Hicret'in Gönüllü Muhaciriyim..

teblið

Vefasýz
b-340114-HICRET.jpg


Hicret !!!Ne tılsımlı nu muhteşem kelime!!Hicretin anlamını geç öğrendim maalesef;Her yaşadığın an bir eğitim bir öğretim basamağınıdan çıktığını ve ölüne kadar eğitimin devam ettiğini anlıyorsunuz her yeni şahid olduğunuz tecrübeyle;Akademik eğitimin bitmesiyle nihai son değildir ,öğrenmen gerektiği hakikatleri varlığı;

Bilmiyordum bende Hicretin tam ne anlama geldiğini ,ta ki kutsal topraklara ilk gidişimde Medinede karşılaştığım Taylandlı makine mühendisi olan bir müslümanın bana yönelttiği muhabbet dolu sözüyle ;kendime gelmiştim;

Ayazı buz kesmiş zemheri ayda yalın ayak yolda yürüğümü hissettim bir anda içimdeki ürpermeyle kendime gelmiştim;Bu Müslüman hemde ne ülkemden ne dilimden ama aynı yürek ve imandan olan bir Müslüman ,şunu söylemişti Bir Medine sabahı bana;

“”HİCRETİNİZ MUBAREK OLSUN ;HOŞ GELDİNİZ MEDİNEYE”””

Nasıl yani ne hicreti ben hacc farizası için gelmiştim;dedim ;demesine ama aynı anda beynim de Rad şimşekleri çakmıştı en hızlısından;

Benki Hicreti sadece Efendimizin Mekke’den Medine’ye zorunlu göçünün adının olduğunu bilirdim..Çoğumuzda öyle biliriz belki,yada en cahiliniz ben zavallı biçare ,anlamakta bizarım…

Ama şu bir ger çeki Hicret deyince, feragatin büyüğü, elbette Mekkeli Muhacirîn’e aittir. Zira, imanları için herşeyden ve herkesten geçmişlerdir. Kurulu düzenlerini bozmuş, işlerini-güçlerini bırakmış, eş-dost-akrabadan kopmuş; sırf imanlarını tam olarak yaşamak adına, hepsinden feragat etmişlerdir.

Demekki en evvel feragat ilk temel prensibi ;

Hicret etmiştik yokluk aleminden varlık alemine;Uyku tutmadı o gece beni Medinede ;Öyleye varlık sebebimiz Andelibi Zişan’ın(sav) yanına hicret ettik ,yokluğun hiçliğin günahlara battığımız alemden ,arınmaya ,şefaat aramaya ,Akabe biadı gibi Biad etmeye ,imanı tazalemeye ,Onun (sav) davasının takpçilerimiz olduğumuzu söyleyeme gelmiştik ;

Ve anladımk;BUNUN ADI HİCRETMİŞ..Yokluktan hiçlikten başlayan, nur halesinden bi,r zerre kapmaya çalışan kardelen çiçeği misali zemheri bir ayda umut ışığı arayan ve güneşe doğru teslim olan kardelen çiçeğinin hicreti misali…

Hicret, imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere taşınmaktır. Hicret, "Bittim ya Rab!" diye dua edene, "Yettim kulum!" diye gelen icabettir. Hicret, elde etmek için feda etmek, sahip olmak için kurban etmek, bulmak için yitirmek, almak için vermek, kalkmak için (yola) düşmek, girmek için çıkmak, kalmak için gitmek, kavuşmak için terk etmektir.

Zannetiklerimin yanlışları içinde boğuşurken keşfettim mana alemindede Hicretlerin olabileceğini;Günlük yaşamın keşmekeşinden yorulan beden ,bir yandan şeytanın pencesinde bir yandanda simsiyah nefsin girdabında boğulduğu anda diriliverir Hicret mana aleminde;Bir şey tutar elinde hadi ey mümin kalk ve diril ;Sıyrıl fani olandan baki alemin nuruna ;gel ve hicret et beka alemine;

Ve farkettimki aslında her namaz vakti ve her rekatta ve her fatihada biz “””iyyake na’budü ve iyyake nas’tağın “”derken hicrete çoktan bileti kesmişiz vesselam;

