Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hulusi Yahyagil
Hulusi Yahyagil Ağabeyin Üstadla Tanışması
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="duygu_bulut" data-source="post: 209918" data-attributes="member: 1006538"><p>Hulusi YAHYAGİL ağabey’in Barla’da Üstad Hazretlerini ziyaretleri ile ilgili anlatmış olduğu müteferrik bazı hatıraları daha vardır. Onlardan da bir kaçını zikredelim.</p><p></p><p><strong>1-“Benim onu ziyaretlerimde, yanında gördüğüm kitaplar şunlardı:</strong> </p><p></p><p>Kur’an-ı Kerim,Hafız Şirazi’nin bir eseri,bir de Gümüşhaneli Şeyh Ahmed Ziyaeddin’in üç ciltlik Mecmuat-ül Ahzab kitabı...</p><p></p><p><strong>2-“Bir ziyaretimde çay yapıldı. İçiyorduk. </strong></p><p><strong></strong></p><p>Ben güya nezaket ve edep yapıyorum düşüncesiyle,bardağın dibinde bir parmak kadar çay bıraktım,içmedim. Üstad Hazretleri bana baktı,tebessüm ederek: “Kardeşim sen sünnet bilmez?”diye latifekarane ders verdi. Artık o gün bugün,bardağın dibinde çayın zerresini de bırakmamaya başladım.”</p><p></p><p><strong>3-Yine Hulusi Bey,henüz Eğridir’den ayrılmadan,Üstad’ın ziyaretleriyle ilgili bir hatırası da şöyledir:</strong></p><p><strong></strong></p><p>“1930 senesi ilk ayında Üstad Hazretlerinin ziyaretine gitmiştik. O günlerde Mareşal Fevzi Çakmakla Fahreddin Paşa(Altay)Eğridir’e gelmişlerdi. Hazret-i Üstad: “Kardeşim!Fevzi Çakmak ile Fahreddin Paşa bana selam göndermişler. Ben de onlara Onuncu Söz’ü göndermek istedim. Fakat ben bunlardan yalnız birisine göndermek istiyorum. Hangisine göndereyim?..diye sormuşlardı. Ben de efendim,biz Fevzi Paşa’yı dindar biliyoruz. İsterseniz ona gönderelim, dedim.</p><p></p><p>Hazret-İ Üstad, “Yok yok!Siz Fahreddin Paşa’ya gönderin” dedi. Kırmızı kalemini eline aldı kitabın üstüne “Bana bir selam göndermişsiniz,ben de selamınıza mukabil bu kitabı sana gönderiyorum.” diye yazdı. Ben de Onuncu Söz’ü Üstad’dan alarak Fahreddin Paşa’ya postalamak üzere adını ve adresini yazdım ve postaya verdim.</p><p></p><p>Fahreddin Paşa,Konya’da ikinci ordu kumandanı iken,Menemen veya Kubilay Hadisesinde İstiklal Mahkemesi reisliğine getirildi.Astı,kesti,yaptığını yaptı.</p><p></p><p>Hazret-i Üstad’ın Fevzi Paşa’ya değil,Fahreddin Paşa’ya Onuncu Söz’ü göndermesinde şöyle bir hikmet ve mana fehmettim ki: “Yani dikkat et! Ölüm var!..Haşir ve ahiret var...Öyle bir vazifenin başına geldiğin zaman,zulüm etme!Adaletten ayrılma!..”gibi ihtarlar veriyordu. Nitekim aynı senenin sonunda yani 23 Aralık 1930’da cereyan eden Menemen vakasına selahiyetli bir kimse olarak gönderileceğini ihbar edip bildiriyor gibi idi.”</p><p></p><p><strong>4-Hulusi Bey’den başka bir hatıra:</strong></p><p><strong></strong></p><p>“Bir gün ders esnasında bize: “Eğer siz eski zamanda olsaydınız,bu dersleri ve hakikatleri gelip dinlemek ve almak için,kilometreler uzaktan buraya diz üstü sürüne sürüne gelirdiniz .”diye buyurmuşlardı.</p><p></p><p>Bu hadiseyi te’yiden,Emirdağlı Merhum Mehmet Çalışkan Ağabey de şöyle bir hatıra anlatmışlardı: -Mealen-</p><p>“Bir gün Üstad’ımız bize: “Siz nasıl bir Üstad’ın talebeleri olduğunuzu bilmiyorsunuz. Eğer bilseydiniz,uzak mesafelerden diz üstü emekliye emekliye gelirdiniz...”şeklinde söylemişlerdi.</p><p></p><p><strong>5-Barla’da Üstad Hazretlerini ziyaretlerimin sonuncusu idi. Eğridir’den tayinim Konya-Karapınar kazasına çıkmıştı. </strong></p><p><strong></strong></p><p>Nisbeten hayli uzağa gidiyordum. Ayrılacaktım ama çok üzülüyordum. Bu ayrılığa nasıl tahammül edeceğim diye çok düşünüyordum. Üstad benim çok üzüldüğümü anlamıştı. Bana hitaben: “Sana askerce emrediyorum,merak etmeyeceksin,üzülmeyeceksin!”dedi. Üstad’ın bu sözleri ile,sanki ateşe su döküldüğü gibi bütün üzüntülerim bir anda yok oldu.”</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="duygu_bulut, post: 209918, member: 1006538"] Hulusi YAHYAGİL ağabey’in Barla’da Üstad Hazretlerini ziyaretleri ile ilgili anlatmış olduğu müteferrik bazı hatıraları daha vardır. Onlardan da bir kaçını zikredelim. [B]1-“Benim onu ziyaretlerimde, yanında gördüğüm kitaplar şunlardı:[/B] Kur’an-ı Kerim,Hafız Şirazi’nin bir eseri,bir de Gümüşhaneli Şeyh Ahmed Ziyaeddin’in üç ciltlik Mecmuat-ül Ahzab kitabı... [B]2-“Bir ziyaretimde çay yapıldı. İçiyorduk. [/B] Ben güya nezaket ve edep yapıyorum düşüncesiyle,bardağın dibinde bir parmak kadar çay bıraktım,içmedim. Üstad Hazretleri bana baktı,tebessüm ederek: “Kardeşim sen sünnet bilmez?”diye latifekarane ders verdi. Artık o gün bugün,bardağın dibinde çayın zerresini de bırakmamaya başladım.” [B]3-Yine Hulusi Bey,henüz Eğridir’den ayrılmadan,Üstad’ın ziyaretleriyle ilgili bir hatırası da şöyledir: [/B] “1930 senesi ilk ayında Üstad Hazretlerinin ziyaretine gitmiştik. O günlerde Mareşal Fevzi Çakmakla Fahreddin Paşa(Altay)Eğridir’e gelmişlerdi. Hazret-i Üstad: “Kardeşim!Fevzi Çakmak ile Fahreddin Paşa bana selam göndermişler. Ben de onlara Onuncu Söz’ü göndermek istedim. Fakat ben bunlardan yalnız birisine göndermek istiyorum. Hangisine göndereyim?..diye sormuşlardı. Ben de efendim,biz Fevzi Paşa’yı dindar biliyoruz. İsterseniz ona gönderelim, dedim. Hazret-İ Üstad, “Yok yok!Siz Fahreddin Paşa’ya gönderin” dedi. Kırmızı kalemini eline aldı kitabın üstüne “Bana bir selam göndermişsiniz,ben de selamınıza mukabil bu kitabı sana gönderiyorum.” diye yazdı. Ben de Onuncu Söz’ü Üstad’dan alarak Fahreddin Paşa’ya postalamak üzere adını ve adresini yazdım ve postaya verdim. Fahreddin Paşa,Konya’da ikinci ordu kumandanı iken,Menemen veya Kubilay Hadisesinde İstiklal Mahkemesi reisliğine getirildi.Astı,kesti,yaptığını yaptı. Hazret-i Üstad’ın Fevzi Paşa’ya değil,Fahreddin Paşa’ya Onuncu Söz’ü göndermesinde şöyle bir hikmet ve mana fehmettim ki: “Yani dikkat et! Ölüm var!..Haşir ve ahiret var...Öyle bir vazifenin başına geldiğin zaman,zulüm etme!Adaletten ayrılma!..”gibi ihtarlar veriyordu. Nitekim aynı senenin sonunda yani 23 Aralık 1930’da cereyan eden Menemen vakasına selahiyetli bir kimse olarak gönderileceğini ihbar edip bildiriyor gibi idi.” [B]4-Hulusi Bey’den başka bir hatıra: [/B] “Bir gün ders esnasında bize: “Eğer siz eski zamanda olsaydınız,bu dersleri ve hakikatleri gelip dinlemek ve almak için,kilometreler uzaktan buraya diz üstü sürüne sürüne gelirdiniz .”diye buyurmuşlardı. Bu hadiseyi te’yiden,Emirdağlı Merhum Mehmet Çalışkan Ağabey de şöyle bir hatıra anlatmışlardı: -Mealen- “Bir gün Üstad’ımız bize: “Siz nasıl bir Üstad’ın talebeleri olduğunuzu bilmiyorsunuz. Eğer bilseydiniz,uzak mesafelerden diz üstü emekliye emekliye gelirdiniz...”şeklinde söylemişlerdi. [B]5-Barla’da Üstad Hazretlerini ziyaretlerimin sonuncusu idi. Eğridir’den tayinim Konya-Karapınar kazasına çıkmıştı. [/B] Nisbeten hayli uzağa gidiyordum. Ayrılacaktım ama çok üzülüyordum. Bu ayrılığa nasıl tahammül edeceğim diye çok düşünüyordum. Üstad benim çok üzüldüğümü anlamıştı. Bana hitaben: “Sana askerce emrediyorum,merak etmeyeceksin,üzülmeyeceksin!”dedi. Üstad’ın bu sözleri ile,sanki ateşe su döküldüğü gibi bütün üzüntülerim bir anda yok oldu.” [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Hulusi Yahyagil
Hulusi Yahyagil Ağabeyin Üstadla Tanışması
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst