Hz. Peygamber (sav)zamaninda tasavvuf var mi idi?

ekrem

Well-known member
HZ. PEYGAMBER (SAV)ZAMANINDA TASAVVUF VAR MI İDİ?

Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır,

Bu gelen tevhid-i irfan kanıdır.

Bu gelen aşkına,devr eyler felek,
Yüzüne müştak durur ins-ü melek.

S. Çelebi

Hz. Peygamber(SAV)Efendimiz Allah’ın sevgili habibi,iki cihanın güneşi,Rahmeten lil’alemindir.iki cihan Nebisi(SAV)Efendimizin alemleri aydınlatan nuru,Ashab-ı Kirama kafi geliyor,onları tatmin ediyordu.Onlar aradıkları en mükemmel modeli,Allah’ın şanlı Rasülu (SAV)Efendimizde fazlasıyla bulabiliyorlardı.Onlar merak ettikleri ve bilmeleri gereken her hususu ona soruyor;sorduklarına cevap alıyor ve böylece her husustaki müşküllerini onunla halledebiliyorlardı.

Böylelikle de ‘’bir muallim olarak gönderildim’’28 buyuran muallimler muallimi (SAV)Efendimiz Ashab ı Kiramı örnek yaşantısıyla eğitiyor,sohbetleriyle öğretiyor,nübüvvet ve velayetiyle olgunlaştırıyor,ilmi ve irfanıyla aydınlatıyor,hasılı her hali ve her cihetiyle,onları ikaz ve irşad ediyordu.Onun nuruyla aydınlanan sahabeler de maddeten ve manen terakki ederek yüksek derecelere ulaşıyorlardı.Hatta bir sohbetlerinde Rasülullah (SAV)Efendimiz Ashabına:

‘’Şayet sizler benim huzurumda bulunduğunuz andaki halinizi dışarıda her an muhafaza edebilseydiniz,melekler sizinle sokaklarda musafaha ederlerdi(sizleri ziyarete gelirdi)’’buyurmakla,sahabenin kendi huzurunda manevi açıdan doyduğuna ve yüksek manevi derecelere vasıl olduklarına işaret etmiştir.



KAYNAK:Tasavvufta Halveti Yolu Alem
yayıncılık
 

ekrem

Well-known member
Kutlu hayatıyla,sözleriyle,fiilleriyle ve halleriyle her hususta model ve rehber olan Hz. Peygamber(SAV)Efendimiz daima riyazetle,tefekkürle,ilahi iradeye teslimiyetle,gayet sade,mütevazi bir hayat yaşamış,her halinde de daima sadece kulluğuyla iftihar etmiştir.

Her halinde olduğu gibi mütevaziliği ile de tüm alemlere örnek olan Nebi (SAV)Efendimiz,yün elbise giymiş,elbisesini yamamış,koyun sağmış,hizmetçisiyle birlikte yemek yemiş,çarşıdan aldığı eşyasını eline alıp evine kendisi taşımış,zengin-fakir ayırmaksızın herkesle görüşmüş,konuşmuş,rast geldiğine önce kendisi selam vermiş ve çağırıldığı davetlere de icabet etmiştir.

Daima itimat telkin eden mütebessim nurani çehresi,güler yüzü,tatlı sözü,yumuşak huyu,her zaman hayatı ve geçimi kolaylaştırıcı mükemmel vizyonuyla orta bir yol izleyen Hz. Peygamber Efendimiz(SAV),asla kimseye kindarlık etmemiş,nefsi için hiç kimseden intikam almamış,yetimleri ve yoksulları daima korumuş,kendi nefsi için hiçbir kimseye bir kere bile gazap ettiği görünmemiştir.Hatta Uhud savaşında mübarek dişlerini kıran kafirler güruhuna bile beddua etmeyerek ‘’Allah’ım onlar cahil,bilmiyorlar.Sen onlara hidayet et’’diye dua etmiştir.

İki cihan güneşi(SAV)Efendimizi daima her hususta tam olarak örnek alan Ashab-ı Kiram da,her konuda ondan görüp işittiklerinin aynısıyla örnek hayatında yaşamış ve böylece de geriden gelen yeni nesillere,bu güzel huyları ve halleri örnek yaşantılarıyla numune olarak bırakmıştır.Onların bu mütevazi ve numune hayatları,günümüzde de yollarımızı aydınlatmakta olup,ilelebet aydınlatmaya da devam edecektir.



Kaynak:Tasavvuf ta Halveti yolu

Alem yayıncılık
 

ekrem

Well-known member
Her konuda ashabını eğiten ve öğreten iki cihan muallimi(SAV)Efendimiz bir gün Ashab-ı Kiram a;

Aranızda yabancılardan29 bir kimse varmı dır? Diye sorar.Ashab-ı Kiram da:

Hayır aramızda yabancılardan gayri Müslim ve sair kimse yoktur Ya Rasülellah cevabını verir.Rasülullah (SAV)Efendimiz de :

O halde kapıyı kapatın ve ‘’lailahe illallah, lailahe illallah, lailahe illallah,… deyiniz’’buyurdular.Ve bu veçhile bir miktar tevhit söyledikten sonra da kendileri mübarek ellerini kaldırarak bize de ellerinizi kaldırın’’buyurdular.Bizler de ellerimizi kaldırdıktan sonra Allah ın şanlı Rasülu(SAV)Efendimiz:

Ey Allah’ım sana hamd olsun ki,Kelime-i Tevhidi benimle tebliğ buyurdun ve onunla zikretmemi bana emrettin.Karşılığında da cenneti vaad ettin.Şüphesiz sen,vaadinden dönmezsin’’buyurdular.30


Bir gün Hz. Ali (KV)Peygamber (SAV)Efendimize ‘’Ey Allah’ın Rasülu! Kulları Allah’a en çok yaklaştıran,onlar için yapılışı en kolay ve Allah katında da sevabı en üstün olan yolu öğrenmek istiyorum’’deyince Rasülullah(SAV)Efendimiz de ona;

Halvet halinde Allah’ı zikretmeye devam et buyurdular.Bunun üzerine Hz. Ali (KV)Efendimiz,zikir bu kadar üstünse herkes zikredebilir deyince Allah’ın Rasülu (SAV)Efendimiz de;

Yeryüzünde Allah Allah diyen kullardan tek bir kul kalmayıncaya kadar kıyamet kopmayacaktır. Buyurdular.

Sonra Hz. Ali (KV)Efendimiz de öyleyse nasıl zikredeyim? Deyince,Rasülullah(SAV)Efendimiz de ona;

Gözlerini kapat.Söylediklerimi aynısıyla tekrar et buyurmuş ve üç defa ‘’lailahe illallah, lailahe illallah, lailahe illallah,’’diyerek Tevhit zikrini ona telkin etmiştir.Hz. Ali(KV)Efendimiz de söyleneni aynısıyla tekrar etmiştir,Rasülullah (SAV)Efendimiz de onu dinlemiştir.31

Bu telkin bereketiyle de Hz. Ali (KV)Efendimiz,mana ilminin şehrinin kapısı olma şerefine ermiş,bu telkinden meydana gelen manevi nurlarla,velayet yolunun ilk temelleri atılmış ve bütün Hak Tarikatların kutlu silsileleri de,bu telkin bereketiyle insanlığın hizmetine sunulmuştur.32


30 Tıbyan c.1
31 Tıbyan c.1
32 K.Akdeniz,Tasavvuf ve Marifetullah,s.78


Kaynak:Tasavvufta Halveti Yolu
Alem Yayıncılık
 
Üst