Yalnız senden diler yalnız senden isteriz ve aslında biz yalnız senin yanında olmak isteriz ,eğer sen kabul edersen İlahi,,;ve yine iltica yoluyla başlar hicret serüvenin…ve sen hicrettesindir aslında…

Hicret korku ile umut, havf ile reca arasında harekettir. Hicretin Mekke\’si korkudur, Medine\’si umut. Umudu olmayanın eli kolu dökülür, oturduğu yerde kalakalır. Umudun olduğu yerde hicret, hicretin olduğu yerde umut var demektir. Hicret, medeniyettir. Bedeviyetten medeniyete yürüyüştür.

Bazen ailenizin Radikal anlamda İslami yaşantısını eleştirdiğinde ,ve dünya seni tusunamiler gibi boğduğunda ve Yusuf’un kuyusunun tamda dibine vurduğunuzu hissettiğiniz anda ve umudun tükendiğini hissettiğiniz anda ,gizemli bir güç elinizden tutar hadi kalk ve haykır İMANINI VE HİCRETİNİ ;LAHAVLE VELA KUVVETE ;ve sen gene bir hicretin kapısında yolcusundur mana alemine girmek üzere…ve dersinizki o zaman BEN HİCRETİN GÖNÜLLÜ MUHACİRİYİM...

. Hicret fiziksel bir yolculuğun ayaklarında yapılan mekân değiştirme olayı değildir sadece. Yer değiştirme, iç dünyada hicrete karar verildikten sonra gerçekleşen fiili hareketin sonucudur. En önemli hicret, hicrete karar verilirken insanın kalbine gelip gitmesindeki o yoldur. Hicretin en zor olanıdır bu..KENDİ İÇİNDEKİ HİCRETİN;

Beşeri aşklardan ihtiraslardan keşmekeş hayattan sıyrılmak istersiniz tıpkı baharda topraktan baş uzatan bir çiçeğin tohumu gibi ;tabiata zahirde baharı müjdeler;ve siz ise zahirden mana alemine bir sıyrılışla Hicreti yaşarsınız..

Bak yol devam ediyor ,gülün dalı uzun daha ,demek ki bitmedi bu yol daha… Yine mi dikenler, ahh kanattı yine ayaklarımı .. olsun, alıştım acılara varsın kanatsın, yansın yüreğim…Ağlarsın kimsenin görmediği yerlerde, ağlarsın doyasıya, yağmur olur söndürür yanan yüreğinin acılarını…Elbet vardır bu yolun üzerinde olmamızın bir sebebi, Mevla’m hiç bir kulunu boş yere bir yerde bulundurmaz vardır bir hikmeti.Yine kanıyor yüreğinArtık ümidini kaybetmek üzeresin…Oda ne farklı bir şey çıkıyor önünekapkaranlık bir odadan yemyeşil bir kapı aralanır sessizce ;

Gecenin bir vakti ebu Hureyre düştü aklıma;hani bilirsiniz sizlerde Efendimizden (sav) ayrılmaya yüreği dayanmazmış bu güzide sahabenin ;her gece evine geldiğinde hıçkırıklarla evden koşarak Efendimizin kapısına yönelirmiş..ne olur beni içeri alın dayanamaıyorum sensizliğe;Ne muhteşem bir aşk ve bağlılık;Her gece aşkın kapısına HİCRET;

İmrenerek hayal hanemde gezindim anımsamak istedim okuduğum ensar hayatlarını;kendi hicertimle kıyas etmeye utandım;ve anladım ki o yıldızların yanında ben sınıfta kalmıştım;Ama umudumu kesmedim devam dedim yarım yamalak aklım ve bilgimle ve dedimki ben HİCRETİN GÖNÜLLÜ MUHACİRİYİM;

PEKİ YA SİZ SİZDE MUHACİR OLMAK İSTER MİSİNİZ ?
 

memluk

Hatim Sorumlusu
HİCRETİN GÖNÜLLÜ MUHACİRİYİM;

PEKİ YA SİZ SİZDE MUHACİR OLMAK İSTER MİSİNİZ ?

