Konuya cevap cer

HAKEM TÂYİN EDİLMESİ


Benî Kurayza Yahudileri, 25 gece süren muhasaradan sonra, başka çâre kalmadığını anlayarak, teslim olmayı kabul ettiler. Haklarında hüküm vermek üzere de Peygamber Efendimizden bir hakem tâyin edilmesini istediler. Resûli Ekrem, "Ashabımdan istediğinizi hakem seçiniz!" buyurdu.


Kurayza Oğullan, "Biz, Sa'd b. Muaz'ın vereceği hükme göre teslim oluruz." dediler.


Peygamber Efendimiz, "Pekâlâ!.. Sa'd b. Muaz'ın hükmüne göre teslim olunuz." buyurdu.389


Hendek Muharebesinde yaralanan Hz. Sa'd b. Muaz, o sırada tedavisine bakılması için, Mescidi Nebevî'de kurulan bir çadırda bulunuyordu. Evsli Müslümanlar, onu alıp Hz. Resûlullah'ın huzuruna getirdiler.


Efendimiz, "Ey Sa'd!.. Bunlar, senin hükmüne göre teslim olmayı kabul ettiler. Haydi, onlar hakkındaki hükmünü bana açıkla!" buyurdu.


Hz. Sa'd, "Yâ Resûlallah!.." dedi, "Ben iyi biliyorum ki, Allah, sana, onlara yapacağın muamele hakkında bir emir vermiştir. Sen, Allah'ın sana emrettiğini yap!"


Peygamber Efendimiz, "Evet, öyledir! Fakat, sen de onlar hakkındaki hükmünü bana açıkla!" dedi.


Hz. Sa'd, "Yâ Resûlallah!.. Onlar hakkında, Allah'ın hükmüne uygun hüküm veremem, diye korkuyorum!" diye cevap verdi.Peygamber Efendimiz ısrar etti: "Sen, onlar hakkında hükmünü ver!"390


Benî Kurayza Yahudileri, eskiden beri Evslilerin müttefikleri idiler. Bu sebeple, Hz. Sa'd, onlardan söz almak istedi.


"Kurayza Oğulları hakkında vereceğim hükmü kabul edeceğinize dair bana Allah'ın ahd ve misakı ile söz veriyor musunuz?" diye sordu.


Evsliler, "Evet, söz veriyoruz!" dediler.


Hz. Sa'd'ın, hakem olması hasebiyle, Peygamber Efendimizden de bu hususu sorması gerekiyordu. O sırada Peygamber Efendimiz, bazı sahabîlerle bir tarafta oturuyordu. Hz. Sa'd, Efendimize olan derin hürmetinden dolayı, bizzat ismini zikredip sormaktan haya duydu. Yüzünü başka tarafa çevirerek, "Şurada bulunan zât da bu yolda vereceğim hükmü kabul buyuracağına dair bana, Allah'ın ahd ve misakı ile sizin gibi söz veriyor mu?" diye gaib sigasıyla sordu.


Resûli Ekrem Efendimiz, "Evet..." diye cevap verdi.


Bundan sonra Hz. Sa'd'ın emri üzerine, Kurayza Oğullan kalelerinden indiler, silâhlarını bırakıp teslim oldular.


HÜKÜM


Hz. Sa'd b. Muaz, bütün bunlardan sonra hükmünü şöyle açıkladi:


"Ben, onlar hakkında bulûğ çağına eren erkeklerin boyunlarının vurulmasına, malların Müslümanlar arasında taksim edilmesine, çocuklarla kadınların ise esir alınmasına hükmettim!"


Peygamber Efendimiz, Hz. Sa'd'ı bu hükmünden dolayı tebrik ve takdir ederek, "Sen, onlar hakkında, Allah Teâlâ'nın yedi kat gökler üzerinde verdiği hükmüne uygun hüküm verdin!" buyurdu.391


Hakikaten de, Hz. Sa'd b. Muaz'ın Kurayza Oğullan Yahudileri hakkında verdiği hüküm, Hz. Musa'nın şeriatındaki hükme uygundu. Tevrat'ta bu hüküm şöyle açıklanmıştır:


"Bir şehre harb için yaklaştığında, onu sulha davet edesin. Ve eğer sana sulh cevabını verip kapılarını açarsa, içinde bulunan kavmin hepsi sana haraç verip, hizmet etsinler. Lâkin, eğer, seninle musalaha etmeyip harb ederse, onu muhasara edesin. Ve, Allah'ın (Rab), onu senin eline teslim ettikte erkeklerin hepsini kılıçtan geçiresin! Amma, kadınlar ile çocukları ve hayvanları ve bütün ganîmeti, yâni o şehirde bulunanların hepsini yağma edip Allah'ın (Rabbin) sana verdiği düşmanlarının ganimetlerini yiyesin."392


Benî Kurayza Yahudîleri, Tevrat'ın bu hükmüne uygun olarak kendilerine verilen cezaya bilmecburiye rıza gösterdiler.


Peygamber Efendimizin emriyle, bulûğ çağına ermiş erkeklerin elleri bağlandı. Bütün eşyaları bir araya toplandı. Eli bağlı erkekler, mallar ve davarlar Medine'ye getirildi. Ganimetler bir eve kondu. Davarlar ise, etrafa yayılmaya bırakıldı. Daha sonra ganimetlerin beşte biri "Beytû'lMâl"e, yâni devlet hazinesine tahsis olundu. Kalanı mücâhidler arasında pay edildi.


Verilen hüküm gereği erkeklerin boyunları vuruldu. Muhasara sırasında kaleden aşağı taş bırakarak bir sahabînin şehid olmasına sebep olan Nübate adındaki bir kadına da kısas uygulandı.


Bu arada birkaç kişi de affa uğradı. Bunlar, daha önce Müslümanlara bazı iyiliklerde bulunmuşlardı. İyilik gören sahabîler, onların affını isteyince, Resûli Ekrem de onları affetti.


Böylece, Medine'nin etrafı, muzır unsurlardan temizlenmiş oluyordu. Hz. Resûlullah ve Müslümanlar, bu hâdiseden sonra uzun müddet huzur ve sükûn içinde yaşadılar ve harbsiz bir devir geçirdiler.



--------------------------------------------------------------------------------


377 ibni Hişam, Sîre, c. 2, s. 147148.

378 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 233; Ibni Sa'd, Tabakat, c. 2, s. 74; Müslim,


379 ibni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 244.

380İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 244245; ibni Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 74.

381ibni Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 74.

382 ibni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 245; ibni Kesir, Sîre, c. 3, s. 228; ibni Sa'd, A.g.e., c. 2, s. 77.


383ibni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 245.

384 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 246247.


385 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 228; İbni Hacer, elisabe, c. 1, s. 33.

386 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 227228.

387 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 228.

388İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 228.

389 İbni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 351; İbni Sa'd, A.g.e., c. 3, s. 422.

390 Ibni Sa'd, A.g.e., c. 3, s. 424425.


391Ibni Hişam, A.g.e., c. 3, s. 251; İbni Sa'd, A.g.e., c. 3, s. 426; Taberî, Tarih, c. 3, s. 56. Tevrat, Tesniye, bab 20x1015.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst