Konuya cevap cer

Hulusi yahyagil ağabeyden hatiralar


 

Aşağıda okuyacağınız hatıralar Hulusî Yahyagil'e ait olup, 1969 yılında Nur'un ilk sâdık talebelerinden Ahmed Feyzi Kul ile aralarında geçen konuşmalardan alınmış. Muhterem Mustafa Birlik tarafından kaydedilen bu sohbet metnini yazıya döküp gönderen ise, merhum A. Feyzi Kul'un oğlu Yaşar Kul. 

Sözü daha fazla uzatmadan—istifadeye medar olur ümidiyle—sizleri bu pek mühim hatıralarla başbaşa bırakıyoruz. 

Evet, merhum Hulûsi Yahyagil anlatıyor: 

 

Anlaşılan ve anlaşılmayan konuşmalar 

...Diyoruz ki, evet müceddidlik vazifesini Cenâb-ı Hak bu zâta (Bediüzzaman'a) nasip etmiş. Bir kere, bu eserler ne surette yazılmış; (bizler) yanında bulunmuşuz... 

Konuşurken, (hususi) konuşması anlaşılmıyor. Beş-altı kişi, bir defa böyle oturuyoruz, Barla’da. Bir şey söyledi. Sonra dedi: “Kardaşım, bunlar anlamadılar hâ.” 


Ondan sonra birine sordu: “Sen anladın mı?” Dedi “Hayır.” Bana dedi “Sen anladın mı?” Dedim “Hayır.” Her ne ise, kime anlatmak istiyorsa, ona meramını tefhim ediyor, o anlıyor. 

Şimdi, hal hatır sorduktan sonra “Haydi, biraz hocalık yapalım” diyor; kalkıyor, yatağın üstünde, başlıyor anlatmaya... 

Biraz önce, dikkat ederek, sözlerini ancak müşkilâtla anladığımız zâtı, sanki kaldırdılar, yerine aynı kalıp ta başka birini getirdiler. Gayet fasih ve beliğ konuşuyor. Hiçbir kekeleme yok. Sel nasıl kayaları önüne alır, harıl harıl akarsa, öyle anlatıyor. İnsan mest-i hayran oluyor. 

 


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst