Peygamberimizin İhrama Girişi
Müslümanların kalbi heyecan ve sevinçle atıyordu. Muhacirlerin duydukları sevinç ve heyecan ise tarife sığacak gibi değildi: Yedi sene önce terk etmek zorunda kaldıkları baba ocağına kavuşacaklar, Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret edeceklerdi! Hepsinden de mühimi, kendilerini hakir gören, kendilerine olmadık eziyet ve işkencelerde bulunan Kureyş müşriklerine İslâm'ın izzet, şeref, azamet ve haşmetini göstereceklerdi. Bu sebeple gönülleri heyecan doluydu!
Zülhuleyfe mevkiine varılınca, Resûl-i Ekrem Efendimiz, Muhammed b. Mesleme'nin kumandanlık ettiği süvarilerle birlikte silâh yüklerini ve kurbanlık develeri önden gönderdi ve orada ihrama girdi.648
Artık, etraf Allah Resulü ve Müslümanların telbiye sadâla-rıyla âdeta sarsılıyordu:
"Lebbeyk, Allahümnne Lebbeyk! Lebbeyke lâ şerike leke Lebbeyk! İnnel Hamde venni'mete leke ve'l-Mülk! Lâ şerike leke."649
Müşriklerin Korku ve Telâşı
Önden giden Muhammed b. Mesleme komutansındaki 100 atlı birliği ve beraberinde götürdükleri silâhlar, Merruzzehran mevkiinde müşriklerin birkaç adamı tarafından görüldü.
"Nedir bunlar?.." diye sordular.
Muhammed b. Mesleme, "Resûlullah'ın (a.s.m.) süvarileridir." dedi ve devam etti: "Kendileri de inşallah yarın sabah burada olacaklardır!"650
İhrama girme yerleri şunlardır: Medinelilerin Zülhuleyfe, Şamlıların Cuhfe, Iraklıların Zât-ı Irk, Necidlilerin Karn, Yemenlilerinki ise Yelemlem...Adamlar şaşkına döndüler ve son sür'at yol alarak haberi Mekke'ye ulaştırdılar. Müşrikleri, bir korku ve telâş sardı. "Muhammed, üzerimize yürüyor!" diyerek durumdan birbirlerini haberdar ettiler.
Gerçi Hz. Resûlullah, Hendek Harbinden sonra, "Artık, onlar bizim üzerimize değil, biz onların üzerine yürüyeceğiz!" buyurmuşlardı; ama bu sefer, o gayeyle tertip edilmiş değildi. Sâdece, anlaşmada da belirtildiği gibi, Kabe'yi tavaf etmek, umrelerini yapmak maksadıyla yola çıkmışlardı.
Buna rağmen müşrikler fazlasıyla endişeye kapıldılar. Derhâl Resûl-i Ekrem Efendimize işin gerçek mahiyetini öğrenmek için adamlarını gönderdiler.
Peygamber Efendimiz, Merruzzehran 'da
Telbiye sadâlarıyla Zülhuleyfe'den ayrılan Peygamber Efendimiz, Müslümanlarla birlikte Merruzzehran'a geldi. Oradan bütün silâhlan Batn-ı Ye'cec mevkiine gönderdi. Silâhlan beklemek üzere de Evs b. Havlî başkanlığında 200 kişiyi vazifelendirdi.651
Resûl-i Ekrem, Batn-ı Ye 'cec 'de
Daha sonra Peygamber Efendimiz, ashabıyla yol alarak oradan Mekke'nin rahatlıkla görüldüğü Batn-ı Ye'cec mevkiine vardı.
Bu sırada Kureyş temsilcileri çıkıp geldi. "Yâ Muhammed!.." dediler, "Herhalde sana, bizim küçük veya büyük herhangi bir hıyanetimiz, vefasızlığımız haber verilmiş değildir. Buna rağmen, Harem'e, kavminin yanına, böyle silâhlı mı gireceksin? Hâlbuki, oraya, yolcu silâhı olan kınlarına sokulu kılıçlardan başka bir şeyle girmemek şartını kabullenmiştin." Peygamber Efendimiz, meseleyi izah etti: "Harem'e kınlarında sokulu kılıçlardan başka silâhla girecek değiliz! Ben çocukluğumdan beri hayatımın her safhasında ancak verdiğim sözde durmakla, vefakârlıkla tanınmış, bilinmişimdir! Fakat, silâhların bana yakın bir yerde bulunmasını isterim!"
Kureyş Baştemsilcisi Mikrez b. Hafs, aynı sözleri tasdik etti: "Senden beklenen, sana yaraşan da iyilik ve vefakârlıktır!"652
Mekke 'nin Boşaltılması
Durum, temsilciler tarafından sür'atle Kureyşlilere ulaştırıldı. İçlerini kemiren düşmanlık duygusunun eseri olarak, Müslümanların bu muhteşem sevinç ve nurânî bayramlarını yakından temâşâ etmemek için, Kureyşliler, Mekke'yi boşalttılar.653