, Hamne binti Cahş ve halktan bazı saf Müslümanların, münafıkların tuzağına düşerek etrafa yaydıkları iftira hâdisesinden., Hz. Aişe'nin uzun bir müddet haberi olmamıştı. Bu hususu Hz. Aişe (r.a.) şöyle anlatır:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Medine'ye gelince, ben, çok geçmeden ağır bir hastalığa (humma) tutuldum. Bir ay çektim. Meğer bu esnada halk arasında Ashabı İfk'in iftiraları dolaşıyormuş! Ben ise olanlardan bütünüyle habersizdim. Aleyhimde iftiraları Resûlullah'la annem ve babam da duymuşlar, fakat bana hiçbir şeyden bahsetmiyorlardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">"Yalnız, hastalığımda beni şüphelendiren bir husus vardı: Nebî'den (s.a.v.) daha önce hastalığım zamanında görmüş olduğum lütuf ve şefkati bu hastalığım esnasında görmüyordum. Ve adımı bile zikretmeden 'Hastanız nasıl?' diyor ve bununla iktifa ediyordu. Benim, iftiracıların uydurduklarından hiç haberim yoktu."319</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Söylenenleri Hz. Resûlullah, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Âişe'nin anneleri duymuş olmasına rağmen, Hz. Âişe'ye bir şeyden bahsetmiyorlardı. Ancak, yukarıda zikrettiğimiz şekilde, Hz. Resûlullah'in kendisine karşı tavrından Hz. Âişe endişe duyuyor ve üzülüyordu. Fakat, bunun sebebinden haberi yoktu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Hz. Âişe, İftirayı Nasıl ve Kimden Öğrendi?</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">Hz. Âişe, iftirayı kimden ve nasıl öğrendiğini de şöyle anlatır:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Aradan 20 küsur kadar gece geçmişti. Hastalığımı atlatmış, nekahet devresine girmiştim.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Bizler, o zaman Arap olmayanların evleri yanında edindikleri şu helaları, kokusundan tiksindiğimiz için, evlerimizin yanında bulundurmaz, Medine'nin kırlarına çıkardık. Kadınlar, her gece oraya, ihtiyaçlarını gidermek için çıkarlardı.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Ben, yine bir gece Mıstah b. Üsase'nin annesiyle, hacet giderme yerimiz olan Menası tarafına çıkmıştım. Mıstah'ın annesi, çarşafına takılarak düşünce, 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün, kahrolsun!' diyerek oğluna beddua etti.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Ben, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun?' dedim. Sustu, cevap vermedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"İkinci kere ayağı dolaşıp düştü. Yine, 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün, kahrolsun!' dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Ben, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun?' dedim.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Yine susup cevap vermedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Üçüncü kere düştü. Yine 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün!' diye beddua etti.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Ben yine, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun? Bedir Savaşında bulunmuş bir zâta hiç sövülür, beddua edilir mi?' dedim.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"O, 'Vallahi, ben, ona, senin aleyhinde söylediklerinden dolayı beddua ediyorum!' dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">'"O, neler söylemiş?' diye sordum.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Bunun üzerine, Mıstah'ın annesi, iftiracıların söylediklerini bana teker teker anlattı. Hastalığım tekrar geri geldi. Vallahi, üzümtümden hacetimi gidermeye bile güç yetiremedim ve döndüm. O kadar ağladım ki, ağlamaktan ciğerlerim kopacak, parçalanacak sandım."</span>320</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 186060, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Hz. Aişe nin, Söylenenlerden Uzun Müddet Habersiz Oluşu[/B][/COLOR] Münafıkların reisi Abdullah b. Übey'in başlattığı, Hasan b. Sabit, Mistah b. Üsase, Hamne binti Cahş ve halktan bazı saf Müslümanların, münafıkların tuzağına düşerek etrafa yaydıkları iftira hâdisesinden., Hz. Aişe'nin uzun bir müddet haberi olmamıştı. Bu hususu Hz. Aişe (r.a.) şöyle anlatır: "Medine'ye gelince, ben, çok geçmeden ağır bir hastalığa (humma) tutuldum. Bir ay çektim. Meğer bu esnada halk arasında Ashabı İfk'in iftiraları dolaşıyormuş! Ben ise olanlardan bütünüyle habersizdim. Aleyhimde iftiraları Resûlullah'la annem ve babam da duymuşlar, fakat bana hiçbir şeyden bahsetmiyorlardı. "Yalnız, hastalığımda beni şüphelendiren bir husus vardı: Nebî'den (s.a.v.) daha önce hastalığım zamanında görmüş olduğum lütuf ve şefkati bu hastalığım esnasında görmüyordum. Ve adımı bile zikretmeden 'Hastanız nasıl?' diyor ve bununla iktifa ediyordu. Benim, iftiracıların uydurduklarından hiç haberim yoktu."319 Söylenenleri Hz. Resûlullah, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Âişe'nin anneleri duymuş olmasına rağmen, Hz. Âişe'ye bir şeyden bahsetmiyorlardı. Ancak, yukarıda zikrettiğimiz şekilde, Hz. Resûlullah'in kendisine karşı tavrından Hz. Âişe endişe duyuyor ve üzülüyordu. Fakat, bunun sebebinden haberi yoktu. [COLOR="DarkGreen"][B]Hz. Âişe, İftirayı Nasıl ve Kimden Öğrendi?[/B][/COLOR] [COLOR="DarkRed"]Hz. Âişe, iftirayı kimden ve nasıl öğrendiğini de şöyle anlatır: "Aradan 20 küsur kadar gece geçmişti. Hastalığımı atlatmış, nekahet devresine girmiştim. "Bizler, o zaman Arap olmayanların evleri yanında edindikleri şu helaları, kokusundan tiksindiğimiz için, evlerimizin yanında bulundurmaz, Medine'nin kırlarına çıkardık. Kadınlar, her gece oraya, ihtiyaçlarını gidermek için çıkarlardı. "Ben, yine bir gece Mıstah b. Üsase'nin annesiyle, hacet giderme yerimiz olan Menası tarafına çıkmıştım. Mıstah'ın annesi, çarşafına takılarak düşünce, 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün, kahrolsun!' diyerek oğluna beddua etti. "Ben, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun?' dedim. Sustu, cevap vermedi. "İkinci kere ayağı dolaşıp düştü. Yine, 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün, kahrolsun!' dedi. "Ben, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun?' dedim. "Yine susup cevap vermedi. "Üçüncü kere düştü. Yine 'Mıstah yüzünün üzerine düşsün!' diye beddua etti. "Ben yine, 'Ey ana!.. Ne diye oğluna beddua ediyorsun? Bedir Savaşında bulunmuş bir zâta hiç sövülür, beddua edilir mi?' dedim. "O, 'Vallahi, ben, ona, senin aleyhinde söylediklerinden dolayı beddua ediyorum!' dedi. '"O, neler söylemiş?' diye sordum. "Bunun üzerine, Mıstah'ın annesi, iftiracıların söylediklerini bana teker teker anlattı. Hastalığım tekrar geri geldi. Vallahi, üzümtümden hacetimi gidermeye bile güç yetiremedim ve döndüm. O kadar ağladım ki, ağlamaktan ciğerlerim kopacak, parçalanacak sandım."[/COLOR]320[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst