Kýrýk Testi
Well-known member
Asıl ismi Nûmân bin Sâbit olan ve İmâm-ı Âzam (Büyük İmam) sıfatıyla tanınan Ebû Hanîfe, İslâm hukukunun gelişmesinde önemli hisseye sahip olan büyük bir müctehiddir.
Hicrî 80 (M. 699) yılında Kûfe’de dünyaya gelen Ebû Hanîfe, küçük yaşta Kur’ân’ı ezberlemişti. Kıraat ilmini kıraat-ı seb’a âlimlerinden Âsım bin Behdele’den aldı. Babası Sâbit, ticaretle uğraşan varlıklı bir kimseydi. Ebû Hanîfe de ilim tahsilinin yanında ticaretle uğraştı. Devrin en önemli ilim ve kültür merkezlerinden olan Basra ve Kûfe’de ilim tahsiline başladı. Kur’ân, hadis, kelâm, nahiv gibi ilimleri öğrendikten sonra meşhur İslâm hukukçusu Hammâd bin Ebû Süleyman’ın talebesi oldu. Hocasının vefatına kadar on sekiz yıl süreyle onun ders halkasında bulundu. Hammâd vefat edince arkadaşları ve talebelerinin ısrarı üzerine onun yerine geçti ve ömrünün sonuna kadar ders okuttu.
Ebû Hanîfe, fıkıh sahasındaki derin bilgisinin yanısıra, hakikati söylemekten ve onun mücâdelesini vermekten çekinmeyen güçlü bir ideal ve cesaret sahibiydi. Hayatı bu uğurda mücâdele içinde geçti. Bir ara, Halife İkinci Mervan—kendi yönetim tarzına destek sağlamak amacıyla—Ebû Hanîfe’ye Kûfe kadılığını teklif etmiş, her türlü baskıya rağmen kabul ettiremeyince de onu hapse attırmıştı.
Onun fıkhî konulardaki yorum ve içtihatları, meşhur talebeleri Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’in yazdığı eserlerle gelecek nesillere aktarıldı ve bu esaslar Ebû Hanîfe’nin adına nisbetle “Hanefî Mezhebi” (bk. Hanefi mezhebi maddesi) olarak anılmaya başladı.
Hicrî 150 (M. 767) yılında vefat eden İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin kabri bugün Bağdat’ta kendisine nisbetle Âzamiye diye anılan külliyededir.
En meşhur eserlerinden birisi Fıkhü’l-Ekber’dir.
Hicrî 80 (M. 699) yılında Kûfe’de dünyaya gelen Ebû Hanîfe, küçük yaşta Kur’ân’ı ezberlemişti. Kıraat ilmini kıraat-ı seb’a âlimlerinden Âsım bin Behdele’den aldı. Babası Sâbit, ticaretle uğraşan varlıklı bir kimseydi. Ebû Hanîfe de ilim tahsilinin yanında ticaretle uğraştı. Devrin en önemli ilim ve kültür merkezlerinden olan Basra ve Kûfe’de ilim tahsiline başladı. Kur’ân, hadis, kelâm, nahiv gibi ilimleri öğrendikten sonra meşhur İslâm hukukçusu Hammâd bin Ebû Süleyman’ın talebesi oldu. Hocasının vefatına kadar on sekiz yıl süreyle onun ders halkasında bulundu. Hammâd vefat edince arkadaşları ve talebelerinin ısrarı üzerine onun yerine geçti ve ömrünün sonuna kadar ders okuttu.
Ebû Hanîfe, fıkıh sahasındaki derin bilgisinin yanısıra, hakikati söylemekten ve onun mücâdelesini vermekten çekinmeyen güçlü bir ideal ve cesaret sahibiydi. Hayatı bu uğurda mücâdele içinde geçti. Bir ara, Halife İkinci Mervan—kendi yönetim tarzına destek sağlamak amacıyla—Ebû Hanîfe’ye Kûfe kadılığını teklif etmiş, her türlü baskıya rağmen kabul ettiremeyince de onu hapse attırmıştı.
Onun fıkhî konulardaki yorum ve içtihatları, meşhur talebeleri Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’in yazdığı eserlerle gelecek nesillere aktarıldı ve bu esaslar Ebû Hanîfe’nin adına nisbetle “Hanefî Mezhebi” (bk. Hanefi mezhebi maddesi) olarak anılmaya başladı.
Hicrî 150 (M. 767) yılında vefat eden İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin kabri bugün Bağdat’ta kendisine nisbetle Âzamiye diye anılan külliyededir.
En meşhur eserlerinden birisi Fıkhü’l-Ekber’dir.