Elbette bizde gönüllü muhacirlerdeniz;
“Allah’ın kulunun tövbesine sevinmesi,sizden birinizin çölde kaybettiği devesini bulmasından dolayı duyduğu sevinçten daha büyüktür''.
Rahmet-i İlahiye Hicret , günahlardan sıyrılmak terketmek zamanımızın hicretide böyle olmalı....
 

teblið

Vefasýz
HİCRETİN GÖNÜLLÜ MUHACİRİYİM;

PEKİ YA SİZ SİZDE MUHACİR OLMAK İSTER MİSİNİZ ?

Elbette bizde gönüllü muhacirlerdeniz;
“Allah’ın kulunun tövbesine sevinmesi,sizden birinizin çölde kaybettiği devesini bulmasından dolayı duyduğu sevinçten daha büyüktür''.
Rahmet-i İlahiye Hicret , günahlardan sıyrılmak terketmek zamanımızın hicretide böyle olmalı....

Hocam tamda ben bunu sual edecektim sizlere;

Sizce hicret nedir?Biz hicreti doğru anladıkmı ;

nereye hicret ,ve neye hicret ? Hicret nasıl olur..bu konuda aydınlanmak ister bu aciz...

 

memluk

Hatim Sorumlusu
Hocam tamda ben bunu sual edecektim sizlere;

Sizce hicret nedir?Biz hicreti doğru anladıkmı ;

nereye hicret ,ve neye hicret ? Hicret nasıl olur..bu konuda aydınlanmak ister bu aciz...
bizler sizin açtığınız konularla nasiblenirken sizde bizden istiyorsunuz maşallah ne güzel... anladığımı paylaşaıyım inş..

‘Hicret’, Allah’a ve Rasûlüne bağlılığın, Allah yolunda fedâkârlık yapmanın, dünyalıklardan vazgeçmenin, yalnızca Allah rızasını seçmenin bir göstergesidir .
Şeytandan Allah’a hicret etmeyen bir kişi, gerçek mümin olamaz.

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:
“Muhacir, Allah’ın yasakladığı şeylerden uzaklaşan ve onları terkeden kimsedir.”
Bu durumda hicret, bir iman imtihanımızdır. Allah c c şöyle buyurmaktadır: “İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, muhacirleri barındıranlar, yardım edenler şüphe yok gerçek mümin olanlar bunlardırlar. Mağfiret ve tükenmeyen rızıklar da bunlarındır.”
Enfal- 74.
“Ameller niyetlere göredir.
Kişi için yalnız niyet ettiği şey vardır.
Kimin hicreti Allah’a ve Rasulüne müteveccih ise, hicreti Allah ve Rasulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa ve evleneceği bir kadın için ise, hicreti hicret ettiği şey içindir.”
Bizlerde inş Allah ve rasulune hicret edenlerden oluruz...:030:
 

teblið

Vefasýz
Bireyden cemaate, cemaatten YÜREKLERE Hak dâvâya uygun ortamlar aramak, meş’aleyi uzaklara taşımak, muhteşem dönüş için hazırlanmaktır hicret.

Hicret,
nebevî bir harekettir, peygamberlerin ortak kaderidir; Onların izinden gidenlerin de değişik biçimleriyle hayatlarının en az bir diliminde ortaya çıkan bir tavırdır.

Hicret, taşlaşmış kalpleri ve yerleri terkedip su çıkacak vâdiler keşfedip faâliyeti verimli topraklarda yoğunlaştırmaktır. Fidan halindeki dâvâyı verimsiz topraktan çıkarıp elverişli bir toprağa götürüp dikmektir hicret.

Hicret, doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek, Allah'ı her şeye tercih etmektir.

Yalvarıyoruz ey güzel hicret! Ne olur bizden hicret etme!
 

teblið

Vefasýz
sevgiliye hicret

yüreğimi ağlamaktan hissetmez haldeyim. göz yaşlarım insanların içinde de durmak bilmiyor. her şeyenedensizağlarmış gibiyim. Oysa sürgünde geçen yıllar sonra şehrime geldiğim halde sanki gurbetteyim. sanki son toparlanmadan sonra gidecekmişim gibi aceleciyim.
önce kitaplarla yeniden hem hal olmalıyım. Bunu fark ettim. her şeyi unutarak alfabenin ilk harfinden başladım. önce bana verilen ilk ilham oku diyerek başlıyordu. Bu okumak ezberlemek, anlamak, öğrenmekle bitmiyordu. hayatı yeniden okumaya başladım. sonra kendimi. Sonra yıpranan yüreğimle, eğri büğrü yaşamımla bunları anlayamayacağımı hayatı silip yeniden başlayamayacağımı gördüm. Birbaşlangıç yaptım. zamanla oturacaktı. Temel su almıştı. Ana iskelet için daha beklemem gerekiyordu. Yaşayarak öğrenecektim yeniden. ama zaman dardı.tüm yapı yalamaydı. yıkılanın yerine konulan tutmuyor, sağlam durmuyordu.
Hicreti okudum. sufilerin dediği gibi içime kapandım. hatalardan kaçtım. Ama hayat devam ederken olayların seyrinde binlerce fersah gittiğim halde hala çok zor ayakta durabiliyor, düşüp kalkıyordum.
Sonra göç etmeye karar verdim. Hayatımın tüm bağlarını sağlıklı bitirmek için işlerimi tasfiyeye, biryandan da insanlarla vedalaşmaya başledım. işler birbirine ilişiyor. günler günlere erteleniyordu. İnsanlar bitmek bilmiyor. Çok zaman kaybediyordum.
Bir gece oturup düşündüm. Her alanda durmadan mücadele kararı aldım. Buna rağmen umutlarımı yaniden getirecek neydi. bir an kırılmamın sebebini anladım. Sevgiden uzak kalıştı bu. İnsan sevgide uzaklaştıkça matematikselleşiyor, robotlaşıyordu.
gece uykusuz, ertesi gün de çok uzun geçti. bulutlar yerine gelmiş ufuk açılmıştı. Sevgiliye hicret yaşanan yer nere olursa olsun insanı anlamlı kılıyordu. Gözlerim ışıl ışıl, yüreğim göğsüme sığmaz olmuştu. Ellerimin titremesi durmuş, gözlerimdeki yaşlar hüzün ve mutluluk karışık hal almıştı. işler rasgitmeye zaman çok hızlı akmaya başlamıştı. Kısa bir sürede toparlandım. kimse beni üzemiyor ve yorulmuyordum.
sevgiliye hicretimle kendime geldim. tüm taşlar yerine oturmuştu. düşler, rüyalar gerçek hayatın bir kaçış yeriydi. Çoğu insan gerçek hayatı da oyalanarak kaybedip tüketiyordu. Hicret edilecek yer olmayınca insan özgülüğü bulamıyordu.
 

teblið

Vefasýz
Ey Yaralı ve hüzünlü yüreğim hicret et umuda ,Hicret et bu dünyada en çoooooooooooook mutlu olduğun yegane mekan Mekkeye........

Ruhum tüm sessiz çığlıyıla bu gece Oraya uçmak istiyor..Kapanıp o kızgın mermerlerde saatlerce belkide asırlarca secdelerde Ağlamak ağlamak ağlamak ölünceye kadar ağlamak istiyorum...............................................................................................................
 

Denis

Well-known member


Bu size ait bir yazı sanırım, duygularınızı çok iyi bir şekide ifade etmişsiniz..

Bu duygular bana hiç yabancı değil..

Ellerinize, yüreğinize, emeğinize sağlık; Allah (c.c.) razı olsun..

 

Denis

Well-known member
Ey Yaralı ve hüzünlü yüreğim hicret et umuda ,Hicret et bu dünyada en çoooooooooooook mutlu olduğun yegane mekan Mekkeye........

Ruhum tüm sessiz çığlıyıla bu gece Oraya uçmak istiyor..Kapanıp o kızgın mermerlerde saatlerce belkide asırlarca secdelerde Ağlamak ağlamak ağlamak ölünceye kadar ağlamak istiyorum...............................................................................................................



Kanadıkça yanıyor, yandıkça kanıyor yüreğiniz, ne mutlu size..

 
Üst