Konuya cevap cer

Ömer Faruk Uysal

              Avukat



             Cemaat ve cemiyet birbirine çok yakın, birbirine çok  benzeyen,  bu sebeple de birbiriyle çok karıştırılan iki ayrı kavramdır.  İltibas,  kelimelerin lügavi (etimolojik) yapısından başlayarak, örfi  ve ıstılahi  (terminolojik) anlamlarında da devam etmektedir. Lügavi,  örfi, ıstılahi hatta  Risale-i Nur’daki manaları konusunda ittifak  edenler dahi bu kavramların  pratiğinde ihtilafa düşebilmektedir.  Birinin cemiyetçi bulduğu yaklaşımı diğeri  pekala has bir cemaati  özellik olarak algılayabilmektedir.



 A- Cemaat ve Cemiyet Kavramı 


 Karışıklığın giderilmesi için kelimelerin sözlük, örf,  terminoloji ve  Risale-i Nur’daki anlamlarını, dini, hukuki, tarihi, sosyolojik  açıdan  incelemekte yarar vardır.



 1- Etimolojik (lügavi) anlamları: 


 Cemaat; “toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem  mastarından  türeyen, Arapça bir isim olup sözlükte “insan topluluğu” manasına   gelir.1


 Cemiyet; modern Arapça’da “birlik” ve “topluluk” kavramlarını  ifade  etmek için kullanılan “toplama, biriktirme”, “devşirme” anlamlarına  gelen  cem’den türetilmiştir.2


Görüldüğü gibi her iki kelime de Arapça cem mastarından   türetilmiş ve topluluk, bir araya getirme, birlik, gibi “toplu olma”yı  ifade  eden manalara gelmekte ve kelimelerin kökeni ve halihazırdaki  yapısıyla  aralarında herhangi bir fark müşahede edilememektedir.



 2- Örfi Anlamları: 


Cemaat;

1- Halk arasında, en fazla, bir imama uyup namaz kılan Müslüman  heyeti  anlamında kullanılmaktadır—ki bu aynı zamanda fıkhı bir terimdir, 2- Bir   dinden veya soydan olanlar topluluğu (Rum Cemaati gibi), 3- İnsan  Kalabalığı, 4-  Takım, Bölük gibi manalara gelir.


 Cemiyet;

 1- Halk arasında en fazla toplum anlamında kullanılır,

2-  Dernek,

3- Düğün (Sünnet Cemiyeti gibi),

4- Heyet, komisyon,

5- Meclis,

6- İnsan  kalabalığı manalarına gelir.


 Örfi anlamlarına baktığımızda, cemaat ve cemiyet arasında bir  bakımdan  epeyce mana farklılıkları görülmesine rağmen, bir bakımdan ise aynı   manalarda kullanıldığını da görmekteyiz.


 Etimolojik benzerlik, hatta ayniyetten olsa gerek iki kelime de   topluluk, kalabalık, meclis anlamlarını halk arasında sürdürmektedirler. 


 Hatta bir ansiklopedide “cemiyet” sözcüğünün anlamlarından biri  olarak “cemaat” gösterilmekte,3 diğer bir ansiklopedide ise “manevi  birlik teşkil eden cemaat” olarak ifade edilmektedir.4


 Mezkur iki kelimenin örfi mana farklılıklarına gelince, bu iki   kelimenin, birbirinden farklılığından ziyade, her bir kelimenin özel   anlamlarındaki farklılık daha bariz bir şekilde görülmektedir. Cemiyet   sözcüğünün “toplum”, “dernek”, “düğün” gibi tamamen ayrı manalara  gelmesi bunu  göstermektedir.



3- Terminolojik (ıstılahi) anlamları: 


 Istılahi olarak cemaat;

1- Müslümanların din kardeşliği esasına dayalı olarak   gerçekleştirdikleri ve katılmak zorunda oldukları birlik, beraberlik  (Fıkıh).5


 2- Ashap, müçtehit imamlar veya her devirdeki Müslümanların   büyük çoğunluğu gibi anlamlara (Fıkıh) gelir ve Ehl-i Sünnet için  kullanılan bir  tabirdir. 6


 3- Daha çok Kütüb-i Sitte müellifleri hakkında kullanılan hadis  terimi7 (İlm-i Hadis).


 4- Aralarındaki münasebetleri, din, örf ve adetlere göre tanzim  eden;  akrabalık, komşuluk, hemşehrilik gibi rabıtalarla birbirine bağlı insan   topluluğu8 (sosyoloji) anlamlarına gelir.



 Istılahi olarak cemiyet;

 1- Tenasubu veya tezadı dolayısıyla birbirine uyan kelimeleri  veya zıt  olan kelimeleri beraber aynı ifade içinde bulundurmak. (Edebiyat)9


 2- Zihnin yalnız Cenab-ı Hak ile meşguliyet hali (Tasavvuf).


 3- XIX yüzyılın ortalarından itibaren İslam dünyasında ve  özellikle  Osmanlı Devleti’nde ilmi, sosyal ve siyasi amaçla kurulan teşekküllere   verilen ad.10 (Hukuk Tarihi) anlamlarına gelir.


 4- Tam bu noktada konumuzla direkt ilgili olduğundan mevcut  hukuk terminolojisi üzerinde daha dikkatli durmak gereki-yor.


 Cemiyeti, özel hukukun bir dalı olan Medeni Hukuk ve Dernekler  Kanunu  çerçevesinde ve Kamu Hukukunun mühim bir branşı olan Ceza Hukuku   çerçevesinde olmak üzere iki şekilde ele alabiliriz.


 Özel hukukta cemiyet; Medeni Kanunun 53 ile 72. maddeleri  arasında  düzenlenip “cemiyet” diye anılırken 22.11.1972 tarihli Dernekler Kanunu   ile özel bir düzenleme yapılarak “Dernek” diye anılmaya başlanmıştır.


 Dernek; Kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı  (Siyasî,  dinî, ilmî, bediî, hayrî) gerçekleştirmek üzere en az yedi kişinin   bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmeleri ile kurulan tüzel  kişiliğe  sahip hukuki varlıktır.11


 Ceza Hukukunda “cemiyet;” Halen yürürlükten kaldırılmış olan  meşhur  163. maddede geçen önemli bir ibaredir. Burada “laikliğe aykırı olarak,   Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasî veya hukukî temel düzenini  kısmen de  olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis,  teşkil, tanzim veya  sevk ve idare eden kimse sekiz yıldan on üç yıla  kadar ağır hapis cezasıyla  cezalandırılır” denmektedir. Bu ifadeler  mevcut 1982 Anayasasının 24. maddesinin  son fıkrasında da cezai  müeyyidelendirme olmaksızın aynen yer almaktadır.


 163. maddede geçen cemiyet tabiri yukarıda belirtilen yasal  dernek  anlamında olduğu gibi, tam manasıyla gizli bir yer altı teşekkülü veya   yasal bir derneğin gizli maksatlar ve saklı faaliyetler göstermek  suretiyle  örtülü ve yasa dışı bir halini de ifade etmektedir.


Bu sebeptendir ki 1983 yılı sonunda 163. madde değiştirilirken,   1972’den beri Cemiyetler Kanunu yerine Dernekler Kanunu kullanılıyor  olmasına  rağmen, cemiyet ibaresi muhafaza edilmiştir. Çünkü burada  cemiyetten, lügat  manasında her nevi birleşme, birden ziyade kimsenin  biraraya gelmesi anlamında,  her türlü örgüt ve yapılanma  kastedilmiştir.


Nitekim Türk Ceza Kanununun mülga 141. maddesinde “bu maddede  yazılı  olan cemiyet iki veya daha çok kimselerin sadece aynı amaç etrafında   birleşmeleri ile vücut bulur.”12 denmektedir.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst