Konuya cevap cer

zerrenin lisân-ı hâl ve kâl sûretinde tercümanlığını yaparak ispat etmesidir. En meşhur İslâm feylesoflarından İbn-i Sinâ, Farabî, İbn-i Rüşd bu meselelerde bütün mevcudâtı delil olarak gösterdikleri halde, Risâle-i Nur o hakîkatleri bir zerre veya bir çekirdek lisânıyla ispat ediyor. Eğer, Risâle-i Nur'un ilmî kudretini şimdi onlara göstermek mümkün olsaydı, onlar hemen diz çöküp Risâle-i Nur'dan ders alacaklardı. 

Dördüncüsü: Risâle-i Nur, insanın senelerce uğraşarak elde edemeyeceği bilgileri, komprime hulâsalar nevinden, kısa bir zamanda temin etmesidir. 

Beşincisi: Risâle-i Nur, ilmin esas gâyesi olan rızâ-yı İlâhîyi tahsile sebep olması ve dünya menfaatine ilmi hiçbir cihetle âlet etmeyerek, tam mânâsıyla insâniyete hizmet gibi en ulvî vazifeyi temsil etmesidir. 

Altıncısı: Risâle-i Nur kuvvetli ve kudsî ve îmânî bir tefekkür semeresi olup, bütün mevcudâtın lisân-ı hâl ve kâl sûretinde tercümanlığını yapar. Aynı zamanda, îmân hakîkatlerini ilmelyakîn ve aynelyakîn ve hakkalyakîn derecelerinde inkişaf ettirir. 

Yedincisi: Risâle-i Nur, esas bakımından bütün ilimleri câmî oluşudur; âdetâ ilim iplikleriyle dokunmuş müzeyyen bir kumaş gibidir. Ve şimdiye kadar hiçbir ilim erbâbı tarafından söylenmemiş ve her ilme olan vukûfunu tebârüz ettiren vecîzeler mecmuasidir. Misâl olarak bir kaçını zikrederek, heyet-i mecmuası hakkında bir fikir edinmek isteyenlere, Risâle-i Nur bahrine mürâcaat etmelerini tavsiye ederiz: 

. "Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halk etmiştir." 

. "Bir kelebeğin midesini tanzîm eden, Manzûme-i şemsi dahi o tanzîm etmiştir." 

. "Bir zerreyi îcad etmek için bütün kâinatı îcad edecek bir kudret-i gayr-i mütenâhî lâzımdır. Zîrâ, şu kitâb-ı kebîr-i kâinatın herbir harfinin, bâhusus zîhayat herbir harfinin herbir cümlesine müteveccih birer yüzü ve nâzir birer gözü vardir. 

. "Tabiat misâlî bir matbaadır, tâbi değil; nakıştır, nakkaş değil; mistardır, masdar değil; nizamdır, nâzım değil; kânundur, kudret değil; şeriat-ı irâdiyedir, hakîkat-i hariciye değil." 

. "Sabit, dâim, fitrî kânunlar gibi, ruh dahi âlem-i emrden, sıfat-ı irâdeden gelmiş ve kudret ona vücud-u hissî giydirmiştir. Ve bir seyyâle-i latîfeyi o cevhere sadef etmiştir." 

Ve hâkezâ, binlerce vecîzeler var. 

Üniversite Nur Talebelerinden Mustafa Hilmi 


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst