Hilmi uran

Kýrýk Testi

Well-known member
Hilmi Uran, 1886 yılında Bodrum’da doğdu. Eğitiminin önemli bir kısmını İzmir’de aldı. 1905 yılında İzmir İdadi Mektebinden mezun olduktan sonra Mülkiye Mektebine girdi. Bu okuldan 1908 yılında mezun oldu. 1911 yılında Menemen Kaymakamlığına atandı. Çeşme Kaymakamlığına ise 1914 yılında atandı. 1918 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Akabinde mülkiye müfettişliğine atandı. Bolşevik ihtilalinden sonra Ruslarla Brest-Litovsk Anlaşması imzalandı ve bu antlaşmaya göre daha önce Rusların eline geçen Kars ve Ardahan Osmanlılara verildi. Buraların tekrar vatana katılmasından sonra, Uran’a Kars’ın idari yönetimi verildi.

Uran, 1920 yılında son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne seçildi. Ancak, Meclis uzun ömürlü olamadı. Meclis Misak-ı Milli’yi kabul edince, İstanbul işgal edildi. Milletvekillerinin bir kısmı tutuklandı ve Meclis dağıtıldı. Bu gelişme üzerine İzmir’e dönen Uran, komisyonculuk yapmaya başladı.

İstanbul’un işgalinden sonra Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi tarafından Antalya Mutasarrıflığına atandı. 1921-23 yılları arasında bu görevde bulundu. Uran, 1925 yılında Adana valiliğine atandı. Bu arada CHP’nin müfettişi oldu, Tek Parti iktidarı döneminde yükselişini sürdürdü ve daha üst mevkilere getirildi. 1927 yılında Adana milletvekilliği ile başlayan aktif siyasi hayatı 1950 seçimlerine kadar sürdü.

Uran, uzun süren siyasi hayatında bakanlık dahil bir çok görevde bulundu. 1930 yılında kurulan Beşinci İnönü Hükümetinde Bayındırlık Bakanlığı yaptı. Altıncı İnönü Hükümetinde de aynı bakanlığı sürdürdü. 11 Kasım 1938 yılında kurulan İkinci Bayar Hükümetinde Adalet Bakanlığına atandı. Ayrıca partinin çeşitli kademelerinde görev yaptı.

Uran, 1939 yılında partisinin grup başkan vekilliğine getirildi. Bu görevini dört yıl boyunca devam ettirdi. 15 Mart 1943 yılında kurulan İkinci Saraçoğlu Hükümetinde İçişleri Bakanı olarak yer aldı.

Cumhuriyet Halk Partisi 1950 seçimlerinde büyük bir yenilgiye uğradı. Demokrat Parti 408 milletvekili ile tek başına iktidara gelirken, CHP ancak 69 milletvekili çıkarabildi. Hilmi Uran seçim sonunda milletvekili seçilememişti. Bu seçim kaybından sonra siyasî hayattan çekildi. 1957 yılında İstanbul’da öldü.

Bediüzzaman’ın siyasilere hitaben yazdığı mektuplarından birisi Hilmi Uran’a hitaben yazılmış ve Emirdağ Lahikası adlı eserinde de yer almıştır. “Eski Dahiliye Vekili, Şimdi Parti Katib-i Umumisi Hilmi Bey” hitabıyla yazdığı mektubunda, yirmi yıl boyunca sadece bir kez ve İçişleri Bakanı olduğu sırada kendisine bir dilekçe yazdığını belirtir. Bediüzzaman, hapiste bulunduğu süre zarfında kendisine yapılan işkenceleri ve kanun dışı muameleleri bildirmek maksadıyla dilekçesini kaleme aldı. Bu dilekçenin yazımından sonra Afyon Emniyet Müdürlüğüne gönderildiğini, bunun üzerine dört beş kez dilekçe yüzünden de kendisine sıkıntı verildiğini, karakola çağrıldığını, “Senin yazın böyle değil, kim sana böyle yazmış?” şeklinde mukabele gördüğünü belirtir. Bu muamele karşısında bir daha dilekçe yazmama ve müracaatta bulunmamaya, “Böylelere müracaat edilmez, yirmi sene sükutum haklı imiş” şeklinde karar verdiğini dile getirir.
 
Üst