İLİMDEN SONRA HEVÂSINA TÂBİ OLUP İNSANLARA TAHAKKÜM ETMEYE ÇALIŞANLAR

Eyvàh!

Well-known member
İLİMDEN SONRA HEVÂSINA TÂBİ OLUP

İNSANLARA TAHAKKÜM ETMEYE ÇALIŞANLAR

SONUNDA HÜSRANA UĞRYACAKLAR!

ONLARA TÂBİ OLANLAR DA…


Biz, eğer “Allah”a iman edenlerden isek, “Allah ahlâkıyla ahlâklanmak” ve bunun gereğini yaşamak için varız!.

Allah’a imanla yola çıkıp; “mülhime”den sonra, birimselliğine tanrısallık atfederek, “küfr-ü mutlak”a girip; “nefsi emmâre”ye düşen; sonra da hatasını farkedemeyerek; ya da farketse de gururundan ötürü kabullenemeyerek, bu hâl üzere ölen çok kişi vardır ki; onlar, çevreleri tarafından bilgilerine ve söylediklerine bakılarak “velî” sanılmışlardır!.

“Veli”den Kur’ân ‘ın cevâz vermediği haller sâdır olmaz!.

“Veli”, dedikodu, gıybet yapmaz, insanları çekiştirmez; nankörlük yapmaz!.

“Veli”, insanları kendine kul köle etmez!. Onları, çevresinde el pençe divan durdurup, kişisel tatminle uğraşmaz!.

“Veli”, Settâr’dır, örter kusurları, yanlışları! Bağışlayıcıdır; görmezden gelir hatâları…

“Veli”, insanlara laf yetiştirip, onları mat etmek, küçük düşürüp kendini yüceltmek için savaş vermez!. Haklılığını ispat gayreti içine girmez!.

“Veli”, bilir ki, herkes hakkettiğiyle beraber olur; lâyığıyla beraber uçar!.

“Veli”, ilmin kıymetini bilir; insanların peşinden koşup, ilmi ayağa düşürmez!

Çünkü, “veli” mutmaindir ilminde ve hakikatinde; “mülhime” bilgisinin fitnesinden; “emmâre”nin göbeğinden uzak yaşamaktadır!.

İlimden sonra hevâsına tâbi olup; “mülhime bilgisini” kullanarak, “emmâre” nefsâniyetiyle insanlara tahakküm etmeye çalışanlar, sonunda hüsrana uğrayacaklardır!... Onlara tâbi olanlar da!
 
Üst