Mâlik b. Av fin Müslüman Olması
Resûli Kibriya Efendimiz, Havazinlilere kadın ve çocuklarını geri verdikten sonra, "Mâlik b. Avf ne yapıyor?" diye sordu.
Havazin temsilcileri, "Kaçıp, Taif Kalesine sığındı. Şimdi, Sakiflilerin yanında bulunuyor." dediler.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "Ona haber veriniz ki, eğer Müslüman olur, yanıma gelirse, kendisine ev halkını ve malını geri verir, ayrıca da 100 deve ihsan ederim." buyurdu.8'5
Heyet, haberi kendisine götürünce, Mâlik, çıkıp Hz. Resûlullah'ın huzuruna geldi ve Müslüman oldu. Resûli Ekrem, va'dettiği şekilde hem kendisine malını ve aile halkını teslim etti, hem de 100 deve ihsanda bulundu. Resûli Kibriya Efendimiz, 100 deve ihsanından başka, düne kadar en şiddetli düşmanı olan Mâlik b. AvPı, kabilesinden Müslüman olanlar üzerine bir de vali tâyin ederek taltif etti.S9h
İnsanları güzel davranışları, tatlı sözleri ve bol bol ihsan ve iltifatları ile gönülden fetheden Efendimizin bu ihsanı karşısında Mâlik b. Avf da, "İnsanlar arasında Muhammed'in bir benzerini şimdiye kadar ne görmüşüm, ne de işitmişim! Kendisinden ihsan edilmesi istenildi mi, fazlasıyla verir. İstediğin takdirde, yarın meydana gelen hâdiselerden de sana haber verir."897 diyerek gönlünün fethedildiğini ifade etti.
Bir ay kadar önce Müslümanlara karşı büyük bir ordu hazırlamış olan Mâlik b. Avf, o andan itibaren İslâm'ın emir ve hizmetindeydi.
Ganimetlerin Taksimi
Esirlerin sahiplerine iadesinden sonra, Resûli Ekrem Efendimiz, ganimetlerin taksimine başlayacaktı.
O sırada bedevilerden bir kısmının, "Yâ Resûlallah, deveden, davardan ganimetlerimizi bölüştür." diyerek, Efendimizi rahatsız ettikleri ve ridâsından çekiştirdikleri görüldü. Bedeviler o derece ileri gittiler ki, Efendimiz bir ağaca dayanmak zorunda kaldı. Bu hareket karşısında Kâinatın Efendisi, "Siz, Allah'ın size nasîb ettiği ganimeti aranızda bölüştürmeyeceğimi mi zannediyorsunuz? Vallahi, ganîmet malları Tihamen'in ağaçları sayısınca bile olsaydı, hiçbir cimrilikte ve korkaklıkta bulunmadan onları aranızda bölüştürürdüm!" diye konuştu; sonra da, eline bir deve tüyü alıp, herkesin görebileceği şekilde parmakları arasında tutarak kaldırdı ve, "Ey insanlar!.. Vallahi, sizin ganimetinizden beşte bir dışında, bana şu tüy kadar bile geçmiş bir şey yoktur! Eteşte bir pay da, gerektiğinde yine sizlere harcanıyordur!" buyurdu.898 Bundan sonra, ganîmet mallarını saydırdı ve herkesin hissesine düşeni dağıttırdı.
Miiellefei Kulûb a Yapılan İhsan
Cirane'de bulunan İslâm Ordusunda, Mekke'nin fethi günü Müslüman olmuşlardan iki bin kadar yeni îman etmiş kimseler yanında, henüz İslâm'la şereflenmemiş Mekke ileri gelenlerinden de birçok kimse vardı. Yeni îman etmişlerin îmanlarının sâbitleştirilmesi, îmandan mahrum bulunanların ise İslâm'a gönüllerinin ısındırılması için, Peygamber Efendimiz bir usûle başvurdu.
Bilindiği gibi, ganimetin beşte biri Peygamber Efendimizin tasarrufundaydı. Beytû'1Mâl nâmına alınan beşte birden istediği ve lüzum gördüğü yere sarfederlerdi.
İşte, yukarıda zikrettiğimiz sebep ve gayeye binâen, yeni Müslüman olmuşları memnun etmek ve Müslümanlığa henüz pek ısınmamış Kureyş ileri gelenlerinin gönlünü İslâm'a ısındırmak için beşte bir ganimetten onlara fazlaca verdi.
Kureyş Reisi Ebû Süfyan'a, oğlu Yezid ve Muaviye'ye 100'er deve ve 40'ar ukiyye gümüş ihsanında bulundu. Böylece, Ebû Süfyan ve oğulları, toplam 300 deve ve 120 ukiyye gümüş almış oluyorlardı. Böylesine büyük bir kerem ve ihsana mazhar olan Ebû Süfyan, "Anam babam sana feda olsun! Sen ne kadar cömert ve iyilik seversindir! Seninle harbettiğimiz zamanlarda da sen ne kadar güzel harbederdin! Seninle sulh yaptığımız zamanlarda da sen ne kadar güzel bir sulhçü idin! Allah seni hayırla mükâfatlandırsın!" diyerek, Efendinizin cömertlik ve ihsan severliğini dile getirdi.899
Bunun yanında, Resûli Ekrem, Kureyş ileri gelenlerinden bir kısmına 200, bir kısmına 100'er, diğer bir kısmına da 50'şer deve ihsan etti.900