Konuya cevap cer








Ahireti tam idrak edemiyoruz




Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez.” (Al-i İmran; 57)

Bu ayet-i kerimeye göre, iyi düşündüğümüz takdirde, şöyle bir mana çıkmaktadır. İnsan iman etmiş olsa, fakat salih amel yapmasa ve amel yapmadığı gibi kendisini günahlardan da muhafaza etmese, kıyamet gününde Allah-u Zülcelal'in kendisine azap verebileceğini bilmelidir. Buna karşılık, Allah-u Zülcelal iman eden ve salih amel işleyen kullar için de hiç kesilmeyen bir mükafatın bulunduğunu bildirmiştir.


Düşünülecek olursa, burada insan için çok büyük bir fırsat vardır. İnsan Duha namazını kılsa, diğer sünnet namazlarını kılsa, seher vaktinde Teheccüd namazına kalksa, daha sonra bir ay hasta olup, nafile ibadetlerini yerine getiremese, daha önce yapmış olduğu zikir ve nafile ibadetlerini Allah-u Zülcelal meleklerine emir verip, aynen yapmış gibi yazdıracaktır.


Allah-u Zülcelal adalet sahibidir, salih amel işleyip de hasta olduklarında, bu amelleri yapamaz durumda olanlara, nasıl onlar yine amel yapıyormuş gibi mükafatlarını eksiksiz veriyorsa, iman sahibi olup da günah işleyen kimseler için de bir çok azaplar hazırlamıştır. 


İşte; Allah-u Zülcelal adalet ve merhamet sahibi olduğu için bu günah sahiplerini de cehennem ateşinde cezalarını çektikten sonra, imanlarının nuru hürmetine onları da cehennemden çıkarıp cennete koyacaktır. Ama iyi düşünelim! Allah-u Zülcelal'in azabı kimbilir nasıl bir azaptır. İnsan buna nasıl dayanabilir!


Eğer bir sefer, cenneti ve cehennemi görseydik; Allah-u Zülcelal'e karşı samimi olan ve O'ndan korkan kimseler için cennette nelerin olduğunu, O'na âsi gelenler için de cehennemde nelerin olduğunu bir defa görseydik, böyle davranamazdık. Ama bütün bunları sadece işittiğimiz için biraz zorlanıyoruz.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst