Ka 'b b. Esed 'in Teklifleri
Ka'b b. Esed, onların reislerinden biri idi. Bütün bu olup bitenlerden sonra durumu açık seçik anlamıştı:
"Ey Yahudi topluluğu!.." dedi, "Görüyorsunuz ki, bir felâketle karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz. Size, üç ayrı teklifim olacak. Onlardan istediğinizi kabul edebilirsiniz."
Benî Kurayzalar, merakla, "Nedir o tekliflerin?.." diye sordular.
Ka'b tekliflerini sıralamaya başladı:
"Birinci teklifim: Şu adama tâbi olalım ve onun peygamberliğini kabul edelim!
"Vallahi, onun Allah tarafından gönderilmiş kitabımızda sıfatlarını yazılı bulduğumuz peygamber olduğu sizce de malûm olmuştur! Ona îman edecek olursanız, kanlarınız, mallarınız, çoluk çocuğunuz kurtulmuş olur!
"Ona tâbi olmayışımızın tek sebebi, Araplara karşı duyduğumuz kıskançlık ve onun İsrail Oğullarından gelen bir peygamber olmayışıdır! Hâlbuki, bu, Allah'ın bileceği bir iştir!
"İbni Hıraş'ın yanınıza geldiği zaman size söylediği şeyleri hatırlamıyor musunuz? O, 'Ben, Şam gibi her türlü yiyeceği, içeceği bol olan bir yeri terk edip su kırbası, hurma ve arpadan başka bir şeyi bulunmayan bir yere geldim.' demişti. 'Bununla neyi kastetmek istiyorsun?' diye sorulunca da, o, 'Mekke'den bir peygamber çıkacaktır. O zaman sağ olursam ona tâbi olur ve ona yardım ederim. Eğer benden sonra gelirse, ona karşı hile ve aldatma yoluna başvurmaktan sakınınız! Ona tâbi olup dostları ve yardımcıları olunuz.' dememiş miydi?"
Benî Kurayza Yahudileri, "Hayır..." dediler, "Biz, bizden başkasına tâbi olmayız! Biz, kitap sahibi bir cemaatiz!"
Kâ'b, bu teklife kimsenin yanaşmadığını görünce, ikinci teklifini yaptı:
"O hâlde, size ikinci teklifim şudur: Geliniz, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürelim! Tâ ki, arkamızda herhangi bir ağırlık kalmış olmasın. Sonra da kılıçlarımızı sıyırıp Muhammed'le ashabının üzerine yürüyelim! Allah, onunla aramızda kesin hükmünü verinceye kadar çarpışmaya devam edelim. Ölürsek, zâten arkamızda bıraktığımız bir nesil yok; şayet galib gelirsek, yeniden evlenir, evlâdlar yetiştiririz!"
Kurayza Oğullan, bu teklifi de uygun görmediler. O zaman Ka'b, üçüncü teklifini arzetti.
"Size üçüncü teklifim şudur: Bu gece Sebt (Cumartesi) gecesidir.Bu gece, Muhamnned ve ashabı, bizim kendilerine karşı herhangi bir harekette bulunmayacağımızdan emin ve gafil bulunabilirler. O hâlde hemen kalelerimizden aşağı inelim. Onları ansızın vurabiliriz!"
Kurayza Oğullan, bu teklife de şu cevabı verdiler:
"Biz, Sebt günü çalışma yasağını nasıl bozabiliriz? Bizden önce, Sebt (Cumartesi) gününe hürmetsizliklerinden dolayı maymun ve domuzlara çevrilen belli kimselerden başka, hiç kimsenin ihdas etmediği bir şeyi biz nasıl ihdas edebiliriz?"
Kâ'b'ın bütün bunlardan sonra son sözleri şunlar oldu:
"İçinizden hiç kimse, doğduğundan şu âna kadar, bir gece bile tedbirli ve doğru görüşlü olarak gününü geçirmemiştir!"384
Aralarında bundan sonra bir kargaşalık başladı: Birbirlerine ileri geri lâflar sarfettiler. Bir taraftan da kadınlar ve çocuklar ağlaşip duruyorlardı. Buna dayanamadılar. Yaptıklarından son derece pişman oldular.