Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
İlk Müslümanlar ve Maruz Kaldıkları İşkenceler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 176620" data-attributes="member: 5987"><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">İşkence</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bunun için de o, en amansız işkencelere tâbi tutuluyordu. Bâzan 24 saat aç susuz bırakılıyor, bâzan boynuna ip takılarak Mekke'nin ücretle tutulan çocukları tarafından sokak sokak dolaştırılıyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Ümeyye b. Halefin bütün bu gayretleri boşunaydı. Hz. Bilâl bir kere îman etmişti ve Allah'a teslim olmuştu. Gönlü Resûlullah'ın muhabbetiyle gülsen olmuştu. Onun için, bu eziyet ve işkenceler altında inim inim inlerken bile dâvasını müşriklerin yüzlerine yüzlerine haykırmaktan geri durmuyordu: "Ehad! Ehad! [Allah birdir! Allah birdir!]"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">İnandığı İslâm dâvasından her türlü eziyete rağmen zerre kadar tâviz vermeyen Hz. Bilâl'i, bu sefer efendisi Ümeyye b. Halef, kavurucu sıcaklar altında, sırtını, güneşin sıcaklığından ateş parçası hâline gelmiş kızgın taş ve kumlara sürttürüp yaktırır, ağzına güneşte kurumuş bir lokma et verdikten sonra, göğsüne kocaman bir kaya parçası koydurur ve şöyle derdi:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Andolsun ki, sen ölmedikçe yahut Muhammed'i ve onun dinini inkâr ve reddederek Lafa, Uzza'ya tapmadıkça, bu azabı üzerinden eksik etmeyeceğim!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Fakat, vücudunun bütün zerreleriyle âdeta bir îman âbidesi kesilmiş olan Hz. Bilâl, ölümü göze alarak şöyle haykırırdı:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Ben, Lat ve Uzza'yı kabul etmem. Allah birdir! Allah birdir."209</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bu sözleri duyan Ümeyye b. Halef, bütün bütün çileden çıkar, Hz. Bilâl'ın işkencesini, bayılıp kendinden geçinceye kadar artırırdı; sonra da çekip giderdi. Hz. Bilâl, nice zaman sonra kendine gelirdi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Bilâl'in bütün bu dayanılmaz eziyetlere, bu çekilmez işkenceye karşı tek dayanak noktası, o haşmetli ve azametli îmaniydi. îman, evet, kâinatı kabzai tasarrufunda tutan Cenâbı Hakk'a îman, O'nun sonsuz kudretine itimat, insan için sarsılmaz, yıkılmaz bir istinad noktasıdır. O, bu kahramanca tavrıyla âdeta, "îman hem nurdur, hem kuvvettir. Hakikî îmanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir." hakikatini bütün dünyaya ilân ediyordu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Yine bir gün, Ümeyye b. Halefin onu işkenceden işkenceye uğrattığı bir sırada, oradan geçen Hz. Ebû Bekir, bu durumu gördü. Ümeyye'ye, "Sen hiç Allah'tan korkmaz mısın? Bu zavallıya daha ne zamana kadar işkence edeceksin?" dedi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Onun itikadını sen bozdun!" diye cevap verdi Ümeyye, "Kurtulmasını istiyorsan, onu satın al da kurtar!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Ebû Bekir, "Ey Ümeyye!.." dedi, "Benim, senin dininden siyah bir kölem var. Bundan daha güçlü, daha kuvvetlidir. Onu Bilâl'e karşılık sana vereyim, kabul eder misin?" dedi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Ümeyye, "Kabul ettim!" dedi; sonra da gülerek, "Vallahi, kölenin karısını da vermedikçe olmaz!" diye konuştu.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Ebû Bekir, "Olur." dedi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Ümeyye yine sinsî sinsî güldü ve, "Vallahi, bana kölenin karısıyla birlikte kızını da vermedikçe olmaz!" dedi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Ebû Bekir, bu teklife de, "Olur." diye cevap verdi.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Fakat, azılı müşrik Ümeyye, âdeta işi yokuşa sürmek istiyormuşçasına davranıyordu. Bu sefer haince gülüşler arasında şu istekte bulundu:</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">"Vallahi, bana onlarla birlikte 200 dinar da üste vermedikçe olmaz!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Onun bu durumuna sinirlenen Hz. Ebû Bekir, hiddetle, "Sen," dedi, "ne utanmaz adamsın! Boyuna yalan söyleyip duruyorsun!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Ümeyye bu sefer, "Hayır!.." dedi. "Lat'a, Uzza'ya andolsun ki, artık bunları bana verirsen, dediğimi yapacağım!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, "Onların hepsi senin olsun!" dedi ve Hz. Bilâl'i bu zâlim adamın elinden kurtardı.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Bilâl'i alan Ebû Bekir'e (r.a.), Peygamber Efendimiz, "Yâ Ebâ Bekir!.." dedi, "Onun üzerinde bir hakkın olacak mı?"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Ebû Bekir, "Hayır, yâ ResûlallâhL" dedi, "Onu âzad ettim!"210</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Bilâl'i, Ümeyye b. Halef gibi azılı bir müşrikin elinden kurtarıp hürriyetine kavuşturan Hz. Ebû Bekir, bir müddet sonra onun gibi köle olan annesi Hamame'yi de satın alıp âzad etti.211</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Hz. Bilâli Habeşî, Resûlullah Efendimizin has müezzini idi. Bir an olsun onun yanından ayrılmak istemezdi. Fahri Kâinat'in dârı bekaya irtihâlleri üzerine, zâtına ve yüksek ahlâkına olan muhabbetinden dolayı Medinei Münevvere'de kalmaya tahammül edemedi ve oradan ayrılmaya mecbur kaldı. Bu esnada halife olan Hz. Ebû Bekir, yanında kalması için ısrar edince, "Yâ Ebâ Bekir!.." dedi, "Beni, kendin için satın aldınsa yanında tut; yok eğer Allah rızası için satın aldınsa, serbest bırak da Allah yolunda cihada katılayım!"</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, kendisine müsaade etti. O da Şam'a gitti. Hz. Ebû Bekir'in hilâfeti sırasında orada vuku bulan gazalara iştirak etti.212</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">--------------------------------------------------------------------------------</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">207 Ibn-i Hişam, Sîre, c. 1, s. 268-269.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">208 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 232.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">209 Ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; İbni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 232.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">210 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; ibni Sa'd, Tabakat, c. 3. s. 238; Halebî,İnsanû'lUyun, c. 1, s. 299.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">211 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; İbni Sa'd, Tabakat, c. 3. s. 238; Halebî,İnsanû'lUyun, c. 1, s. 299.</span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 15px">212 ibni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 238; İbni Hacer, ellsabe, c. 1, s. 169.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 176620, member: 5987"] [COLOR="DarkSlateGray"][SIZE="4"]İşkence [COLOR="Red"][/COLOR] Bunun için de o, en amansız işkencelere tâbi tutuluyordu. Bâzan 24 saat aç susuz bırakılıyor, bâzan boynuna ip takılarak Mekke'nin ücretle tutulan çocukları tarafından sokak sokak dolaştırılıyordu. Ümeyye b. Halefin bütün bu gayretleri boşunaydı. Hz. Bilâl bir kere îman etmişti ve Allah'a teslim olmuştu. Gönlü Resûlullah'ın muhabbetiyle gülsen olmuştu. Onun için, bu eziyet ve işkenceler altında inim inim inlerken bile dâvasını müşriklerin yüzlerine yüzlerine haykırmaktan geri durmuyordu: "Ehad! Ehad! [Allah birdir! Allah birdir!]" İnandığı İslâm dâvasından her türlü eziyete rağmen zerre kadar tâviz vermeyen Hz. Bilâl'i, bu sefer efendisi Ümeyye b. Halef, kavurucu sıcaklar altında, sırtını, güneşin sıcaklığından ateş parçası hâline gelmiş kızgın taş ve kumlara sürttürüp yaktırır, ağzına güneşte kurumuş bir lokma et verdikten sonra, göğsüne kocaman bir kaya parçası koydurur ve şöyle derdi: "Andolsun ki, sen ölmedikçe yahut Muhammed'i ve onun dinini inkâr ve reddederek Lafa, Uzza'ya tapmadıkça, bu azabı üzerinden eksik etmeyeceğim!" Fakat, vücudunun bütün zerreleriyle âdeta bir