Konuya cevap cer

Aşşğıdaki yazılarıda Diyanet İslam Ansiklopedisinden aldım.Yazı çok uzun sadece kendi görüşüme uygun olan yeri kesip yapıştırdım.


Başta  Buhârî, İbrahim el-Harbî, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Ebü’l-Ferec  İbnü’l-Cevzî, Muhammed Abdürraûf el-Münâ-vî, Takıyyüddin İbn Teymiyye ve  Süyûtî olmak üzere birçok hadis ve tefsir âlimi Hızır’ın hayatta  olmadığını söylemiş; onun yaşadığına dair nakledilen haberler  İbnü’l-Cevzî, Ali el-Kârî, Muhammed Derviş el-Hût gibi hadis  tenkitçileri tarafından reddedilmiştir. İbn Kayyim el-Cevziyye de  Hızır’ın hayatına dair nakledilmiş rivayetlerin hepsinin uydurma  olduğunu ifade etmiştir [el-Menârü’l-münîf, s. 67). Hızır’ın  hayatta olmadığını ileri sürenler onun öldüğüne dair Kur’an’a, sünnete  ve akla dayanan çeşitli deliller zikretmişlerdir. Kur’an’ın,  Muhammed’den önce birçok peygamberin gelip geçtiğini ve hiçbirine  ebedî hayat verilmediğini (Âl-i İmrân 3/144; el-Enbiyâ 21/34), her nefsin ölümü tadacağını (Âl-i İmrân 3/185-, el-Enbiyâ 21/35; el-Ankebût 29/57) bildiren  âyetleri ve Hz. Peygamber’in vefatına yakın günlerde söylediği, “Yüz  sene sonra bugün yeryüzünde yaşayanlardan hiç kimse kalmaz” (Buhârî, “İIim’\ 41; Müslim, “Fezâilü’ş-şahâbe”, 219) sözünü delil getirmektedirler. İbn  Kayyim ayrıca, bu konuda muhakkik ulemânın icmâının bulunduğunu  söyleyerek onun yaşadığına ilişkin haberlerin doğru olmadığını değişik  aklî delillerle ispat etmeye çalışmaktadır {el-Menârü’l-münîf, s. 73-76). Son  devir âlimlerinden Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsîve Kâmil Miras gibi  müellifler de Hızır’ın her insan gibi öldüğü kanaatindedirler.

 Hızır’ın  henüz hayatta olduğunu, fakat zamanı gelince öleceğini kabul eden az  sayıda âlim bu durumun Kur’an ve Sünnet’e ters düşmediğini ileri sürerse  de görüşlerinin yukarıda kaydedilen âyetlerle bağdaştırılması çok zor  görünmektedir. Hızır’ın hayatta oluşunun hikmetini anlamak ve ona  atfedilen fonksiyonları açıklamak da kolay değildir.  Çünkü Allah çeşitli âyetlerde kâinatı kendisinin yaratıp yönettiğini  beyan etmekte, ayrıca yönetimini kendisinin koyduğu kanunlara  bağladığını haber vermektedir (meselâ bk. Fâtır 35/39-45). İnsanların  dünya ve âhiret mutluluğunu elde edebilmeleri için Allah’ın emirlerine  ve bütün kanunlarına uymaları gerekir.




Hızır  telakkisi Nusayrîler başta olmak üzere aşırı Şiîler (Gâliyye),  Yezîdîler ve Dürzîler arasında önemli bir yere sahiptir. Kur’an ve sahih  hadis kitaplarında anlatılan hususlara zamanla birçok hurafe ve  mitolojik unsurun eklendiği, bunun sonucunda birbiriyle ve İslâm  inancıyla çelişkili yorumların ortaya çıktığı görülmektedir. Bu yeni  unsurların genişleyen İslâm coğrafyasında yerli kültürlerden  kaynaklandığı, meselâ Yahudilik’teki Elijah ve Hıristiyanlık’taki  Saint George (Circîs) inançlarının halk kültürünün oluşmasında etkili  olduğu söylenebilir.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst