Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
İhyau Ulumid-din -- İlim Babı--
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 176671" data-attributes="member: 15919"><p><strong><span style="font-size: 22px"><span style="color: red">İmam Ebu Hanife</span></span></strong></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İmam Ebu Hanife âbid, zâhid, Allah'ı bilen, Allah'tan korkan ve ilmiyle sadece Allah'ın rızasını murad eden bir zât idi.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Onun büyük bir âbid olduğu şu menkıbesinden açıkça anlaşılmaktadır: </strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İbn Mübârek107 şöyle der 'Ebu Hanife büyük bir mürüvvete sahip ve çokça ibadet eden bir zât idi'.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Hammad b. Ebi Süleyman108 Ebu Hanife'nin (ömrünün son günlerinde) bütün geceyi ibadetle geçirdiğini rivayet etmiştir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İmam A'zam, hayatının ilk devrelerinde gecelerinin yarısını ibadetle ihya ederdi. Bir gün yoldan geçerken bir adam kendisini yanındakilere göstererek şöyle söyledi: İşte bu zat bütün geceyi ibadetle ihya eden bir kimsedir'. Bu sözü duyan İmam A'zam o günden itibaren kendisi hakkında bu bilgiyi taşıyan adamı yalancı çıkarmamak için bütün gecelerini ibadetle ihya etmeye başladı ve 'Ben halkın beni bende olmayan vasıflarla övmesinden dolayı Allah Teâlâ'dan utanırım' dedi.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Rebî b. Asım109 şöyle anlatır: 'Yezid b. Ömer b. Hubeyre, beni Ebu Hanife yi onun huzuruna getirmem için gönderdi. Vezir, Ebu </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Hanife ye Beytülmal nâzın (Mâliye Vekili) olması için teklifte bu lundu. Ebu Hanife vezirin bu teklifini reddetti. Teklifini reddettiği için vezir ona yirmi değnek vurarak cezalandırdı.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İmam A'zam'ın işkence çekmek pahasına makam ve mansıbdan nasıl kaçtığına çok iyi dikkat edilmelidir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Hakem b. Hişam Sakafi110 'Şam'da bulunduğum bir sırada bana, Ebu Hanife'nin devrimizin en emin insanı olduğunu söyledi ler' demiş ve şu menkıbeyi anlatmıştır: "Devrin sultanı Ebu Hanife'ye Beytülmal nâzırlığı teklif etmiş ve 'Şayet benim bu teklifimi kabul etmezsen seni kırbaçlatırım' diyerek onu tehdit etmeyi de ihmal etmemişti. Ebu Hanife ise, onun vuracağı kırbaçların acısını Allah'ın kendisine vereceği azabın acısından daha hafif bulduğu için dünya azabını tercih etti ve hükümdarın kendisine teklif ettiği görevi reddetti".</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İmam A'zam hakkında İbn Mübârek'in yanında bir söz açılınca İbn Mübârek şöyle der: 'Siz öyle bir kişiye kötülük yakıştırıyorsunuz ki, bütün dünya ona ait olmak istedi, fakat o, Allah'tan korkarak kendisini isteyen bu dünyadan kaçtı'.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Muhammed b. Şücâ'dan ve bir kısım arkadaşlarından rivayet edildiğine göre, Ebu Hanife'ye 'Emîr'ul-Mü'minin Ebu Cafer Mansur size on bin dirhem verilmesini emretmiştir' denildiği za man Ebu Hanife 'Ben bu parayı kabul etmem' diye razı olmadığını izhar eder. Fakat sultanın bu parayı kendisine göndereceği günün sabahı, namazını kılar ve sonra elbisesine bürünerek sessiz sedâsız yatağına girer ve kimseyle konuşmaz. Bu esnada Hasan b. Kahtebe'nin111 bir adamı, yanında bahsi geçen parayı getirerek Ebu Hanife'nin huzuruna girer.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İmamın yanında bulunanlardan bazıları devletin gönderdiği elçiye 'Ancak arada sırada ve pek az konuşabiliyor' derler ve ilâve ederler:'Sizin anlayacağınız kendisine bir hastalık ârız olmuştur; bu hastalık ârız olduğundan bu yana hâli hep böyledir'. Parayı getiren elçi 'O halde getirdiğim parayı şu keseye koyup evin bir kenarına bırakın ve iyileştiği zaman da kendisine teslim edin' der,</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bu hal karşısında İmam A'zam, terekesi hakkında oğlu Hammad'a şu vasiyette bulunur: 'Öldüğüm zaman beni defneder etmez bu paraları al, Hasan b. Kahtebe'ye götür ve ona de ki: 'Ebu Hanifenin yanında emanet olarak bıraktığınız şu paranızı geri alın.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Oğlu Hammad şöyle anlatır: 'Babamın vasiyetim aynen tatbik ettim. Bunun üzerine Hasan bana dedi ki: 'Allah'ın rahmeti babanın üzerine olsun. O, dini hakkında çok sıkı idi...'</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Ebu Hanife Kadı'ul-Kudal (Şeyhülislâm) olmaya dâvet edildiğinde şunları söylemiştir: 'Ben bu vazifeye lâyık değilim'. Neden lâyık olmadığı sorulduğu zaman da şu cevabı vermiştir: <span style="color: red">'Eğer doğru isem bu vazife için ben işe yaramam; şayet yalancı isem bir yalancının kadı olması yanlış bir iş olur'.</span></strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Âhiret yolunu, din işlerim ve Allah Teâlâ'nın sıfat-ı ilâhîyelerini bilmesine gelince, dünyadaki zühd ve takvâsı ve Allah'tan şiddetle korkar olması bunun açık bir delilidir.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>İbn Cüreyh112 şöyle der: 'Sizin şu Kûfeli Nûman b. Sâbit'ten bahsedenler, hep onun Allah'tan şiddetle korktuğunu söylüyorlar'.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Şerik en-Nehaî113 şöyle demiştir: 'Ebu Hanife çok susardı, daima düşünceliydi ve halk ile az konuşurdu'.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Bu durumu, onun Bâtınî İlim e sahip olduğunun en bariz delilidir. O, dinin en mühim ve "hayatî konularıyla ilgili meseleleri üzerinde düşünür ve netice çıkarmaya çalışırdı. <span style="color: red">Çünkü susmasını bilip, sükût eden kimseye ilmin tamamı verilmiştir.</span></strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: teal"><strong>Yukarıda zikrettiğimiz menkıbeler sözü edilen üç büyük imamın hallerinden sadece birer küçük bölümdür.</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: black"><strong>107) Künyesi İbn Mübârek b. Vadih el-Hanzelî'dir. Muhaddislerin Sultanı kabul edilir. Hicretin 181. yılında ve 63 yaşında vefat etmiştir. Ebu</strong></span></span></span></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">Hanife'nin talebelerindendir. Hocasının ilminden birçok bilgiler nakletmiş ve onun rahle-i tedrisinde uzun zaman kalmıştır,</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">108) Asıl ismi Müslim'dir, Kûfelidir. Sahabe'den Ebu Musa el-Eş'ari'nin azadlısıdır.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">109) Bazı nüshalarda er-Rebî b. İsmail Ebu Asım diye geçmektedir.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">110)Aslen Kûfelidir, Bilahare Şam'a yerleşmiştir.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">111) Abbasî devletinin hükûmet erkânından biridir.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">112) Mekkelidir. Büyük âlimlerdendi ve ünlü bir fakihti. Hicretin 149, yılında vefat etmiştir.</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: black">İlâ) Künyesi Şerik b. Abdullah b. Ebi Şerik'tir. Aslen Kûfelidir. Buhara şehrinde hicrî 95 yılında doğmuş, hicretin 177. yılında vefat etmiştir.</span></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 176671, member: 15919"] [B][SIZE=6][COLOR=red]İmam Ebu Hanife[/COLOR][/SIZE][/B] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İmam Ebu Hanife âbid, zâhid, Allah'ı bilen, Allah'tan korkan ve ilmiyle sadece Allah'ın rızasını murad eden bir zât idi.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Onun büyük bir âbid olduğu şu menkıbesinden açıkça anlaşılmaktadır: [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İbn Mübârek107 şöyle der 'Ebu Hanife büyük bir mürüvvete sahip ve çokça ibadet eden bir zât idi'.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Hammad b. Ebi Süleyman108 Ebu Hanife'nin (ömrünün son günlerinde) bütün geceyi ibadetle geçirdiğini rivayet etmiştir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İmam A'zam, hayatının ilk devrelerinde gecelerinin yarısını ibadetle ihya ederdi. Bir gün yoldan geçerken bir adam kendisini yanındakilere göstererek şöyle söyledi: İşte bu zat bütün geceyi ibadetle ihya eden bir kimsedir'. Bu sözü duyan İmam A'zam o günden itibaren kendisi hakkında bu bilgiyi taşıyan adamı yalancı çıkarmamak için bütün gecelerini ibadetle ihya etmeye başladı ve 'Ben halkın beni bende olmayan vasıflarla övmesinden dolayı Allah Teâlâ'dan utanırım' dedi.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Rebî b. Asım109 şöyle anlatır: 'Yezid b. Ömer b. Hubeyre, beni Ebu Hanife yi onun huzuruna getirmem için gönderdi. Vezir, Ebu [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Hanife ye Beytülmal nâzın (Mâliye Vekili) olması için teklifte bu lundu. Ebu Hanife vezirin bu teklifini reddetti. Teklifini reddettiği için vezir ona yirmi değnek vurarak cezalandırdı.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İmam A'zam'ın işkence çekmek pahasına makam ve mansıbdan nasıl kaçtığına çok iyi dikkat edilmelidir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Hakem b. Hişam Sakafi110 'Şam'da bulunduğum bir sırada bana, Ebu Hanife'nin devrimizin en emin insanı olduğunu söyledi ler' demiş ve şu menkıbeyi anlatmıştır: "Devrin sultanı Ebu Hanife'ye Beytülmal nâzırlığı teklif etmiş ve 'Şayet benim bu teklifimi kabul etmezsen seni kırbaçlatırım' diyerek onu tehdit etmeyi de ihmal etmemişti. Ebu Hanife ise, onun vuracağı kırbaçların acısını Allah'ın kendisine vereceği azabın acısından daha hafif bulduğu için dünya azabını tercih etti ve hükümdarın kendisine teklif ettiği görevi reddetti".[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İmam A'zam hakkında İbn Mübârek'in yanında bir söz açılınca İbn Mübârek şöyle der: 'Siz öyle bir kişiye kötülük yakıştırıyorsunuz ki, bütün dünya ona ait olmak istedi, fakat o, Allah'tan korkarak kendisini isteyen bu dünyadan kaçtı'.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Muhammed b. Şücâ'dan ve bir kısım arkadaşlarından rivayet edildiğine göre, Ebu Hanife'ye 'Emîr'ul-Mü'minin Ebu Cafer Mansur size on bin dirhem verilmesini emretmiştir' denildiği za man Ebu Hanife 'Ben bu parayı kabul etmem' diye razı olmadığını izhar eder. Fakat sultanın bu parayı kendisine göndereceği günün sabahı, namazını kılar ve sonra elbisesine bürünerek sessiz sedâsız yatağına girer ve kimseyle konuşmaz. Bu esnada Hasan b. Kahtebe'nin111 bir adamı, yanında bahsi geçen parayı getirerek Ebu Hanife'nin huzuruna girer.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İmamın yanında bulunanlardan bazıları devletin gönderdiği elçiye 'Ancak arada sırada ve pek az konuşabiliyor' derler ve ilâve ederler:'Sizin anlayacağınız kendisine bir hastalık ârız olmuştur; bu hastalık ârız olduğundan bu yana hâli hep böyledir'. Parayı getiren elçi 'O halde getirdiğim parayı şu keseye koyup evin bir kenarına bırakın ve iyileştiği zaman da kendisine teslim edin' der,[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bu hal karşısında İmam A'zam, terekesi hakkında oğlu Hammad'a şu vasiyette bulunur: 'Öldüğüm zaman beni defneder etmez bu paraları al, Hasan b. Kahtebe'ye götür ve ona de ki: 'Ebu Hanifenin yanında emanet olarak bıraktığınız şu paranızı geri alın.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Oğlu Hammad şöyle anlatır: 'Babamın vasiyetim aynen tatbik ettim. Bunun üzerine Hasan bana dedi ki: 'Allah'ın rahmeti babanın üzerine olsun. O, dini hakkında çok sıkı idi...'[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Ebu Hanife Kadı'ul-Kudal (Şeyhülislâm) olmaya dâvet edildiğinde şunları söylemiştir: 'Ben bu vazifeye lâyık değilim'. Neden lâyık olmadığı sorulduğu zaman da şu cevabı vermiştir: [COLOR=red]'Eğer doğru isem bu vazife için ben işe yaramam; şayet yalancı isem bir yalancının kadı olması yanlış bir iş olur'.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Âhiret yolunu, din işlerim ve Allah Teâlâ'nın sıfat-ı ilâhîyelerini bilmesine gelince, dünyadaki zühd ve takvâsı ve Allah'tan şiddetle korkar olması bunun açık bir delilidir.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]İbn Cüreyh112 şöyle der: 'Sizin şu Kûfeli Nûman b. Sâbit'ten bahsedenler, hep onun Allah'tan şiddetle korktuğunu söylüyorlar'.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Şerik en-Nehaî113 şöyle demiştir: 'Ebu Hanife çok susardı, daima düşünceliydi ve halk ile az konuşurdu'.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Bu durumu, onun Bâtınî İlim e sahip olduğunun en bariz delilidir. O, dinin en mühim ve "hayatî konularıyla ilgili meseleleri üzerinde düşünür ve netice çıkarmaya çalışırdı. [COLOR=red]Çünkü susmasını bilip, sükût eden kimseye ilmin tamamı verilmiştir.[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=4][COLOR=teal][B]Yukarıda zikrettiğimiz menkıbeler sözü edilen üç büyük imamın hallerinden sadece birer küçük bölümdür.[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=black][B]107) Künyesi İbn Mübârek b. Vadih el-Hanzelî'dir. Muhaddislerin Sultanı kabul edilir. Hicretin 181. yılında ve 63 yaşında vefat etmiştir. Ebu[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]Hanife'nin talebelerindendir. Hocasının ilminden birçok bilgiler nakletmiş ve onun rahle-i tedrisinde uzun zaman kalmıştır,[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]108) Asıl ismi Müslim'dir, Kûfelidir. Sahabe'den Ebu Musa el-Eş'ari'nin azadlısıdır.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]109) Bazı nüshalarda er-Rebî b. İsmail Ebu Asım diye geçmektedir.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]110)Aslen Kûfelidir, Bilahare Şam'a yerleşmiştir.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]111) Abbasî devletinin hükûmet erkânından biridir.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]112) Mekkelidir. Büyük âlimlerdendi ve ünlü bir fakihti. Hicretin 149, yılında vefat etmiştir.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=3][FONT=Book Antiqua][COLOR=black]İlâ) Künyesi Şerik b. Abdullah b. Ebi Şerik'tir. Aslen Kûfelidir. Buhara şehrinde hicrî 95 yılında doğmuş, hicretin 177. yılında vefat etmiştir.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
İhyau Ulumid-din -- İlim Babı--
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst