Himmetü'r-rical ..........

  • Konbuyu başlatan cetinsolhanli77
  • Başlangıç tarihi
C

cetinsolhanli77

Misafir
Himmetü'r-rical
05 Haziran 2011 Pazar 06:57
Adam gibi adamların himmeti, dağları yerinden oynatır... Bazen tek başına bir kişinin himmetiyle öyle güzel neticeler meydana gelir ki bir topluluk tarafından onlar ancak elde edilebilir. Onun için Bediüzzaman Hazretleri "Kimin himmeti milleti ise, o tek başına bir millettir." diyor. Kur'an-ı Kerim, Hz. İbrahim Aleyhisselam'ın tek başına bir ümmet olduğunu (Nahl Sûresi,16/16) beyan ediyor...
Bizi atâlet, betâlet, tembellik ve gerilik zindanına atan sebeplerin içinde ümitsizlik, nemelâzımcılık, acziyet, ferdî teşebbüsten vazgeçip işi birbirine bırakmak gibi hastalıklar vardır. Himmet ve gayret çok mühimdir. Vanlı Molla Hamid'e söylenen şu söz çok mânidardır: "Gayret çok mühimdir... İnsanları gayrete getirmek ne kadar ehemniyetli olduğunu ve mahşer günü o gayretin sana nasıl bir fayda sağlayacağını tam idrak etsen, bir dakika yerinde duramazdın!.."
Nemelâzımcılar, teker teker vagon gibi varlıklardır; gayretliler ise kendinden motorludur; onlar lokomotif gibidir, vagonları peşlerine takıp götürürler... Onlar hiç ümitsizliğe kapılmadan, her zaman üzerlerine düşeni yaparlar...
Merhum Ahmet Feyzi Kul, Ege Ovası'nda dolaşırken biraz kendi halindeki âlim ve fâzıl bir zâta uğruyor, onu biraz daha olsun harekete geçirmek için, "İzmir'de bir köylü Ege'yi sallıyor, siz burada bir âlim olarak ne yapıyorsunuz? Artık anlatın şu hakikatleri!.." diyor.
O merhumun kastettiği köylü, oturduğu apartmana bile "Köylü" ismini koyan Mustafa Birlik'tir. Mustafa Birlik ise 1950'li yıllarda pek çok takibata uğramış birisidir. Bilhassa 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra daha çok ve sıkı takibata ve soruşturmalara maruz kalmıştır... Darbeyi yapanlar, millet iradesini haksız şekilde alaşağı etmekle kalmamış, bir yandan da bir anayasa hazırlığına başlamışlardır. Darbe meyvesi bu ihtilal anayasasını tamamladıktan sonra da baskı ile millete bir de anayasa oylaması dayatmışlardır. Bu Mustafa Bey de İzmir gibi, darbecilerin kendilerine kale gördükleri bir yerde, oylamadan önce "Hayır deyin, hayır olsun!" diye bir slogan tutturmuş ve arkadaşları ile beraber hayır çıkması için çok büyük bir gayret göstermiştir. Bunun üzerine ihtilalcilerin adamları bundan haberdar olunca onu içeriye almak için harekete geçmişlerdir. Fakat birileri "Acele kaybol, seni tutuklayacaklar!" diye bunu kendisine haber verince Mustafa Bey hemen akrabalarına gitmiş, geceleri de İzmir-Altındağ'daki Kokluca Mezarlığı'nda bulunan annesinin kabrinin yanında yatmıştır. 9 Temmuz 1961'de anayasa oylaması olunca, İzmir'de "Hayır" kazanmıştır.. Ondan sonra Mustafa Bey ortaya çıkmıştır. 12 Temmuz 1961 günü Halk Partisi, bir il toplantısı yapmış.. CHP İl Başkanı Lebit Yurtoğlu'na partili delegeler yüklenip, "Şu Mustafa Birlik denilen adamı susturamadın. Adam, anayasa için bir slogan attı, tutturdu!.." diyorlar. O da "Ben vâliden ve diğer yetkililerden onun tevkif edilmesi için söz aldım ama bir türlü yakalanıp tevkif edilemedi, ben ne yapayım!" diyor. O sırada orada bulunan talebe temsilcisi Zeki isminde bir genç "Siz, onu tanımıyorsunuz... Korkarım ki, bizim bu toplantımızdan da haberi olacaktır." diyor. Zaten bu Zeki, Köylü Mustafa Bey'e gelip bütün olanları anlatıyor...
Ama bütün bu gayretlerine rağmen, kapatılan Demokrat Parti'nin yerine kurulan Adalet Partisi için Mustafa Bey adaylık tekliflerini de kabul etmiyor. Zaten onun derdi siyaset ve milletvekili olmak değil; vesayet rejimleri ve antidemokratik baskılara karşı durmaktır...
Zaman
 
Üst