Hendek Kazı İşinin Tamamlanması
Hendek kazı işinde sahabîlerin gösterdikleri üstün gayret, gerçekten sadâkatlerinin, Allah'a ve Resulüne olan bağlılıklarının en açık bir delili idi. Çalışma sırasında ihtiyaçlarını görme durumunda kaldıklarında bile Peygamber Efendimizden müsaade almadan işlerinin başından kat'iyyen ayrılmıyorlardı. Bu durum elbette sahabîye yakışır bir fedakârlık ve feragat örneğiydi.
Nitekim, Cenâbı Hakk da, gönderdiği âyetlerde, onların gerçek mü'minler olduklarına ve eşsiz sadâkatlerine şehâdet ediyordu: "Gerçek mü'minler ancak o kimselerdir ki. Allah'a ve Resulüne îman etmişler ve toplu bir işte bulundukları vakit de Peygamber'den izin almadıkça bırakıp gitmezler. Doğrusu (ey Resulüm), senden izin isteyenler, Allah'a ve Resulüne îman eden kimselerdir. Bu bakımdan bazı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğin kimseye izin ver; onlar için Allah'tan mağrifet dile. Şüphe yok ki, Allah, Gafûr'dur [çok bağışlayıcıdır], Rahîm'dir [merhameti boldur]."345
Resûli Ekrem'in ve Müslümanların ciddiyetle sarıldıkları bu işi, münafıklar ise hafife alıyorlardı. Oldukça gevşek davranıyorlar, canlan istediği zaman da Resûli Ekrem'den izin alma ihtiyacı bile duymadan çekip gidiyorlardı. Zaman zaman da canlarını dişlerine takarak çalışan îman, sadâkat, feragat ve gayret timsâli sahabîlerle istihza ediyorlardı; morallerini, huzurlarını bozmak için de gülüşüyorlardı.Cenâbı Hakk, indirdiği âyeti kerîmelerde onların uygun olmayan bu hareketlerinden bahsederek şöyle buyurdu:
"Peygamber'in çağrışım, aranızda birbirinizi çağırış gibi tutmayın (Dâvetine hemen koşun ve izinsiz ayrılmayın). İçinizden birini siper ederek çıkıp gidenleri Allah, muhakkak biliyor! Bunun için Peygamber'in emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ inmekten yahut kendilerine acıklı bir azab isabet etmekten sakınsınlar."346
Yorucu bir çalışma neticesinde, hendek kazı işi altı gün sürdü.347 Hendek beş arşın (3.40 cm) derinliğindeydi, genişliği ise en namlı süvarilerin dahi kolay kolay atlayıp geçemeyeceği kadardı. Sâdece tek bir yeri aceleye geldiğinden dar kalmıştı. Oradan atlılar geçebilirdi. Bu sebeple Peygamber Efendimiz, orası hakkındaki endişesini, "Müşriklerin buradan başka bir yerden geçip gelebileceklerinden korkmuyorum!" diyerek izhar etti.
Resûli Ekrem, çarpışma boyunca bu dar kısmı nöbet tutturup bekletecektir!
Ayrıca Peygamberimiz, hendeğin münasip kısımlarına giriş çıkış yerleri yaptırdı. Düşman gelip hendeğin önüne karargâhını kurunca, buralara nöbetçiler dikecek ve başına da Zübeyr b. Avvam Hazretlerini tâyin edecektir.
İSLÂM ORDUSU
İslâm Ordusu üç bin kişiden ibaretti. Bu, sayı bakımından düşman ordusunun üçte biri demekti. Sâdece 36 atlı vardı. Orduda biri Muhacirlerin, diğeri Ensâr'ın olmak üzere iki sancak bulunuyordu. Muhacirlerinkini Zeyd b. Harise, Ensâr'ınkini ise Sa'd b. Übade Hazretleri taşıyordu.348