îman âbidesi kesilmiş olan Hz. Bilâl, ölümü göze alarak şöyle haykırırdı: "Ben, Lat ve Uzza'yı kabul etmem. Allah birdir! Allah birdir."209 Bu sözleri duyan Ümeyye b. Halef, bütün bütün çileden çıkar, Hz. Bilâl'ın işkencesini, bayılıp kendinden geçinceye kadar artırırdı; sonra da çekip giderdi. Hz. Bilâl, nice zaman sonra kendine gelirdi. Hz. Bilâl'in bütün bu dayanılmaz eziyetlere, bu çekilmez işkenceye karşı tek dayanak noktası, o haşmetli ve azametli îmaniydi. îman, evet, kâinatı kabzai tasarrufunda tutan Cenâbı Hakk'a îman, O'nun sonsuz kudretine itimat, insan için sarsılmaz, yıkılmaz bir istinad noktasıdır. O, bu kahramanca tavrıyla âdeta, "îman hem nurdur, hem kuvvettir. Hakikî îmanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir." hakikatini bütün dünyaya ilân ediyordu. Yine bir gün, Ümeyye b. Halefin onu işkenceden işkenceye uğrattığı bir sırada, oradan geçen Hz. Ebû Bekir, bu durumu gördü. Ümeyye'ye, "Sen hiç Allah'tan korkmaz mısın? Bu zavallıya daha ne zamana kadar işkence edeceksin?" dedi. "Onun itikadını sen bozdun!" diye cevap verdi Ümeyye, "Kurtulmasını istiyorsan, onu satın al da kurtar!" Hz. Ebû Bekir, "Ey Ümeyye!.." dedi, "Benim, senin dininden siyah bir kölem var. Bundan daha güçlü, daha kuvvetlidir. Onu Bilâl'e karşılık sana vereyim, kabul eder misin?" dedi. Ümeyye, "Kabul ettim!" dedi; sonra da gülerek, "Vallahi, kölenin karısını da vermedikçe olmaz!" diye konuştu. Hz. Ebû Bekir, "Olur." dedi. Ümeyye yine sinsî sinsî güldü ve, "Vallahi, bana kölenin karısıyla birlikte kızını da vermedikçe olmaz!" dedi. Hz. Ebû Bekir, bu teklife de, "Olur." diye cevap verdi. Fakat, azılı müşrik Ümeyye, âdeta işi yokuşa sürmek istiyormuşçasına davranıyordu. Bu sefer haince gülüşler arasında şu istekte bulundu: "Vallahi, bana onlarla birlikte 200 dinar da üste vermedikçe olmaz!" Onun bu durumuna sinirlenen Hz. Ebû Bekir, hiddetle, "Sen," dedi, "ne utanmaz adamsın! Boyuna yalan söyleyip duruyorsun!" Ümeyye bu sefer, "Hayır!.." dedi. "Lat'a, Uzza'ya andolsun ki, artık bunları bana verirsen, dediğimi yapacağım!" Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, "Onların hepsi senin olsun!" dedi ve Hz. Bilâl'i bu zâlim adamın elinden kurtardı. Hz. Bilâl'i alan Ebû Bekir'e (r.a.), Peygamber Efendimiz, "Yâ Ebâ Bekir!.." dedi, "Onun üzerinde bir hakkın olacak mı?" Hz. Ebû Bekir, "Hayır, yâ ResûlallâhL" dedi, "Onu âzad ettim!"210 Hz. Bilâl'i, Ümeyye b. Halef gibi azılı bir müşrikin elinden kurtarıp hürriyetine kavuşturan Hz. Ebû Bekir, bir müddet sonra onun gibi köle olan annesi Hamame'yi de satın alıp âzad etti.211 Hz. Bilâli Habeşî, Resûlullah Efendimizin has müezzini idi. Bir an olsun onun yanından ayrılmak istemezdi. Fahri Kâinat'in dârı bekaya irtihâlleri üzerine, zâtına ve yüksek ahlâkına olan muhabbetinden dolayı Medinei Münevvere'de kalmaya tahammül edemedi ve oradan ayrılmaya mecbur kaldı. Bu esnada halife olan Hz. Ebû Bekir, yanında kalması için ısrar edince, "Yâ Ebâ Bekir!.." dedi, "Beni, kendin için satın aldınsa yanında tut; yok eğer Allah rızası için satın aldınsa, serbest bırak da Allah yolunda cihada katılayım!" Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, kendisine müsaade etti. O da Şam'a gitti. Hz. Ebû Bekir'in hilâfeti sırasında orada vuku bulan gazalara iştirak etti.212 -------------------------------------------------------------------------------- 207 Ibn-i Hişam, Sîre, c. 1, s. 268-269. 208 Ibni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 232. 209 Ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; İbni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 232. 210 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; ibni Sa'd, Tabakat, c. 3. s. 238; Halebî,İnsanû'lUyun, c. 1, s. 299. 211 ibni Hişam, Sîre, c. 1, s. 340; İbni Sa'd, Tabakat, c. 3. s. 238; Halebî,İnsanû'lUyun, c. 1, s. 299. 212 ibni Sa'd, Tabakat, c. 3, s. 238; İbni Hacer, ellsabe, c. 1, s. 169.[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
İlk Müslümanlar ve Maruz Kaldıkları İşkenceler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst