Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 186310" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Sel Dağı</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Kibriya, karargâhını Sel Dağı eteklerinde kurdu. Ordunun sırtı bu dağa geliyordu. Harbe katılmayan kadın ve çocuklar ise kale ve hisarlara yerleştirildi. Yiyecek maddeleri, kıymetli ve ehemmiyetli eşyalar da yine bu hisarlarda muhafaza altına alındı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz için Sel Dağı eteklerinde deriden bir çadır kuruldu. Bu çadır, bugünkü Fetih Mescidinin bulunduğu yerde idi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>DÜŞMAN ORDUSU KARARGÂHI</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hendek, henüz yeni bitmişti ki ovayı düşman çadırlarının kapladığı görüldü.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Düşman, karargâhını Medine'nin kuzeyinde Uhud Savaşının cereyan ettiği sahada kurdu. Hendekle karşılaşmaları şaşkınlıklarına sebep oldu. O âna kadar böyle bir harb plân ve taktiği görmüş değillerdi. Haliyle bu durum, daha başından itibaren morallerini sarstı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hâlbuki, onlar, Medine'yi tamamen ele geçirecekleri hayâl ve ümidiyle çıkıp gelmişlerdi. Eli boş dönmeyi düşünmek bile istemiyorlardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Mücâhidler, 10 bin askerlik düşmanı görmekle asla korkmadılar ve tereddüt göstermediler. <span style="color: Black">Kur'ânı Azîmüşşan, onların bu hâlini şöyle tasvir eder</span>:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Mü'minler, düşman birliklerini görünce, 'Allah'ın ve Resulünün bize va'dettiği (zafer) budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir.' dediler. (Mü'minlerin düşman birlikleri görmeleri) ancak onların îmanlarını ve teslimiyetlerini artırdı."</span>349</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>BENÎ KURAYZA'NIN ANLAŞMAYI BOZMASI</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem Efendimiz, deriden çadırında bulunuyordu. Yanında Hz. Ebû Bekir de vardı. Müslümanlar, hendek kenarında düşmanı gözetlemek ve nöbet tutmakta idiler. Bu sırada <span style="color: DarkRed">Hz. Ömer, Resûlullah'ın huzuruna vardı.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkRed">"Yâ Resûlallah!.." dedi, "Aldığım habere göre, Benî Kurayza Yahudileri anlaşmayı bozmuşlar ve düşmana yardım kararı almışlardır!"</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Beklenmeyen bu haber, Peygamber Efendimizi fazlasıyla müteessir etti. Hâlbuki, bu kabilenin reisi Ka'b İbni Esed'le anlaşması vardı; bunun için o taraftan emin idi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Üzülen Efendimizin dudaklarından şu cümleler döküldü:<span style="color: Red"> "Hasbünailahü ve ni'melVekil [Allah bize yeter; O, ne güzel vekildir]."</span>350</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Benî Kurayza, büyük bir Yahudî kabîlesiydi ve Medinei Münevvere dışında kuvvetli kalelerde oturuyorlardı. Resûli Kibriya Efendimizle anlaşmaları vardı. Buna göre, Medine için haricî bir tehlike söz konusu olduğu zaman Müslümanlarla birlikte şehri müdafaa edeceklerdi. Ayrıca, Peygamber Efendimizden habersiz de hiçbir askerî harekâtta bulunmayacak, Kureyşli müşriklere ve onlara yardım edenleri korumayacaklardı.351</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu haber üzerine Peygamber Efendimiz, Zübeyr b. Avvam'ı durumu tahkik için Benî Kurayza Yahudilerinin yurduna gönderdi. Hz. Zübeyr, Kurayza Oğullarının kalelerini onardıklarını, harb tâlim ve manevlaralan yaptığını bizzat gördü. Gelip durumu Efendimize haber verdi. Resûlullah, bu fedakârlığı üzerine hakkında şöyle buyurdu:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Her peygamberin bir havarisi vardır; benim havarim de Zübeyr'dir!</span>"352</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hz. Ömer'in verdiği haber doğruydu. Benî Nadir Yahudilerinin reisi Huyeyy b. Ahtab, gelip Kurayza Oğullan reisi Ka'b b. Esed'i kandırmıştı. O da anlaşmayı bozmuştu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Heyet Gönderilmesi</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Kibriya Efendimiz, durumu tekrar inceden inceye tahkik etmek ve onlara nasihatte bulunmak üzere Evs Kabilesinin lideri Sa'd b. Muaz, Hazreç Kabilesinin lideri Sa'd b. Übade, Abdullah b. Ravaha ve Havvat b. Cübeyr'i, Benî Kurayza Yahudîlerine şu talimatı vererek gönderdi:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"Gidiniz, bakınız: Şu kavimden bize erişen haberin doğruluğunu bir kere de siz tahkik ediniz. Eğer doğru ise, onu bana halkın anlayamadığı biçimde kapalı bir dil kullanarak bildiriniz. Ben onu anlarım. Açıkça söyleyip de halkın kalbine korku ve za'f düşürmeyiniz! Şayet, onlar aramızdaki anlaşmaya sâdık bulunuyorlarsa, bunu halka açıkça ilân edebilirsiniz!"</span>353</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Bu güzide sahabîler, Benî FCurayza Yahudilerinin yurtlarına gittiler. Anlaşmayı bozmanın çirkinliğinden bahsederek onlara nasihatte bulundular. Fakat, onlar kulak asmadılar ve anlaşmayı bozduklarını açıkça ilân ettiler; hattâ, Resûli Kibriya Efendimiz hakkında ileri geri konuşacak kadar küstahlıkta bile bulundular.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Müslüman elçiler bu durumdan son derece rahatsız oldular. Kurayza Oğullarının öteden beri müttefiki olan Hz. Sa'd b. Muaz, "Sizinle cenk etmedikçe Allah canımı almasın!" diye hiddetli hiddetli konuştu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Daha sonra Müslüman elçiler geri dönüp, durumu Resûli Kibriya Efendimize kapalı bir şekilde arzettiler. Peygamber Efendimiz onlara,<span style="color: Red"> "Haberinizi gizli tutunuz! Ancak bilene açıklayınız! Çünkü harb, tedbirden ve aldatmaktan ibarettir!" </span>dedi.354</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Artık Medine, çepeçevre düşman tarafından sarılmış demekti. <span style="color: Black">Cenâbı Hakk, Kur'ânı Kerîm'de, bu hususa şöyle işaret buyurur:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Red">"O vakit, kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı."</span>355</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 186310, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Sel Dağı[/B][/COLOR] Resûli Kibriya, karargâhını Sel Dağı eteklerinde kurdu. Ordunun sırtı bu dağa geliyordu. Harbe katılmayan kadın ve çocuklar ise kale ve hisarlara yerleştirildi. Yiyecek maddeleri, kıymetli ve ehemmiyetli eşyalar da yine bu hisarlarda muhafaza altına alındı. Peygamber Efendimiz için Sel Dağı eteklerinde deriden bir çadır kuruldu. Bu çadır, bugünkü Fetih Mescidinin bulunduğu yerde idi. [COLOR="DarkGreen"][B]DÜŞMAN ORDUSU KARARGÂHI[/B][/COLOR] Hendek, henüz yeni bitmişti ki ovayı düşman çadırlarının kapladığı görüldü. Düşman, karargâhını Medine'nin kuzeyinde Uhud Savaşının cereyan ettiği sahada kurdu. Hendekle karşılaşmaları şaşkınlıklarına sebep oldu. O âna kadar böyle bir harb plân ve taktiği görmüş değillerdi. Haliyle bu durum, daha başından itibaren morallerini sarstı. Hâlbuki, onlar, Medine'yi tamamen ele geçirecekleri hayâl ve ümidiyle çıkıp gelmişlerdi. Eli boş dönmeyi düşünmek bile istemiyorlardı. Mücâhidler, 10 bin askerlik düşmanı görmekle asla korkmadılar ve tereddüt göstermediler. [COLOR="Black"]Kur'ânı Azîmüşşan, onların bu hâlini şöyle tasvir eder[/COLOR]: [COLOR="Red"]"Mü'minler, düşman birliklerini görünce, 'Allah'ın ve Resulünün bize va'dettiği (zafer) budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir.' dediler. (Mü'minlerin düşman birlikleri görmeleri) ancak onların îmanlarını ve teslimiyetlerini artırdı."[/COLOR]349 [COLOR="DarkGreen"][B]BENÎ KURAYZA'NIN ANLAŞMAYI BOZMASI[/B][/COLOR] Resûli Ekrem Efendimiz, deriden çadırında bulunuyordu. Yanında Hz. Ebû Bekir de vardı. Müslümanlar, hendek kenarında düşmanı gözetlemek ve nöbet tutmakta idiler. Bu sırada [COLOR="DarkRed"]Hz. Ömer, Resûlullah'ın huzuruna vardı. "Yâ Resûlallah!.." dedi, "Aldığım habere göre, Benî Kurayza Yahudileri anlaşmayı bozmuşlar ve düşmana yardım kararı almışlardır!"[/COLOR] Beklenmeyen bu haber, Peygamber Efendimizi fazlasıyla müteessir etti. Hâlbuki, bu kabilenin reisi Ka'b İbni Esed'le anlaşması vardı; bunun için o taraftan emin idi. Üzülen Efendimizin dudaklarından şu cümleler döküldü:[COLOR="Red"] "Hasbünailahü ve ni'melVekil [Allah bize yeter; O, ne güzel vekildir]."[/COLOR]350 Benî Kurayza, büyük bir Yahudî kabîlesiydi ve Medinei Münevvere dışında kuvvetli kalelerde oturuyorlardı. Resûli Kibriya Efendimizle anlaşmaları vardı. Buna göre, Medine için haricî bir tehlike söz konusu olduğu zaman Müslümanlarla birlikte şehri müdafaa edeceklerdi. Ayrıca, Peygamber Efendimizden habersiz de hiçbir askerî harekâtta bulunmayacak, Kureyşli müşriklere ve onlara yardım edenleri korumayacaklardı.351 Bu haber üzerine Peygamber Efendimiz, Zübeyr b. Avvam'ı durumu tahkik için Benî Kurayza Yahudilerinin yurduna gönderdi. Hz. Zübeyr, Kurayza Oğullarının kalelerini onardıklarını, harb tâlim ve manevlaralan yaptığını bizzat gördü. Gelip durumu Efendimize haber verdi. Resûlullah, bu fedakârlığı üzerine hakkında şöyle buyurdu: [COLOR="Red"]"Her peygamberin bir havarisi vardır; benim havarim de Zübeyr'dir![/COLOR]"352 Hz. Ömer'in verdiği haber doğruydu. Benî Nadir Yahudilerinin reisi Huyeyy b. Ahtab, gelip Kurayza Oğullan reisi Ka'b b. Esed'i kandırmıştı. O da anlaşmayı bozmuştu. [COLOR="DarkGreen"][B]Heyet Gönderilmesi[/B][/COLOR] Resûli Kibriya Efendimiz, durumu tekrar inceden inceye tahkik etmek ve onlara nasihatte bulunmak üzere Evs Kabilesinin lideri Sa'd b. Muaz, Hazreç Kabilesinin lideri Sa'd b. Übade, Abdullah b. Ravaha ve Havvat b. Cübeyr'i, Benî Kurayza Yahudîlerine şu talimatı vererek gönderdi: [COLOR="Red"]"Gidiniz, bakınız: Şu kavimden bize erişen haberin doğruluğunu bir kere de siz tahkik ediniz. Eğer doğru ise, onu bana halkın anlayamadığı biçimde kapalı bir dil kullanarak bildiriniz. Ben onu anlarım. Açıkça söyleyip de halkın kalbine korku ve za'f düşürmeyiniz! Şayet, onlar aramızdaki anlaşmaya sâdık bulunuyorlarsa, bunu halka açıkça ilân edebilirsiniz!"[/COLOR]353 Bu güzide sahabîler, Benî FCurayza Yahudilerinin yurtlarına gittiler. Anlaşmayı bozmanın çirkinliğinden bahsederek onlara nasihatte bulundular. Fakat, onlar kulak asmadılar ve anlaşmayı bozduklarını açıkça ilân ettiler; hattâ, Resûli Kibriya Efendimiz hakkında ileri geri konuşacak kadar küstahlıkta bile bulundular. Müslüman elçiler bu durumdan son derece rahatsız oldular. Kurayza Oğullarının öteden beri müttefiki olan Hz. Sa'd b. Muaz, "Sizinle cenk etmedikçe Allah canımı almasın!" diye hiddetli hiddetli konuştu. Daha sonra Müslüman elçiler geri dönüp, durumu Resûli Kibriya Efendimize kapalı bir şekilde arzettiler. Peygamber Efendimiz onlara,[COLOR="Red"] "Haberinizi gizli tutunuz! Ancak bilene açıklayınız! Çünkü harb, tedbirden ve aldatmaktan ibarettir!" [/COLOR]dedi.354 Artık Medine, çepeçevre düşman tarafından sarılmış demekti. [COLOR="Black"]Cenâbı Hakk, Kur'ânı Kerîm'de, bu hususa şöyle işaret buyurur:[/COLOR] [COLOR="Red"]"O vakit, kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı."[/COLOR]355[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 5. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst