4,5,6 ve 7 nolu menkıbeler içinde keramet olan ve bilinen türden menkıbelerdir. Onlarda herhangi bir anormallik göremedim. Yalnız 1 nolu menkıbe araştırılmaya değer bence de. Bazı kerametler evliyanın şahsına münhasırdır. Umuma açıklanması uygun olmayan kerametler vardır. Risale-i Nurlarda bu konu hakkında bahisler vardı. İnşallah bulursam buraya da eklerim. Yani bu menkıbe eğer ki sağlam bir kaynak ve doğru ise, umumun bilmesine gerek olmayan menkıbelerden olabilir. Bir de zamanın ve şartların değişmesiyle tarzlarda da değişiklikler oluyor. Mevlana Hazretleri zamanında böyle şeyler rağbet görüyor olsa bile (ki teslimiyet var), şu zamanda fitnelerle dolu beyinlerin, imanı tam oturmamış insanların böyle menkıbelere inanması herhalde zor olsa gerek. Risale-i Nur'dan kısacık bir yer paylaşayım. Ne demek istediğimiz anlaşılmış olur bir ihtimal.
"Mûsâ Bekûf ise, ziyade teceddüde taraftar ve asrîliğe mümâşâtkâr efkârıyla çok yanlış gidiyor. Bazı hakaik-i İslâmiyeyi yanlış tevillerle tahrif ediyor. Ebu’l-Âlâ-yı Maarrî gibi merdut bir adamı muhakkikînlerin fevkinde tuttuğundan ve kendi efkârına uygun gelen Muhyiddin’in Ehl-i Sünnete muhalefet eden meselelerine ziyade taraftarlığından, ziyade ifrat ediyor.
قَالَ مُحْىِ الدِّينِ: تُحْرَمُ مُطَالَعَةُ كُتُبِنَا عَلٰى مَنْ لَيْسَ مِنَّا
Yani,”Bizden olmayan ve makamımızı bilmeyen, kitaplarımızı okumasın, zarar görür.” Evet, bu zamanda Muhyiddin’in kitapları, hususan vahdetü’l-vücuda dair meselelerini okumak zararlıdır."
Said Nursî
Yirmi Sekizinci Lem'a