Konuya cevap cer

İkinci Kısım - Sayfa 282


Hem madem bu arz, kesret-i mahlûkat cihetiyle ve mütemadiyen değişen yüz binler çeşit çeşit envâ-ı zevi’l-hayat ve zevi’l-ervâhın meskeni, menşei, fabrikası, meşheri,mahşeri olması haysiyetiyle bu kâinatın kalbi, merkezi, hülâsası, neticesi, sebeb-i hilkati olarak gayet büyük öyle bir ehemmiyeti var ki, küçüklüğüyle beraber koca semâvâta karşı denk tutulmuş. Semâvî fermanlarda daima  1 رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ  deniliyor.


Ve madem, bu mahiyetteki arzın her tarafına hükmeden ve ekser mahlûkatına tasarruf eden ve ekser zîhayat mevcudatını teshir edip kendi etrafına toplattıran ve ekser masnuatını kendi hevesatının hendesesiyle ve ihtiyacatının düsturlarıyla öyle güzelce tanzim ve teşhir ve tezyin ve çok antika nevilerini liste gibi birer yerlerde öyle toplayıp süslettirir ki, değil yalnız ins ve cin nazarlarını, belki semâvât ehlinin ve kâinatın nazar-ı dikkatlerini ve takdirlerini ve Kâinat Sahibinin nazar-ı istihsanını celbetmekle gayet büyük bir ehemmiyet ve kıymet alan ve bu haysiyetle bu kâinatın hikmet-i hilkati ve büyük neticesi ve kıymetli meyvesi ve arzın halifesi olduğunu fenleriyle, san’atlarıyla gösteren ve dünya cihetinde Sâni-i Âlemin mu’cizeli san’atlarını gayet güzelce teşhir ve tanzim ettiği için, isyan ve küfrüyle beraber dünyada bırakılan ve azabı tehir edilen ve bu hizmeti için imhal edilip muvaffakiyet gören nev-i beni Âdem var.


Ve madem, bu mâhiyetteki nev-i benî Âdem, mizaç ve hilkat itibarıyla gayet zayıf ve âciz ve gayet acz ve fakrıyla beraber hadsiz ihtiyacâtı ve teellümâtı olduğu halde, bütün bütün kuvvetinin ve ihtiyarının fevkinde olarak, koca küre-i



[NOT]Dipnot-1 “Göklerin ve yerin Rabbi.” Ra’d Sûresi, 13:16 [/NOT]





Sâni-i Âlem: bütün varlık âlemini san’atlı bir şekilde yaratan Allahacz: acizlik, güçsüzlük
antika: eski ve kıymetli sanat eseriarz: dünya
azap: acı, sıkıntı, cezacelb etmek: kendine çekmek
cihet: taraf, yöndüstur: kâide, kural
ehemmiyet: değer, önemekser: çoğunluk
envâ-ı zevi’l-hayat: hayat sahibi canlıların çeşitlerifakr: fakirlik, ihtiyaç hâli
ferman: buyruk, emirfevkinde: üstünde
gayet: son derecehadsiz: sınırsız
halife: yeryüzünde Allah namına hareket eden insanhaysiyet: itibar, özellik
haysiyetiyle: özelliğiylehendese: mühendislik
hevesat: hevesler, gelip geçici istekler, arzularhikmet-i hilkat: yaratılış hikmeti, gayesi
hilkat: yaratılışhülâsa: özet, öz
ihtiyacat: ihtiyaçlarihtiyar: dileme, istek, irade
imhal etmek: müddet vermek, süre tanımakins: insanlar
itibarıyla: özelliğiylekesret-i mahlûkat: yaratılmışların çokluğu
kâinat: evren, bütün yaratılmışlarmahiyet: esas nitelik, özellik
mahlukât: yaratılmışlarmahşer: haşir meydanı, kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer
masnuat: san’at eseri varlıklarmenşe: kaynak, kök
mesken: ev, mekânmevcudat: varlıklar
meşher: sergi, fuarmizaç: huy, tabiat, yaratılış
muvaffakiyet: başarımu’cize: yaratma noktasında bütün sebepleri âciz bırakan olağanüstü şey
mütemadiyen: sürekli olaraknazar: bakış, dikkat
nazar-ı dikkat: dikkat içeren bakışnazar-ı istihsan: güzel gören ve beğenen bakış
nev-i beni Âdem: Âdemoğulları, insanlarnevi: çeşit, tür
sebeb-i hilkat: yaratılış sebebisemâvât: gökler
semâvî: İlâhî, vahiyle gelentanzim: düzenleme, düzene koyma
tanzim etmek: düzenlemektasarruf etmek: dilediği gibi kullanmak
teellümât: elemler, acılartehir etmek: ertelemek, sonraya bırakmak
teshir etmek: boyun eğdirmek, emrine vermektezyin: süsleme
teşhir: ilân etme, duyurma, sergilemezevi’l-ervâh: ruh sahipleri
zîhayat: canlı, hayat sahibiâciz: güçsüz, zavallı


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst